English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Simpatico

Simpatico translate Portuguese

9,469 parallel translation
Genç biri olmalı, sevilen.
Alguém jovem, alguém simpático.
Nazikti.
Foi muito simpático de si.
- Çok naziksiniz ama karımı bekliyorum.
É muito simpático da sua parte, mas eu estou esperando para minha esposa.
Çok iyi kalplisin.
Foi muito simpático da tua parte.
Arkadaş olsak daha hoş bir şey yalamamı söylerdi.
Se fôssemos amigos, teria sugerido que eu penteasse algo mais simpático.
Kibar biri değilse onu herhangi bir yerde tekrar izlemem çok zorlaşacak. - Ne?
Se ele não for simpático, será difícil voltar a vê-lo em alguma coisa.
Ne kadar düşünceli bir oğlum var.
Que simpático, perguntares.
Birader adam gibi davransana.
Seja simpático, está bem?
Sebeplerinden biri itfaiyeye daha kibar olmalıydın...
Uma das razões porque devia ser simpático com os bombeiros...
Belki de 1. sınıflardan kitaplarını taşıtacak kibar bir delikanlı bulursun.
Talvez encontres um caloiro simpático para te transportar os livros.
Bu iyi adam ne söylüyorsa, yap.
Faz o que o homem simpático te disser para fazeres.
Bu çok hoş.
Isso é tão simpático. Bom, era do Bellevue.
Bu çok hoş.
Que simpático.
GPP güvenliğinde çalışan Art adında kafası karışmış bir adama ulaşacaklar.
Faz isso. Vai levá-los a um homem simpático e confuso chamado Art que trabalha na GPP Security.
Güzel odaymış.
É um quarto simpático.
O benim gibi iyi biri değil.
Ele não é tão simpático como eu.
- İyi birine benziyor.
Parece simpático.
Siteye ızgara getirmen çok ince bir davranış.
Foste simpático em comprar o grelhador para o complexo.
Çok naziksin ama 300 kadar fotokopi çıkacak.
Isso é simpático da sua parte, mas eu preciso de umas 300.
Ne güzel sözler bunlar.
É simpático dizeres isso.
Martinelli işe başlama töreninden önce ofisi kullanmana izin vererek incelik etmiş.
O Martinelli foi simpático em deixar-te trabalhar no gabinete antes da tomada de posse.
Ne hoş.
Isso é simpático.
Tanıştığım ilk hoş adam ve onu neredeyse bayıltıyordum.
O primeiro tipo simpático, e quase o faço desmaiar.
Hoş falan da değildi.
Ele não é simpático.
Bu adamla ilgili tek bildiğim çok dost canlısı olması.
Só sei que este tipo era muito simpático.
Söylesene, Adam, seni ne zaman tatlı bir oğlanla göreceğiz?
Então, Adam, quando te vamos ver com um rapaz simpático?
- Niye böyle davranıyorsun bana?
Porque está a ser tão simpático comigo?
İyi biriydi.
Era um tipo simpático.
Onların dışında tek tanık, korkmuş bir bayan müvekkilimin cana yakın ve arkadaş canlısı olduğunu söyledi ve Bay Prohaszka'yla olan mücadeleyi ancak başladıktan sonra gördüğünü.
A outra testemunha, uma jovem assustada, declarou que o meu cliente foi simpático e amistoso e que só viu a luta com o Sr. Prohaszka depois de ter começado.
"Geçmiş olsun patron." Güzelmiş.
"As melhoras, patrão." É simpático.
- Çok tatlısın.
És tão simpático.
Ben mi kafayı yedim yoksa kendince iyi davranış mı sergiliyor?
Sou maluco, ou ele fez uma versão de alguém simpático?
Nazik ol, yoksa ben olmam.
Sê simpático, está bem? Ou eu não vou ser.
Hâlâ bana değer verdiğini görmek güzel. Dönmüş olduğumu kimsenin sana söylememesine rağmen. Söylememelerini ben istedim.
É tão simpático preocupares-te comigo apesar de ninguém te ter dito que voltei. "
Buradan manzarası güzelmiş.
É simpático aqui.
Ama sizi bir araya getirip konuşmanın daha iyi olacağını düşündüm.
Eu sei, mas, pensei que fosse simpático que todos vocês se conhecem.
Bu hoş olur, teşekkürler.
Um obrigado seria simpático.
Onlara ihtiyacımız var.
Sê simpático, Tommy.
İyi çocuğu oynamayı biliyorum.
Eu sei ser simpático.
İyi davranırsan ben de iyi davranırım.
Sê simpático, e eu sê-lo-ei também.
Hiç hoş değildi bu!
Não foi muito simpático.
Naziktim ve sen de nezakete açık oldun.
Tenho sido simpático... e ele tem respondido bem à simpatia.
Uslu durup söz verdiğin gibi sonra uğrayacak mısın?
Vais ser simpático e ir lá a casa como disseste?
Bir personel toplantısına katılmanıza sevindim.
Tão simpático da sua parte em aparecer numa reunião de equipa.
Ne hoş.
Simpático.
Ona üstüne hoş koku koyduğumu, çenesini kapatabileceğini söyle.
Diz-lhe que eu fui simpático então, ele pode-se calar.
O iyi.
Ele é simpático.
Seçtiğin birini sevmek güzel olabilirdi.
Seria... simpático... poder amar quem se deseja.
Bu çok hoş.
Isto é simpático.
Bu çok nazikçeydi.
Foi muito simpático da tua parte.
Çok naziksiniz Bay F. Teşekkürler.
Isso é muito simpático, Sr. F.. Obrigada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]