Sana yardım etmeme izin ver translate Portuguese
144 parallel translation
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixe-me ajudá-la.
Söz ver, sana yardım etmeme izin vereceksin.
Quero que prometas que me deixas ajudar-te.
- Sana yardım etmeme izin ver.
- Deixe-me ajudá-lo.
Sana yardım etmeme izin ver, canım.
Deixa-me ajudar-te, meu querido.
Lütfen sana yardım etmeme izin ver.
Por favor, deixa-me ajudar-te.
Sana yardım etmeme izin ver canım.
Permita-me que a ajude, minha querida.
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixa-me ajudar-te.
Lütfen sana yardım etmeme izin ver!
Por favor, deixa-me ajudar-te.
Sana yardım etmeme izin ver.
ajude-me a ajudá-lo.
Sana yardım etmeme izin ver.
Deie eu ajudá-lo.
Sana yardım etmeme izin ver.
- Deixa-me ajudar-te.
Sana yardım etmeme izin ver.
- É tarde de mais.
Sana yardım etmeme izin ver, Truman.
Deixa-me ajudar-te, Truman.
Sana yardım etmeme izin ver.
Pediu ajuda. Deixe-me ajudar!
Bir 12 saat daha orada duramazsın ve sana yardım etmeme izin ver.
Não podes simplesmente ficar aí parado outras 12 horas e não me deixares ajudar-te.
sana yardım etmeme izin ver.
Deixa-me ajudar-te.
Lütfen. lütfen. Sana yardım etmeme izin ver.
Por favor Por favor deixa-me ajuda-lo.
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixe-me ajudar você.
Öyleyse bunu okumak için sana yardım etmeme izin ver.
Então, deixe-me ajudá-la. A ler.
" Sana yardım etmeme izin ver ayağa kalk,
" Vou ajudar-te a andar pelo te pé,
- İlk defa için... - Sana yardım etmeme izin ver.
Não, para uma principiante, foste muito boa.
- Sana yardım etmeme izin ver.
Devias deixar-me ajudar-te. Devias deixar-me ajudar-te.
Tommy sana yardım etmeme izin ver. Bana yardım etmek istemiyorsun.
Deixa-me ajudar-te.
Sana yardım etmeme izin ver.
Me deixe ajudá-lo.
- Lütfen, sana yardım etmeme izin ver.
Por favor, deixa-me tentar ajudar-te. Não podes.
Sana yardım etmeme izin ver.
Por favor.
Sana yardım etmeme izin ver Gavin.
Deixa-me ajudar-te, Gavin.
Küçük basit şeyleri okumanla ilgili sıkıntın olduğunu biliyorum, kapıdaki yazı gibi, Gooey Huey, yani sana yardım etmeme izin ver.
Eu sei que tens dificuldades em ler algo tão simples como um sinal na porta, Gooey Huey. portanto deixa-me ajudar-te,
Wayne, lütfen sana yardım etmeme izin ver.
Deixa-me ajudar-te.
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixe-me ajudá-lo a ver se você pode ir pra casa.
Peki, o zaman sana yardım etmeme izin ver!
Entao deixa-me ajudar-te!
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixa-me ajudar.
Sana yardım etmeme izin ver.
Agora deixa-me ajudar-te a apanhar quem fez isto.
Biliyorum, çocukken seni büyütmeyi beceremedim. Ama adamken sana yardım etmeme izin ver.
Eu sei que fiz asneira quando eras pequeno mas deixa-me ajudar-te agora que és um homem.
Jack, Jack, Jack, sana yardım etmeme izin ver.
Jack, Jack, Jack, deixa-me ajudar-te.
Miles, lütfen sana yardım etmeme izin ver.
Miles, por favor, deixa-me ajudar-te.
Sana yardım etmeme izin ver.
Cá estamos! Vá lá, amigo.
Lütfen sana yardım etmeme izin ver.
Por favor, deixe-me ajudá-lo.
Sana yardım etmeme izin ver.
Lambert, deixa-me ajudar-te.
Okurken sana yardım etmeme izin ver.
Então me deixe pagar suas contas enquanto estiver estudando.
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixe-me te ajudar.
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixa-me te ajudar com isso.
Lütfen. Sana yardım etmeme izin ver.
Por favor... deixa-me ajudar-te.
Sana yardım etmeme izin ver, koca oğlan
Deixa-me ajudar-te com isto, rapaz crescido.
John, işleri daha kötü yapmadan sana yardım etmeme izin ver.
John, deixa-me ajudar-te antes que piores as coisas.
Lütfen, sana yardım etmeme izin ver.
Por favor, deixe-me ajudar.
Baba, sana yardım etmeme izin ver.
Pai, deixa-me ajudar-te.
Sana bununla yardım etmeme izin ver, Red.
Deixe-me ajuda-lo com isso, Red.
Evet, öyle, ve bunu yaparken sana herhangi bir şekilde yardım etmeme izin ver.
Sim, vamos, e por favor deixe-me saber de qualquer coisa que necessite para o ajudar nisso.
Sana yardım etmeme izin ver.
Deixa-me ajudar-te nisso.
Artık buradayım izin ver sana yardım edeyim lütfen yardım etmeme izin ver.
Estou aqui para ajudá-la. Deixe-me ajudá-la. Deixe-me ajudá-la, por favor.