Salad translate Portuguese
38 parallel translation
Son filminde, Julian Slade'in Salata Günleri'nin daha sakin ve lirik sularına çekildi.
No seu último filme, Peckinpah avançou por águas mais calmas e líricas de Salad Days, de Julian Slade.
Ulusal düzeyde bir televizyonun yöneticileri olarak oturmuş salata yediğimize inanamıyorum.
Não acredito que o chefe máximo de uma rede de TV nacional está sentado à mesa, a comer Caesar's Salad...
Kendin pişir-kendin ye salata barında biribirinize yardım etmek istemezmisiniz?
Algum de vocês gostaria de ir ao nosso fantástico Blanigan salad bar?
- Ne salata barı?
O que é um salad bar?
Bütün salatalar yerleştiriliyor ve kendi Kendin pişir-kendin ye salatanızı yapacaksınız
Todas as combinações de saladas. E vocês fazem a vossa própria Blanigan-tastic salad.
Ömer Salad, Aidid'in baş siyasi danışmanı ve Abdi Hasan Avale, iç işleri bakanı.
Omar Salad, o principal conselheiro político de Aidid e Abdi Hassan Awale, ministro do interior.
Nebula Salatası'nda peynir olmayacak demiştim.
Eu disse, nada de queijo na Nebula Salad.
17 yıl sonra New York ta arka koltukta ellerim kelepçeli burnumdan kan gelerek oturuyorum ve bu polis devam etti, "sen Ron'Patates Salatası'White mısın?"
17 anos depois na cidade de Nova Iorque Estou eu algemado nu banco com sangue a correr pelo nariz e o polícia começa, "Você é Ron'Tater Salad'White?"
- Salata çalkalaya bakalım.
- Vou passar para o meu Salad Shaker. Sinto-me um pouco mal do estômago.
Mel Gibson'ın The Salad of the Christ on Christian Carrot Theater filmine dönüyoruz.
Voltamos ao filme "A Salada de Cristo" de Mel Gibson no... Teatro Christian Carrot.
Başını saladığın için kimse seni ele geçirmeyecek.
"Ninguém de vai prender por acenares com a cabeça."
El mi saladı?
E ele acenou?
"Saladım"?
"Provedi"?
Belki Blaze Salad salağını gönderirlerdi.
Talvez mandassem o merdoso do Blaze Salad.
Caesar Salad diyecektin.
Ias dizer "Salada Caesar".
İsmi de Caesar Salad.
- Chamado Salada Caesar.
Amerikan üzümü Annie
Polk Salad Annie
Son durum güncelleştirmesine göre, Binler Adasında sebze yetiştirmeyi bırakmış. Üzgün surat.
E de acordo com as últimas actualizações, a Salad Plantation deixou esgotar a salada Thousand Island.
Mevsim salata, biftek, patates kızartması havuç, naneli kek üç dilim pasta ve tiramisu.
Caesar Salad, rosbife, batatas fritas,... cenouras, carne moída com ervilhas,... três pedaços de bolo e um tiramisú.
Kıç yalamak için ( Salad tossing ) havasında olan var mı?
Alguém com disposição para a nossa boa salada "Chow Sing"?
Bunu ona Salad Plantation'dayken ayakkabılarını geri giysin diye söyledik.
Tivemos de lhe dizer isso para que voltasse a calçar os sapatos no "Salad Plantation".
- Bu kelime "salad" tüm hesaplarımın şifresi ; kişisel belgelerimin, şirketimin, işlerimin.
O que foi? Aquelas palavras são as senhas das minhas contas... Portfólio pessoal, empresas, trabalhos.
Bana Elliot Salad'ı bağla.
Liga-me para o Elliot Salad.
Elliot Salad 1. hatta.
Elliot Salad na linha um.
İçeri girdim. Polk Salad Annie'yi dinlettim.
E entrei... ele ouviu o "Polk Salad Annie."
Polk Salad Annie'yi çok severim.
Adoro o "Polk Salad Annie"
Biz polk salatası yiyerek büyüdük.
porque... crescemos a comer polk salad.
Birinin aklına gelip de polk salatasıyla ilgili bir şarkı yapmasının çok güzel bir şey olduğunu düşünüyorduk.
E por isso senti que era a melhor canção de sempre, quando alguém se lembra de escrever uma canção sobre polk salad.
Polk Salad Annie'yi Elvis söyledi, değil mı?
- O Elvis cantou o "Polk Salad Annie", não?
"Polk Salad Annie."
"Polk Salad Annie".
Just Salad'a git lütfen, en yoğun oldukları saatte, öğlen birde mesela.
Preciso que vá ao Just Salad, às 13h, quando o lugar estiver lotado.
Amerikan üzümü Annie
Fez os jacarés ficarem mansos Polk Salad Annie
Salad King'de geçerli.
Salad King.