Serra translate Portuguese
1,324 parallel translation
Başka bir testere verin.
- Precisamos de uma serra!
Testereyi kullan!
Usa a serra!
Aptal şekerlemelerinden birinden uyanıp Amy'i çöp tenekene çivilenmiş olarak bulmak ister misin? Ya da bir sabah radyoyu açtığında, odunluktaki testereyle yaptığı maçta ikinci olduğunu mu duymak istersin?
Quer acordar duma das suas sonecas e descobrir que Amy está morta na lixeira, ou ligar o rádio e ouvir que foi retalhada com a serra eléctrica que guarda na cabana?
İşçiler, gençler ve kadınlar Sierra de Guardarrama'daki isyanı bastırmak için güçlerini birleştiriyor.
Por todo o lado, os trabalhadores, os jovens, quase crianças, as mulheres põem-se ao serviço do governo para combater a revolta. Na Serra de Guadarrama, carlistas e republicanos entregam-se a combates implacáveis.
Peki testere kullanabilir misin?
E sabes manejar uma serra?
40 yıl önce, çekicimi ve testeremi elimden bıraktığımda, ve genç bir cerrahla çalışma fırsatı teklif edildiğinde... Burası kadar prestijli bir kurum üzerinde iz bırakacağımı hiç düşünmemiştim.
Quando deixei o meu martelo e a minha serra há quarenta anos e me ofereceram a oportunidade de trabalhar com um jovem cirurgião não fazia ideia de que podia deixar uma marca numa instituição tão prestigiosa como esta.
- Pollo ile Serra'ya gidiyormuş.
- Que ela e o Pollo estão no Jardim.
- Serra?
- O Jardim?
Serra'nın ne olduğunu bilyormusun?
- Tu não sabes o que é?
Serra diyorlar ( Greenhouse ) Çünkü yol etrafında çiçekler var,
É por causa de todas as flores para as pessoas mortas nas corridas.
Serra'ya git ve benide götür!
Então, tu vais ir ao Jardim? Por favor, leva-me contigo!
Annem beni öldürecek, Serra'daydım...
A minha mãe vai-me matar!
Junipero Serra hakkında bir ödev yazıyorum...
Eu não pediria, mas comecei a escrever sobre Junípero Serra...
Evet, bu güzel tırnak ojesini aldım.
Sim, Eu comprei essa deslumbrante serra de unhas.
Demir testeresiyle halledebilir miyiz dersin?
Achas que uma serra de metal fará o serviço? Não.
Testerenin üstünde sadece ev sahibi ve bilinmeyen birinin izi var.
Apenas do senhorio e umas desconhecidas na serra.
Cavalier'e göre, testere masası kiralıkmış.
Segundo o Cavalier, a serra era alugada.
Evet, dönen testereden sıçrayan kan her tarafa sıçramış.
Sim, com aquela serra rotativa, havia sangue por todo o lado.
Bay Pincher, biri elektrikli testereyle öldürülürse, kan her tarafa sıçrar :
Sr. Pincher, quando alguém é morto com uma serra de mesa, o sangue espalha-se em todo o lado.
İlk kurban masadaki testere ile öldürüldü.
A primeira vítima. Foi morta com uma arma da oportunidade, a serra de mesa.
Et bisturiyle kesilmiş, ama kemik, yüksek hızlı bir testereyle kesilmiş.
a carne foi cortada com um bisturi, mas o osso foi cortado com uma serra de alta velocidade.
- Görünüşe göre kesimi bir el testeresi bitirmiş. - Evet.
Parece que o corte foi terminado com uma serra manual.
Güç. Testere elektrik kesilince durdu.
A serra parou quando a electriciade faltou.
Mesela bir cerrahi testerenin.
Devido a uma sobrecarga de um aparelho que puxasse demasiado. Como, por exemplo, uma serra cirúrgica.
Her şey iyi gidiyordu. Sonra testereyle bazı sorunlar yaşadın.
Depois, teve alguns problemas com a serra.
Sen de kesmeyi el testeresiyle bitirdin.
Por isso, terminou o corte com uma serra manual.
Testere sigortayı attırdı, kesmeyi bitirdin, şalteri kaldırdın, ama önce eldivenlerini çıkarmıştın.
A serra fez rebentar o fusível, você terminou o corte, ligou o interruptor, mas tirou as luvas primeiro.
Bir balta ve testere aradığımı söylüyordum. Onları bulduğumda inşaat işinde kullanılmayacaklar.
Eu disse que precisava de um machado e uma serra... e se os conseguisse, não seria para construir nada.
Gelseydim bile balta, çekiç ve testere alırdım.
Se viesse, compraria um machado um martelo e uma serra.
Bir dakika sonra bir sürü takım elbiseli adam bana bir sürü çek uzatıyordu. Harika. Evet, ama o parayı çok çabuk harcadım,
Estava sentado à mesa da serra, a beber cerveja e, de repente, tenho estes tipos de fato a darem-me cheques.
Kalça kemiğindeki tırtıklı kesik, testere kullanıldığını gösteriyor.
O padrão denteado do osso do fémur sugere que foi usada uma serra.
Kesiğin düzlüğüne ve temizligine bakılırsa motorlu testereymiş.
Visto que o corte foi feito de forma certa e limpa, devem ter usado uma serra mecânica.
Anlaşılan motorlu testereyle kesilmiş.
Parecem feitas por uma serra mecânica.
Cohen'i elektrikli testereyle görmeliydin.
Devias ver o Cohen com a serra eléctrica.
Babanın köftelerini talaşla kaplıyorum.
Estico o bolo de carne do teu pai com pó de serra.
Ağaçtan üzerime elinde zincirle saldırdı.
Ele saltou da arvore e veio contra mim com uma moto-serra
Testere ya da matkap gibi bir şey.
É uma serra, uma broca ou assim.
Onu, kendi silahı ile vuruyor.
Está a matá-lo docemente com a sua serra.
- Testereyle.
- Com a serra.
Bu yüzden bazı insanlar beni "Testere" Manzou olarak çağırırlar.
E por causa dela, as pessoas me chamam "Manzou a Serra".
O bıçkı makinesinde ben olmalıydım.
Devia ter sido eu a ficar naquela serra.
- Küçük bir el testeresi kullanmış...
- Ele usou uma serra...
Ama işe yarar bir mal.
Uma boa ferramenta. Como uma Jack-serra!
Lânet olsun Gorman! Şu testereyi çalıştır!
Pelo amor de Deus, Goldman, arranca com essa serra!
Kemik testeresini hazırlayın.
Preparar a serra.
Haftada en az bir kez Liberia, Sierra Leone veya Ivory Coast'a silah gönderiyordum.
Enviava armas para a Libéria, Serra Leoa ou Costa do Marfim pelo menos uma vez por semana.
Anlaşıldı. Hadi.
- Preciso de outra serra!
Deniz.
A serra, o mar.
Botswana, Sierra Leone ya da Angola'yla iş birliği yapabilirler.
ELES PODEM ALINHAR COM O BOTSWANA, A SERRA LEOA, OU MESMO ANGOLA...
Bu, normal bir elektrikli cerrahi testere izi.
Isto é um padrão normal de oscilação de uma serra cirúrgica.
Belki sihirbazlardan birine para yedirip onu testereyle ikiye böldürebiliriz.
Talvez possamos subornar um dos mágicos para serrá-la ao meio.