English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sevmek

Sevmek translate Portuguese

1,310 parallel translation
Sen de beni sevmek zorundasın.
Tens de me amar, também.
Jessie bir keresinde... ölen kocasının yasını tutan bir kadın... birini sevmek için henüz hazır değildir... rüyalarında bile.
AJessie diz que uma mulher ainda com o desgosto do falecido marido não está em condições de amar outro, nem mesmo em sonhos.
Tekrar sevmek için bir şans.
É a tua oportunidade de voltar a amar.
Yapabileceğimiz tek şey zamanın kılavuzumuz olmasına izin vermek. Hayattaki en değerli lütuf, yapılması gereken işlere devam edebilmek... bütün insanları sevmek... ve sevdiğimiz birşeyi asla kaybetmeyeceğimizi anlamak.
Finalmente, o que podemos fazer é viver cada dia... e saber que a única verdadeira dádiva é a graça de continuar com o trabalho... que há a fazer, com as pessoas a amar... e saber que o que amamos nunca podemos perder.
- Sizin için sorun değilse tekrar sevmek istiyorum.
Gostava de retomar. E eu fiico muito contente.
Sadece sevmek var, Christina.
Apenas amor, Christina.
Sadece sevmek.
Apenas amor.
"Sadece sevmek var."
Apenas amor. "
" sevmek ve uçmak değil mi
" é apenas amar e voar
Onu sevmek istiyorum.
Eu quero gostar dele.
Sorun onu sevmek değil anne.
Amá-los nunca é o problema, pois não, mãe?
Lucy'nin bütün erkek arkadaşlarını sevmek için kendini çok zorluyor.
Tantos namorados e ela esforça-se tanto para gostar de todos.
Oh, seviyorum. Tehlikeli insanları sevmek daha güvenli.
E gosto, é sempre mais seguro gostar-se de gente perigosa.
Sana yardım etmemin tek yolu.. ... seni sevmek.
A minha única forma de a ajudar, é amando-a.
Aslında sevmek tehlikelidir.
Até amar é perigoso...
Seni daha çok sevmek için. Seni daha iyi görmek için. Seni daha yakından izlemek için.
Amar-Te mais encarecidamente... ver-Te mais claramente... seguir-Te mais fielmente... dia após dia, após dia.
Hazır sevmek demişken...
Por falar em adorar...
... sevmek istiyorsun.
.. amar-me.
Benimle çıkmak istiyorsun sevmek ve benimle evlenmek.
Queres sair comigo amar-me e casar comigo.
Biliyorum, senin gibi inatçı ve şımarık, bir kızı sevmek kolay değil. Ama bu inatçı kızın ardında, tatlı küçük bir kız olduğunu biliyorum.
Eu sei que não é fácil amar uma teimosa, e uma menina mimada como tu, mas eu sei que... atrás dessa menina mimada, está uma menina boa...
Oraya gittiğimiz zaman, yalnız olacağız. Ve birbirimizi sevmek için özgür kalacağız.
Quando chegarmos seremos livres e estaremos juntos para nos amarmos para sempre.
Sevmek mi?
Gostas?
Birini ya da bir şeyi sevmek kendi kendine acı çektirmek demektir.
Amar alguém ou alguma coisa, causa dor no coração da própria pessoa.
Bir şeyleri sevmek zorunda.
Os rapazes têm que gostar de alguma coisa.
Seni sevmek hayatımda yaptığım en korkutucu şey, Buffy.
Amar-te é a coisa mais assustadora que alguma vez me aconteceu, Buffy.
Çünkü onları her gün sevmek istiyorsun.
Porque os queremos amar todos os dias.
Haftasonlarını sevmek için bir çok neden vardır.
Ha muitas coisas legais sobre finais de semana.
Onu sevmek istiyorum Kareem.
Quero amá-lo, Kareem.
Sorum şu ki, birisini çok sevmek yanlış mı?
Suponho que minha pergunta é se estiver mal amar muito a alguém.
Simpsons Boogie... Sevmeni Sevmek Sevilesi ve Simpsons Noel Boogie adlı albümler mega platin seviyesine ulaşıp Grammy'leri sildi süpürdü.
Simpsons Boogie, Lovely to Love Your Lovin', Simpsons Christmas Boogie, tornaram-se discos de platina e varreram os Grammys.
Erkek çocukları sevmek Romalılardan beri vardır arkadaşım!
Gostar de rapazinhos é algo que existe desde o tempo dos Romanos.
Mulder için ölürsün fakat onu sevmek için kendine izin vermiyorsun.
Era capaz de morrer pelo Mulder, mas não se permite amá-lo.
Beni sevmek mi?
Amar-me?
Sevmek için senden iki kat daha olurdu.
"Haveria mais do que o dobro de ti para amar."
Her zamankinden iyi Dragon'u SEVMEK İçin 25 neden
MELHOR do que NUNCA 25 Razões Para AMAR os Steel Dragon Izzy diz :
Sadece sevmek
É a amar
Ben seni sevmek için yaratıldım Sen de beni sevmek için
Fui feito para te amar, querida Tu foste feita para me amar
"Hayat boyu öğreneceğin en büyük şey sadece sevmek ve karşılığında sevilmektir."
"A coisa mais importante que alguma vez aprenderá será apenas a amar e a ser amado."
"Hayat boyu öğreneceğin en büyük şey sadece sevmek ve karşılığında sevilmektir."
"A coisa mais importante que algum dia aprenderás... ... é a amar e ser amado e retribuído."
Hayat boyu öğreneceğin en büyük şey sadece sevmek ve karşılığında sevilmektir!
A coisa mais maravilhosa que aprenderás... ... será a amar... ... e ser amado...
Sevmek mi?
Amar?
Sevmek için yaratıldıysa, nasıl nefret edeceğini de biliyordur.
Se foi criado para amar, podemos presumir que sabe odiar.
Birini sevmek, vermek sonra daha çok vermektir.
Amar alguém é dar, mais do que receber.
Seni sevmek için. Seni mutlu etmek için. Bu anımızı sağlam ve neşeli bir şekilde yaşamak için.
amar-te... fazer-te feliz... e viver o agora com alegria e intensidade.
Guinevere'i sevmek senin suçun değil.
Você não tem culpa de amar Guinevere.
Ben de herkes gibi onu sevmek isterdim.
Preferiria amá-lo como todos os homens amam.
Endişelenme, uzun zamandır kendimi sevmek için bir neden arıyordum.
Não te preocupes, estive à procura de uma razão para gostar de mim muito tempo.
Birisini sevmek demek güçten feragat etmek demektir.
Amar alguém significa ter que renunciar ao poder.
Senin gibi aşağılık birini sevmek delilik olmalı.
Deve ser loucura
Hayat sevmek ve sevilmekten ibaret...
E dizer-lhes uma coisa simples, esta vida é sobre dar e... receber amor.
Düşmanını sevmek ne demek?
O que significa "amar o inimigo"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]