English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sets

Sets translate Portuguese

53 parallel translation
Tüm sahne hazır Bay Zanfield. Eğer uygun görürseniz.
Já estão preparados os sets para sua aprovação, Sr. Zanfield.
- Sahneye okey verdim.
- Passa nos sets.
Üç sette bitirirsem, zamanı...
Se termino em 3 sets, ainda...
İlk iki seti çok çabuk aldı.
Haines varre nos 2 primeiros sets.
Bay Haines 2 - 1 önde.
Sr. Haines lidera, 2 sets a 1.
Set skoru, 2 - 1.
Dois sets a um.
Billie Jean King düz setlerde yem oldu Laver ilk seti aldıktan sonra pestile çevrildi Pancho Gonzalez voleleri ve ters vuruşlarıyla mükemmel servisler atarken ağdan emilip iki dakikada yutuldu.
Billie Jean King comido em sets sucessivos, Laver abafado depois de vencer o primeiro set e Pancho Gonzalez, servindo bem como nunca tinha visto, com batidas soberbas e recuperações espectaculares, foi sugado pela rede e engolido em menos de dois minutos.
Setler ne büyüklükte?
Como estao os sets?
Onu üç sette yendiğini duydum.
Ouvi dizer que o derrotaste em três sets seguidos!
... dört sette yendi. 6 / 1, 6 / 4, 4 / 6, 6 / 2.
... perdeu em quatro sets, 6-1, 6-4, 4-6, 6-2.
Bunun yanında getirdiklerine göre bir de geri gidecekler dimi?
Habitualmente transportam os "sets" E os adereços dum país para outro?
ve aptallık her iki sette de galip.
E a estupidez ganhou em sets seguidos.
Sen iki set oynayıncaya kadar ben bitiririm.
Isso vai-me levar mais tempo do que você demora a jogar dois sets.
Hiç sayı yapamadan.
Em quatro sets.
Dragomir 5-4 önde, dördüncü set, iki sete bir.
Dragomir lidera 5-4 no quarto set e por dois sets a um.
Roddick, Jake Hammond'a yenildi. Dört set.
O Roddick perdeu com o Jake Hammond, quatro sets.
İki set öndeydi sonra konsantrasyonunu kaybetti, sanırım hala içinde uktedir.
Vencia por dois sets, mas engasgou-se e acho que nunca se refez.
Colt üç sıfır setleri aldı.
Colt vence por três sets a zero.
Bayanlar baylar, oyun yeniden başlarken, Hammond iki seti ve bir oyunu almış durumda.
Senhoras e senhores, o jogo vai prosseguir, com Hammond a liderar dois sets a zero e um jogo a zero.
Kullandığı setler kimi zaman düzensizdi.
E os seus sets eram por vezes confusos.
O zaman renkler yerini bulur.
Quando os sets a cores saírem...
"Buzdaki imparatorluk"
Mas para aqueles que constroem sets em casa deve ser interessante.
As the sun sets, the slopes cool, and the turbulence falls away.
À medida que o sol se põe, as encostas frias, e a turbulência desaparecem.
Yani maç seti oynamaktan çok uzağız.
Portanto estamos longe de empate de sets.
Takımlar üç set oynayacaklar.
As equipas irão jogar à melhor de três sets.
Bu setleri ayarlamam çok zaman alıyor.
Organizar todos estes sets leva muito tempo.
Sadece setler arasındaki içkilerde iyiyimdir.
Só sirvo para os cocktails entre os sets.
Set arasındayız şimdi.
- Estamos entre sets, agora.
Yemeğini ye, belki sonra sana set bile vermeden yenilme şansı veririm.
Come, e talvez mais tarde, deixar-te-ei... perder em sets seguidos.
Üç duruşmaya karşı ikiyle seni yenmiştim.
Venci-te três sets a dois. - Vá lá.
- Neden hala orada duruyor?
- Porque é que ainda haveria sets lá?
Bir, iki maç kazanabileceğimizi umuyorum.
Ganhamos um ou dois sets.
Beyler.iki set, gerekirse üç set oynanır.
Cavalheiros. Dois de três sets.
İnanamıyorum, 10 set yaptım.
Nem acredito que fiz dez sets...
Hatta üç set avans veririm.
Até Dou-te três sets de avanço.
Onu ardı ardına setlerde yendim. Sorduğun buysa.
Bem, venci-o em sets consecutivos.
3 sette kazandım.
Ganhei os três sets.
Batıdan bu kadar dalga gelmesi demek setlerin değişken olacağı anlamına gelir.
Com um swell tão de oeste significa que os sets vão estar a mudar.
Hiçbir setimde onu bir daha görmek istemediğimi sana söylemiştim.
Disse-te que nunca mais o queria ver num dos meus sets.
T.K.'nin kartı. "Fazladan üç set ve tur, her gün idmandan sonra."
Tenho o cartão do T.K. : "Três sets perfeitos diariamente após o treino."
Bıraktığımı söylemeye gittiğimde dekorcularla karşılaştım, yardım gerektiğini söylediler.
Eu... Fui para desistir e falei com alguns técnicos, e precisam de ajuda para construir sets.
Daha önce gördüklerime hiç benzemeyen chipsetler ve hızlandırma teknolojisi.
Com chip sets e tecnologia de aceleração, diferentes de tudo o que eu já vi.
Her sette yenerdim onu.
E eu batia-o redondamente em todos os sets.
Beyler, insan kırkayak fikrimi ancak bir şartla kullanabilirsiniz. Film setlerimdeki sahte kauçuk ekipmanlar bana yetti. Gerçek ağızdan kıça ameliyatlarınızdan birine katılmak için ısrar ediyorum.
Senhores, podem usar a minha ideia da centopéia humana mas com uma condição, eu vi todo o material falso nos meus sets de filmagem, agora eu insisto em assistir uma de suas reais operações "boca-no-ânus".
Sattığımız ürünlere bağlı olarak değişen, dört veya beş farklı dekora sahip... dönen bir yuvarlak bir set.
É um palco redondo que tem quatro ou cinco sets diferentes que rodam... dependendo do que estamos a vender a um dado momento.
Hani televizyon izlerken oyuncunun boyu ve attığı adımın ölçüsüyle setin boyutunu istemsizce hesaplarsın ya.
Sabes aquela coisa quando estás a ver TV e registas no subconsciente o tamanho dos sets com base na altura do actor e o numero de passos que dá para caminhar por eles?
Sevmeyecek, sadece katlanacaksın.
Que entusiasmo, - O tipo a fazer os sets ganhou um Tony.
İki setten sonra bıraktık.
- Nós jogamos apenas dois sets.
- Arka arkaya üç sette seni yendim.
- Ganhei três sets seguidos.
"Çok aptalsın"
Outra informação que voces devem saber é que eu tirei Viagra do Matt esta manhã. Este é um dos sets que aparece no especial, é a Estrela da Morte.
Dalga setleri değişiyor!
Os sets estão a mudar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]