Seyredin translate Portuguese
178 parallel translation
- Bunu seyredin Bay Kringelein, olur mu?
- Tome conta disto, está bem?
Gelip fırtınayı seyredin.
Venha ver a tempestade.
Açık havaya çıkın, biraz yürüyüş yapın, bulutları seyredin. Bırakın, huzursuz zihniniz biraz huzur bulsun.
Vá para o ar livre, dê uma volta, olhe para as nuvens, deixe a paz entrar na sua mente perturbada.
Seyredin.
Olhe.
İşte, seyredin.
Cá vamos. Prestem atenção.
Şurada doğrudan tepeye çıkan çocuğu seyredin.
O garoto lá no alto é ótimo.
Özgürlüğün şafağını seyredin!
Contempla o despontar da liberdade!
Kudretli elini seyredin!
Contemplem a Sua poderosa mão!
Kesin sesinizi de seyredin. İşte kasa.
Calma e atenção, eis a caixa-forte.
Her şeyi seyredin, içeriden seyredin.
Vejam tudo lá dentro.
Seyredin çocuklar.
Cuidado, rapazes.
- Şimdi seyredin.
- Agora veja.
Adımım müthiş! Seyredin!
Faço um sapateado fantástico!
Haydi çocuklar, siz dışarı çıkıp, kavgayı seyredin, olur mu?
Porque não vão lá fora e assistem à briga?
Yüzlerinin halini seyredin.
Veja só a cara delas.
Cephede kesip biçerek ilerleyen muharip cerrahlarımızın komik hallerini seyredin.
Sigam as diabruras dos nossos cirurgiões de combate enquanto eles cortam e cosem o seu caminho através das linhas da frente.
Seyredin şimdi!
Continuem a procurar.
Pazar günü öğleden sonra futbol maçını seyredin diye... sizi tam zamanında o bahçeli evlerinizin önüne bırakacağım.
Estarão na vossa casa a tempo do futebol de domingo.
Çok dikkatli seyredin.
Observem com cuidado.
Ve bizim davetlimiz olarak onu para vermeden seyredin.
Vê-la-ão grátis.
İyice gevşeyin, ışığı seyredin.
Descontraia-se profundamente, olhe para a luz.
Size göstereceğim. Seyredin.
Veja só.
Seyredin bakın.
Agora olhem.
Çok komik... şimdi şunu seyredin.
Muito infantil. Muito bem.
Seyredin.
Olha para ele.
Seyredin, hepsini devirecek.
Vais ver, ele vai marcar uma.
Seyredin.
Vejam.
Seyredin.
Observa.
Havayı hissedin, hangi ıhlamur ağacı çiçekleri tutkuyla nefes alıyor, Zevk ve güzellikler içerisinde günleri seyredin, çünkü bugün asla dönmeyecektir.
respirar ar carregado com o perfume das tílias, contemplar a beleza ea majestade de hoje,
Canım, Brian'i eve davet et de maçı birlikte seyredin.
Querida, tens de trazer o Brian para nos ver a jogar softball.
Yavaşlatılmış çekimde, kütüphanecinin dikkatini dağıtmak için onu neredeyse öldürüşünü ve sinsice kitabı geri koyuşunu seyredin.
Observem bem em movimento lento como o traste quase matou a bibliotecária e depois põe o livro na estante.
Hayvanlar! Filmi seyredin!
Mãos sossegadas.
Bakın, bunu seyredin.
Vejam.
Elimizdeki videolardan yararlanabilirsiniz beyler, seyredin.
As cassetes estão disponíveis. Estudem-nas.
Gelin ve seyredin. Gayet iyi çalışıyor.
Venham dar uma olhadela, Como podem ver funciona estupendamente.
Sonra da oturup politik kariyerinizin eriyişini seyredin.
Depois fique a apreciar a morte lenta da sua carreira política.
Ama arkadan seyredin.
- Ficais na plateia!
Şunu vuruşumu seyredin.
Vê como acerto no cabrão.
Yukarı gelin ve televizyon seyredin.
Venham para cima, ver televisão.
Seyredin.
Veja.
Pekala, seyredin bakalım.
ok, vejam isto.
Fox seyredin ve sonsuza kadar lanetlenin.
Veja a Fox e seja condenado para a eternidade.
Bu hafta 21'de Herb Stempel'in Colombia aslanlarına yem... edilişini seyredin.
Esta semana veja o Herb Stempel ser comido pelos leões de Columbia.
Yanışını seyredin!
Observa-a a queimar!
Eğer henüz ızgara olmadıysanız, gelin ve seyredin.
Se não estão impedidos, convido-os a assistir.
TV seyredin. Uslu durursanız size süt ve kurabiye getiririm.
Vejam televisão, e se se portarem bem, eu trago-vos leite e bolachas.
Seyredin.
Ora vejam.
AİLENİZLE SEYREDİN
Venha com a família toda
Seyredin.
Olha.
Ben işimi bitirirken siz en sevdiğiniz filmi seyredin. - Değil.
Não é.
Seyredin.
Olhem.