Shotgun translate Portuguese
106 parallel translation
Slim Shotgun O hızlı silah Poker Falls ile karşılaştı.
ESPINGARDA SLIM ARMA MAIS RÁPIDA DE POKER FALLS
Sonra, Shotgun kardeşine bunu yaptı. Chocram senin dediklerini anlamadı.
Talvez soubesse sobre a espingarda que aquele besouro do Cochran não lhe disse.
Shotgun sola. Shotgun.
Olha à tua esquerda.
Shotgun.
Metralhadora.
Bu yüzden annen onun beynini bir shotgun ile parçaladı.
- E a tua deu-Ihe um tiro na cabeça.
Shotgun'ı alıp, çocukları serbest bırakacağım.
Vou buscar a espingarda, libertar os rapazes.
# I said, Shotgun!
* Eu disse, Espingarda!
# I said "Buy yourself a shotgun now"
* Eu disse "Compra yourseIfa espingarda agora"
# Shotgun!
* Espingarda!
Bu siyah pompalıyı alacağım.
Vou levar aquela shotgun calibre 12.
Silahları paketle.
- Embrulhe a shotgun.
Silahları paketliyorum.
Embrulho a shotgun.
- Üç tane 12 kalibre pompalı kovanı.
- Três cartuchos shotgun de, calibre-12.
Bu bir shotgun, Sol.
Isto é uma arma, Sol.
BURDA NE OLUYOR? SHOTGUN.
Formação em escopeta.
SENDE SHOTGUN A KARSI HiC BiR ONLEM ALMIYORSUN.
E tu nada fazes para destroçar a formação em escopeta.
- Öne geçiyorum.
Shotgun!
Moore isimli bir mısır çiftçisi onu plazma tüfeği ile vurmuş. ( Plazma shotgun = kurşun parçacıklar yerine plazma boşalmasıyla çalışır )
Um agricultor alvejou-o com uma espingarda de plasma.
Shotgun.
Caçadeira.
Av tüfeği!
Shotgun.
- iyi. Shotgun.
- Óptimo, eu vou à frente.
Mike Winchell pas oyunu başlatacak. Geri çıktı ve topu düşürdü!
O Mike Winchell vai atirar do "shotgun", recua e deixa cair a bola!
Whitaker pas oyununa geçiyor.
O Whitaker, com uma ofensiva em "shotgun".
- Klibi Shotgun yapmalı.
- O Shotgun era ideal para o vídeo.
- Shotgun mı? Bu çok garip değil mi?
Alguém deve ter visto alguma coisa.
Bir shotgun'ınız var mı, ya da ruhsatınız?
Possui ou tem acesso a uma caçadeira?
Tamam, sadakat madalyası almaz ama... gizli bir şekilde Hewett'ların kaydedilmemiş shotgun'ları olup olmadığını öğrenebiliriz.
Não leva a medalha da fidelidade, mas podemos averiguar discretamente se desapareceu uma caçadeira aos Hewett.
Onun shotgun çalmakla ilgili herhangi bir fikri olduğunu hiç sanmıyorum. Hele ki küçültmeyi falan.
Duvido que ele soubesse sequer roubar uma, quanto mais serrar-lhe os canos...
Eski vokalistleri beynini bir silahla patlattığında, grup arkadaşları kafatasından kolyeler yaptılar kendilerine.
O primeiro vocalista da banda suicidou-se com um tiro de shotgun na cabeça, e, de imediato, os seus companheiros de banda fizeram colares com os pedaços de crânio.
- Çifte, durum nedir?
Shotgun, em que ponto estás?
Harika!
Shotgun!
Evet? Av tüfeğini alırım yoksa gidemezsin.
Eu vou e levo a minha shotgun, ou tu não sais.
Shotgun!
- Vou no lugar do morto!
"Shotgun" ın kuralları gayet açık ve basittir.
As regras são muito simples :
Araba görüş alanına girdiğinde "shotgun" diye bağıran... ilk kişi öne oturur.
a primeira pessoa a gritar que vai no lugar do morto, com o carro à vista, é que vai à frente.
Ön tarafa degil arkaya oturmak için mi çabalayacagız.
O tipo que diz "Shotgun," senta-se no banco de trás?
Pompali tufegimi getirin bana.
Dá-me a minha shotgun.
Pompali tufegimi getirin bana!
Dá-me a minha shotgun!
Saracen bitirici hamle için oyunu söylüyor.
Saracen chama para o "shotgun".
- Shotgun!
Caçadeira!
Panthers oyunu başlatıyor.
Panthers em posição Shotgun com o tempo a acabar.
Silah kullanmayı biliyormuş.
Ela sabe usar uma shotgun.
Hem de evin anahtarlarına.
Possui uma shotgun e tinha acesso à casa.
- Neden bahsettiğini anlayamadım?
Onde está a shotgun? De que shotgun estamos a falar?
Beni shotgun hareketiyle bile öldüremedin, Farley.
Tu não me conseguirias matar com uma caçadeira e algum avanço, Farley.
O av tüfeği hızlıca çekebilmen için epey uzun.
Esta "shotgun" faz o serviço rápido.
Pekala, yerleşin.
Empurrem, Formação shotgun. Não quero batota. Prontos.
Shotgun'ı ben getirdim.
Eu trouxe a espingarda.
"Shotgun" ]
"Espingarda"
- Tam isabet!
Shotgun.
- Shotgun kullanmış.
- Uma caçadeira?