English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Section

Section translate Portuguese

116 parallel translation
Mavi Lider'den Beyaz Birim'e.
Blue Leader para a White Section.
Yeşil Birim, biraz geridesin.
Vá lá, Green Section.
I-5'ten tam şehre çıkarsınız.
Tome a I-5 até chegar à cidade. Estamos na Wallingford Section.
Ne için? New Jersey Kanunu, Bölüm 2A, Numara 170 / 51'i ihlâlden.
Infracção do New Jersey Statute, Section 2A, Number 170 / 51.
Kaliforniya Ceza Yasasının bölüm 33956'sını ihlal ediyorsunuz
Você está a violar a section 33956 do código penal da California.
Seni Section One'dan çıkarabilirim.
Posso tirar-te da Secção Um.
Section One'ı nasıl biliyorsun?
Como sabes da Secção Um?
Burası "Section One".
Isto é a Secção Um.
Bu bizim değil, Section One'ın işi!
Esse não é o nosso trabalho. A Secção Um devia tratar disso.
Sanırım Section One'da köstebek var.
Acho que a Secção não é segura.
Section One ve ben çok iyi eşleşiyoruz.
A Secção Um e eu fazemos um par perfeito.
A bölgesinde burnu büyük biri ha?
- Um imbecil narigudo na A-section?
Florizzi'yi bir çeyrek saat çıkartman lazım.
O Florizzi, na A-section. Preciso dele por quinze minutos. Não sei o número dele.
Kırmızı ekip sizlere 22.000 fit yükseklikte size eşlik edecek.
A Red Section protegerá o resto da escolta a 22 mil pés.
Ticaret Kanunu'nun 52. maddesi...
Section 52 of the Trade Practices Act.
Maybe fight over the science section.
Talvez até lutemos pela secção da Ciência.
Section Desparu. "Varolmayan Bölüm."
Section disparue, a secção que não existe.
Bu bölüm yolculuk bölümü. "On The Run" bölümü Sanırım çok ama çok karışık.
Esta secção em particular, a Travel Section, na faixa "On the Run", foi bastante complicada, com muitas mãos na mesa de mistura.
SBS? Section 20.
SBS?
Section 20 Komuta Subayı.
Oficial no comando da Section 20.
Bunların hepsi çok güzel, ama, Section 20'i hiç duymamıştım.
É tudo muito impressionante, mas nunca ouvi falar da Section 20.
Çünkü, General, Size buradaki kaynaklarımıza ulaşmak için tam izin verebilirim.
Porque General, disponho-me a dar-lhe pleno acesso aos nossos recursos aqui na Section.
Section 20'deki ekip arkadaşlarıma söylemek istediğim bazı şeyler var.
Há mais uma coisa que gostava de dizer, para os meus colegas na Secção 20.
Kademe ile çalışabilirsem diye size dosyamı sunmak istedim.
As minhas condições, já que vou trabalhar na Section 20.
20. Kademe'de çalışmak mı?
Trabalhar para a Section 20?
Buna henüz karar vermiş değilim ancak size 20. Kademe'de iş imkanı sunduğum takdirde imkanlarınız şu olur öncelikle herkesle eşit maaş.
Deixe-me dizer-lhe as condições em que podia pensar oferecer-lhe emprego na Section 20.
Sırf 20. Kademe anlamasın diye. Ama öyle yapmadı.
A Section 20 podia decifrar, mas ele não fez, pois não?
Porter özellikle teşkilata girmeni istedi. İyi de, neden amına koyayım?
O Porter queria-te dentro da Section, mas não faço a mínima ideia do porquê.
Porter, 20. Kademe'ye güvenmiyordu, bu doğru mu?
O Porter não confiava na Section 20?
Eğer John'u satan her kimse, 20. Kademe çalışanı idi.
Quem vendeu o John tem os olhos na Section 20.
Bu, Section 20 için çalışacaksam ; talep ettiklerimin bir listesi...
As minhas condições, já que vou trabalhar na Section 20.
Section 20 için çalışmak mı?
Trabalhar na Section 20?
Section 20...
Section 20...
Pekala, Porter'ı Allen'ın ele vermemesi, Section 20'nin yaptığı anlamına gelmez.
Está bem, se o Allen não entregou o Porter... não significa que a Secção 20 o fez.
Scott, Stonebridge burası Section 20. Lütfen cevap verin. Tamam!
Scott, Stonebridge, é a 20, por favor respondam, escuto.
Washington Post'un Style Section ekinin ilk sayfası.
Primeira página da secção de moda do Washington Post.
Section 20 benim yerime yaptı.
A Secção 20 fez isso por mim.
Section 20 kitle imha silahlarının peşindeymiş doğru mu?
A 20 está a seguir o rasto das armas de destruição, certo?
- Peki, Section 20'nin adamı?
E o membro da 20? À minha mercê.
Section 20 tarafından saldırıya uğradık.
Fomos atacados pela 20!
- Çavuş Stonebridge neden Section 20'ye dönmek istiyorsunuz?
Sargt. Stonebridge, porque quer voltar à Secção 20?
Section 20'deyim. Biliyorsun.
Eu estava com a 20, mas tu sabes disso.
Onlara Section 20 diyorlar.
Eles são conhecidos pela Secção 20.
Section 20'yi dert etmemiz gerektiğini sanmıyorum.
Acho que não temos de nos preocupar com a 20.
Patronunuz onu artık Section 20'nin koruyamayacağını söyledi.
A tua chefe disse ao meu que a Secção 20 não o vai proteger mais.
Artık sadece Section 20'yle uğraşmıyoruz.
Já não estamos a lidar só com a 20.
Section 20 askerlerinden birinin eşini öldürdü ve şimdi de onun peşine düştü.
Matou a mulher de um membro da Secção 20, que o está a caçar.
Ava'ya Section 20 ulaşmış. O da bana çok garip sorular sordu.
A Ava foi abordada pela 20 e fizeram perguntas muito estranhas.
Section 20.
20.
Mavi takım, gidelim.
Blue Section, siga-me.
Biliyorum, Section 20 bir babanın çalışabileceği yer değil.
A Secção 20 não é lugar para um pai.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]