English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sikik

Sikik translate Portuguese

1,806 parallel translation
Sikik sürtük.
Cabra brochista!
Sikik suratlarınızı göreyim.
Quero ver essas caras de langonha.
Bulger, sikik suratın bu mu?
Bulger, essa é a tua cara de langonha?
- Sikik sevgilini mi?
- O idiota do teu namorado?
Ben olmasam bir şey sağlama alamazsın seni sikik Suriyeli.
Sem mim, não garantes nada, seu sírio de merda.
Sikik bir Galyalıyı teselli etmeye çalışarak.
Ao oferecer o meu ombro à merda de um gaulês.
Beni sikik bir Galyalı ile karıştırıyorsun.
Estás a confundir-me com a merda de um gaulês.
Ve kan kokusunu alırlarsa, senin düşüp öleceğini düşünürlerse bizim sikik ceset dediğimiz şeye dönersin. Tanrım.
Se lhes cheirar a sangue, se virem que se está a ir abaixo e que vai haver mortos, talvez sofra aquilo a que se chama "cadáver comido".
Sikik ceset mi?
Credo! Cadáver comido?
Kim olduğunu sanıyor bu sikik?
- Quem pensa ele que é, caralho?
O sikik sürtüğü...
Aquela puta maldita.
Sikik bir teknede gezinseydi 100 yaşını görürdü.
Deitado na porra de um barco teria vivido até aos 100 anos.
- Kapa çeneni! Kapa şu sikik çeneni!
- Cala essa boca.
Senin sikik hükümetin beni artık orada istemiyor!
O teu maldito governo ( Israel ) que não suporto.
Bu hafızanı canlandırdı mı, seni sikik götveren?
Isto refresca a sua memória, seu filho-da-puta?
Aynı sikik arabaydı.
É o mesmo maldito carro.
Bütün dünyaya ilişkim hakkındaki sikik düşüncelerini aktarmak mı istiyorsun?
Queres que o mundo ouça os teus valiosos pensamentos sobre a minha relação?
O yüzden ne kotarsam kar diye düşünüp sikik hareketler yapma. - Tamam mı?
Por isso não faça asneiras para ver se escapa.
Ayın meyvesinin seçildiği, Obama sigortalı her tarafı iPad'li bu sikik dünyanın neresinde bir sefer göt avuçlamak cinsel taciz yerine sayılıyor amına sokayım?
Quero dizer, em que merda de mundo de "Obamacare", iPad, clube fruta-do-mês é que apalpar um rabo uma vez constitui assédio, caralho?
Geçen yıl genel müdürlüğün, siktiğimin filosundaki bütün sikik araçları Prius ile değiştirmek istediğini biliyor musunuz?
Sabias que um departamento quis mudar a porra dos carros da frota inteira para Prius no ano passado?
Bütün sikik New York polisi biraz büyükçe golf arabası sürecekti!
Para pôr a merda da Polícia toda a conduzir por aí carrinhos de golfe.
Para için sizi soyacak o sikik kaliteli restoranlara gitmenize gerek yok.
Não precisamos de um restaurante caro a extorquir-nos o pilim.
Bankamın verdiği bilgiye göre siz ve sikik eyalet bürokrasiniz hesaplarımın dondurulmasından sorumluymuşsunuz!
O banco informou-me que me congelaram as contas!
Görebiliyor musun? Sikik arabanla kadınlara vurmayı çok mu istiyorsun, amcık kafalı!
Queres atropelar uma mulher com o teu carro, monte de esterco?
Seni sikik orospu!
Vai-te foder, puta louca.
Ayrıca aslında orada kurabiyeler olması gerekiyor ama ama sikik krakerlerden başka bir şey olmuyor.
Além disso, têm umas bolachas de água e sal que deviam ser normais mas são de água e sal.
Sikik Abu Nazir'i, inşallah.
O maldito Abu Nazir, se Deus quiser.
Sikik Brody işte.
Merda, Brody.
Sikik bir parodi gibiydi.
Foi uma situação inusitada.
Sikik...
Foda-se...
Konuşmaya başla, sikik!
Fala lá, filho da puta!
Mutlu sikik Hallow-wiener.
Feliz "Hallow-pila"
Sikik kanişine tekme atmayı istettiriyor.
Faz-me querer dar um chuto na sua maldita poodle.
"Belki sikik bir Camaro tarafından çarpılır." a gider
"Talvez ela seja atropelada por um maldito Camaro".
-... onun sikik kıçına çakmak kanırtıp aşağıya doğru çekmek onun iç organlarını deşmek ve dışarı asılmak isterim.
-... enfiar-lho pelo cu acima torcê-lo e puxá-lo arrancar-lhe as entranhas e acabar com a puta da raça dele.
Tam o sikik kafasına, sonrası klik-klik-klik sesi.
Mesmo no focinho, e depois foi tipo Click! Click!
Hayır, o sikik yere geri dönmeyeceğim.
Nunca mais vou voltar àquela merda de sitio.
Çok olmadan, nefret dolu söylemine başlar gencecik kızlar, gece gündüz bu pezevenkler, oğlancılar sikik rahipler, aptallar, ibneler tarafından tecavüz ediliyor.
Depressa se lançou naquele discurso colérico agitado já familiar. ... raparigas novas a serem violadas dia e noite por esses bastardos, esses pederastas esses filhos da puta desses padres, desses cretinos, desses paneleiros.
Ben suçla sokaklarda savaşırım, arkasına saklanabileceğim sikik bir masada değil.
Combato o crime na rua, não estou atrás de uma secretária que me protege.
Yapsana lan, senin sikik!
Força, cabrão!
Tamam, iki tane sikik kelime bulalım da kim kimdir belli olsun.
Olhem, só precisamos de uma maldita palavra, para que possamos identificar quem é quem.
Sen ancak tımarhaneye layıksın. Sikik pijamanın içinde puding yemeye.
O teu lugar é num hospício, a comer pudim de pijama.
Bu sikik gezenin de ayı bu galiba.
Acho que é isto que temos como Lua neste planeta.
- Evet... Söylediğine göre sikik verandamdan nazikçe gitmeni isteyebilir miyim?
Bem, visto que já o fizeste... posso pedir-te educadamente que saias da merda do meu alpendre?
Yani diyorsunuz ki şu birkaç saat içinde bana fark ettirmeden bunu boynumdan aldı yaptı yapacağını ve sikik anahtarı benim ruhum duymadan boynuma geri taktı.
Portanto... achas que, durante as últimas horas... ele me tirou a chave do pescoço, sem eu reparar... fez o que tinha a fazer e colocou a merda da chave à volta da porra do meu pescoço sem eu reparar?
Bu sikik masalında oğlumun kötü adam olduğuna inanmıyorum!
Não posso acreditar que o meu filho é o mau da fita nessa tua merda de conto de fadas.
Evde birkaç tane var. Sikik şişme bebeklerini istemiyorum.
Não quero o raio de uma boneca insuflável.
Ne senin ne de sikik Hugh Hefner'ın bu konuda elinden hiçbir şey gelmez, tamam mı? Çeneni kapa.
Apenas faça.
Kim olduğunu anlarlar diye mi korktun sikik?
Estavas com medo que descobrissem que és paneleiro?
Sikik sokuk konuşmayı bıracak mısın?
- Deixa-te de coisas.
- Sikik Ben Franklin.
- Ben Franklin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]