Señor translate Portuguese
1,071 parallel translation
Senyor...
Señor...
Ama Sinyor, Antonio Gomez mezarına gömüleli bir seneden fazla oldu.
Mas, Señor, foi há mais de um ano que o Señor Antonio Gomez foi enterrado na igreja.
- Güzel, Sinyor?
- Verdade, Señor?
Öğrenince sizi takip edecek sinyor.
E, quando descobrir, irá atrás de nós, señor.
Günaydın sinyor.
Bom dia, señor.
Benim üzüldüğüm giden canlar, señor.
Eu lamento é as vidas, senhor.
Karın bana kolundan bahsetti, Señor Martinez.
A sua mulher falou-me sobre o seu ombro, Señor Martinez.
Senyor, bize katılır mısınız?
Señor, acompanha-nos?
Senyor.
Señor.
Hey, senyor.
Señor.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sizi görmek isteyen bir çocuk var.
Lamento incomodá-lo, señor, mas um miúdo insiste que quer falar-lhe.
- Öyle diyorsanız öyledir senyor.
- Se assim o diz, señor...
- Senyor Ramirez, bu dostum Mike.
- Señor Ramirez, o meu amigo Mike.
Bir sorun mu var senyor?
Tem um problema, señor?
Bakın senyor, adınız her neyse. Ben siesta yapmam.
Ouça, señor seja qual for o seu nome, eu não faço siesta.
Senyor Mike, artık burada mı şarkı söyleyeceksiniz?
Señor Mike, vai cantar a partir de agora?
Bayan Maggie, Senyor Perez.
Lady Maggie, o Señor Perez...
Senyor Mike Windgren.
O Señor Mike Windgren.
Senyor Delgado, Ambassador Kulübü'nün müdürüdür.
O Señor Delgado é o gerente do Clube Ambassador.
Senyor, sizi dinlemek için sabırsızlanıyorum.
Estou ansioso por ouvi-lo, señor.
- Senyor Perez?
- Señor Perez?
Teşekkürler Senyor Perez.
Obrigado, Señor Perez.
- Pek fazla değil senyor.
- Não é muito mais, señor.
- İspanyolca bilmiyorsunuz.
- Señor, não entende espanhol.
Senyor Mike'ın da harika dalışlar yaptığını duydum.
Ouvi dizer que o Señor Mike também dá bons mergulhos.
Üzgünüm senyor.
Lamento, señor.
Ben sizin rehberinizim senyor.
Sou o seu guia, señor.
Senyör Hayalet.
Señor Fantasma.
Oteline dönme senyor.
Não volte ao seu hotel, señor.
- Nasılsınız, Bay Yönetici.
Bom dia, señor director.
Bayım kadınım bu kilisede evlenmeyi diliyordu.
Señor, a minha mulher deseja casar-se nesta igreja.
Bayım kadınıma saygısızlık etmişsin.
Señor a minha mulher disse-me que você a violou aqui.
Evet bayım etseydin seni Tanrı öldürürdü.
Não, señor, se o tivesse feito, Ele tinha-o morto.
Sadece bir yanlış anlaşılmaydı bayım.
Foi tudo um mal entendido, señor.
Bayım kızgınlığını anlayabiliyorum.
Señor... Posso entender a sua raiva.
Atın benim olmalı bayım.
Señor, eu... eu... tenho de ficar com o seu cavalo.
Hayır bayım.
Não, señor.
Borcuna sadık bir adamım bayım.
Eu pago as minhas dívidas, señor.
İzin verirseniz size bir pulque ısmarlayayım bayım.
Permita-me, señor, oferecer-lhe um pulque.
İlk litreyi hiç durmadan içme geleneğinin nereden çıktığını biliyor musunuz bayım?
Sabe, señor de onde vem o costume de se beber o primeiro litro sem parar?
Nereye gidiyorsunuz bayım?
Para onde vai, señor?
Sana bir şey söyleyeceğim bayım.
Vou dizer-lhe uma coisa, señor.
Çok akıllısınız bayım.
Você é muito esperto, señor.
Kuzeyden geliyorum bayım.
Venho do norte, señor.
Değilim bayım.
Não, señor.
Bay, O'Malley.
Señor O'Malley.
Bay, O'Malley.
Señor O ´ Malley.
Evet efendim, buradalar.
Sim, senor, estão aqui.
- Hemen efendim.
- Sim, senor.
Sen kimsin?
E, quem é o senor?
Bay...
O Senor...