Seen translate Portuguese
74 parallel translation
But as from today, well l've seen somebody that's new l ain't no fool and l don't take what l don't want
Mas desde hoje arranjei alguém que é novo Eu não sou tolo e não aceito o que não quero
# Senin yüzünü gördüm #
I have seen your face Eu vi seu rosto
# Gözlerini gördüm #
I've seen your eyes Eu vi seus olhos
* Ağlayan çok yetişkin adam gördüm *
I've seen a lot of grown men cry
* Kimsenin anlamadığı kadar *
Than I ever seen in any man
O "Seen" yazıyor.
Ele escreve "Seen".
Seen : Tamam, bunun hakkında çok sayıda neden var... Ben şu anda boyamıyorum.
Há umas quantas razões para... não estar agora a pintar.
Bu koca şeyin etrafında benim "Mad Seen" i nasıl yaptığımı hatırlasana?
Lembras-te como fiz o "Mad Seen" com o muro e a cor a toda a volta da cena?
"Mad Seen," 5.deki?
O "Mad Seen," aquele da Rua 5?
Seen gibi.
Tipo, ele tem o nome "Seen" ( = visto ).
O yürürken benim ismim Seen demiş, ve evet onu burda görüyorum.
Pode andar por aí, dizer "Chamo-me Seen" e dizer : "Ya, já tenho visto por ali," Já vi isso aí ".
ve Seen onunla idi, ve PJ, ve ben Seen'i çağırdığımda o bunu yalanladı.
e Seen estava com ele, e PJ, e então eu chamo Seen e ele nega.
# Saçının tek telini bile görmedim daha
# And I haven't seen hide nor hair of you yet
Riki, sanıyorum ki bu sefer kesin tutcan siki!
I don't think I've ever seen anyone as tough as yourself.
I've never seen someone eat so much.
Nunca vi ninguém comer tanto.
Eğer dün gece babam annem Noel Baba'yla öpüşürken görseydi ne kadar eğlenceli olurdu.
Oh, what a laugh it would have been If Daddy had only seen Mommy kissing Santa Claus
I have seen what happens to the proud when they take on the Throne.
Já vi o que aconteceu aos que tentaram roubar o trono.
I'VE SEEN LONELY TiMES! ONLARI EYALET SAMPiYONASINDA EZELiM, KOC.
Vamos esmagá-los na Estatal, Treinador.
- Beni odasına almıyor.
Have you seen Tur?
- "Daha bir şey görmedik!"
-'Ain't seen nothing yet'.
- "Your penis is a dream -" The biggest one l've seen
- "O teu pénis é um sonho" - "O maior que eu já vi"
Haven't you ever seen one of those before? Hayır, Görmemiştim.
- Nunca tinha visto um antes?
"Bu bir intihar olabilir mi?" Birlikte Suee Seen adıyla çalıştığı karısı Dot ile sorunlu bir ilişkisi varmış.
Se foi uma tentativa de suicídio, ou alguma discussão com a sua mulher Dod. Que actuava com ele, com o nome de, Su Hin Sin.
Burt, bu seen çok fazla şey atlattın.
Burt, passou por muita coisa esse ano.
Ve daha önce de gördüğümüz gibi hiçbir şey, bu bankerler için savaştan daha karlı olamazdı.
E tal como se viu, nada è mais lucrativo para a banqueiros internacionais, do que a guerra. And as we have seen, nothing is more profitable for international bankers, than war.
/ l seen you walkin'down / in Chinatown.
Eu vi-te a andar em Chinatown.
You seen it the whole time, didn't you, Bishop?
Uh-huh. Apercebeste-te o tempo inteiro, não foi, Bishop?
Bütün Mecnun'lar böyle bir kız görmediğine dair hemfikir.
Every Romeo agrees they have never seen such a girl.
Böyle bir kız asla görmemişler.
They have never seen such a girl.
Milyonlarca kız gördüm.
I've seen millions of other girls.
Milyonlarca kız gördüm ama içlerinde en tatlısı benim Hintli güzelim.
I've seen a million other girls.. .. but the prettiest among them is my lndian girl.
Herkes bana, benim gibi bir kızı sadece rüyalarında gördüğünü söylüyor.
Everybody's eyes told me that they've seen a girl.. .. like me, only in their dreams.
Bütün Mecnun'lar böyle bir kız görmediğine dair hemfikir.
Every Romeo agrees that they have never seen such a girl.
Have you seen, time machine?
Já viste antes uma máquina do tempo?
* Gitmem gerek * * Ama özel bir kız arıyorum * * Onu gördünüz mü? * * Gitmem gerek *
But I'm lookin'for the one Have you seen her?
* Hayır, görmedik! *
No, we ain't seen her
* Ben daha zorunu gördüm *
# I've seen the toughest around #
* Elindekilerin en kötüsü değilim * * en kötüsü değilim * * oh, ne dediğimi anlamıyor musun?
- I ain't the worst that you seen - Ain't the worst that you seen # #
- Vay anasını. * - Have you seen him?
C'um caraças.
- Sadece... cevap... soru! Seen... o?
Apenas responde a pergunta!
Onu Seen? !
Viste-o?
* Görmedim asla bu kadar çöktüğünü * * Biliyor musun nerede olduğunu *
I've never seen you fall so hard do you know where you are?
* Çektiğim dertleri. *
The trouble I've seen
* Gördüm bütün mavi gözlü hoppa kızları giderken oralara *
I seen every blue-eyed floozy on the way
* Görmedim sevgilimi, hatırlamıyorum ne zamandan beri *
Well, I ain't seen my baby Since I don't know when
* Görmedim sevgilimi geçen geceden beri *
I ain't seen my baby Since the night before last
Seen...
Tu és...
♪ Bir yatak görmeyeli altı gün oldu ♪
Six days and I ain't seen a bed
Hiç mükemmel yuvarlak bir şekil görmüş müydünüz?
Have you ever seen a shape that is so perfectly round?
- "Seen'e"
"Para Seen".
Altyazı Çeviri ve Düzenleme :
The Listener S02E02 - Crime Seen -