English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Skipper

Skipper translate Portuguese

616 parallel translation
Baharın gelmesini her zamankinden daha fazla istiyordum. Oysa kış dünyayı sarmış ve geçmek bilmiyordu sanki. Skipper!
Tal como eu não podia trazer a primavera antes de tempo... nem evitar que o inverno se amarrasse à terra... num abraço glacial.
Skipper'dan beklenmeyecek bir iltifat.
- Isso é um verdadeiro elogio.
Buradayım Skipper.
Não devia abandonar a sua posição.
- Skipper? ! - Harry, dikkat!
- Por todos os...
Sen ve Skipper bayağı iyi bir ikiliydiniz.
Tu e o Skipper faziam uma bela equipa.
Galiba hatam Skipper'la aramızda geçenleri anlatmaya çalışmaktı.
O meu erro foi ter tentado contar-te do Skipper.
- Sana hiç... - Skipper'dan bahsetme!
Eu não devia ter confessado.
Ciddiyim!
Não fales do Skipper!
Skipper hakkında susmayacağım.
Não em relação ao Skipper e a nós!
O gece otel odasında Skipper...
Naquela noite no hotel, o Skipper e eu...
Skipper'la, benimle, kendinle ilgili gerçeklerle!
Sobre o Skipper, sobre mim e sobre ti próprio. - Pessoal?
Skipper'ın ölümü için hala beni suçluyorsun!
Continuas a culpar-me pela morte do Skipper.
Seni seviyorum. Bu da savaşmaya değer.
Eu amo-te e vale a pena lutar por isso, não pelo Skipper.
Ama Skipper öldü! Bense yaşıyorum!
Brick, o Skipper morreu e eu estou viva!
Sen arkadaşın Skipper'ın ölümüyle içmeye başladın.
Começaste a beber quando o teu amigo Skipper morreu. Não é verdade?
Skipper benim dostumdu, anladın mı?
Nós éramos amigos. Consegue perceber isso?
Gooper dedi ki, Skipper...
O Gooper e a Mae dizem que ele era...
Hayatta inanabileceğim bir tek Skipper kaldı geriye!
O Skipper é tudo o que me resta e está a arrastá-lo pela sarjeta!
Sen Skipper'la futbol oynardın.
Vocês jogaram futebol juntos e marcaram uns ensaios.
Skipper niye sinir krizi geçirdi?
Por que cedeu ele?
Başka neye ihtiyacın var? Skipper'a mı?
E que mais... do Skipper?
Skipper'ın neden kriz geçirdiğini öğrenmek istiyorsan Kedi Maggie'ye sor!
Quer saber o que destruiu o Skipper? Pergunte à Maggie,''a gata''.
Skipper'la Maggie arasında ne oldu?
O que se passou entre o Skipper e a Maggie?
Skipper'la aranda ne vardı?
Que se passou entre ti e o Skipper?
Skipper beni sevmezdi.
O Skipper não gostava de mim.
Skipper yüzünden kendi takımını kurdun.
Formaste a tua equipa para o Skipper.
Bu yüzden Skipper'dan nefret ediyordum!
Por isso, odiei o Skipper.
Skipper sarhoştu.
O Skipper estava bêbado.
Yani Skipper'la aranda bir şey olmadı mı?
Estás a tentar dizer que não aconteceu nada?
- Ama Skipper oynadı.
- Mas ele jogou.
Skipper'ın kaç kez topu elinden kaçırdığını tökezlediğini ve darmadağın olduğunu anlat.
Conta quantas vezes o Skipper, se atrapalhou, tropeçou e caiu.
Sen olmayınca Skipper bir hiçti.
Sem ti, o Skipper não valia nada.
Ama Skipper'ın otel odasında olanları görmedim.
Mas não vi o que se passou no quarto do Skipper!
Koca Baba'ya neden Skipper'ın odasına gittiğini anlatsana.
Diz ao Big Daddy o que fazias no quarto dele.
Skipper'dan kurtulacaktım.
La livrar-me do Skipper.
Bunu kanıtlamak için... Skipper'ın en iyi dostunun karısıyla yatabileceğini gösterecektim.
La prová-lo, mostrando-lhe, que o Skipper faria amor com a mulher do seu melhor amigo.
Ya Skipper yerine benden nefret etseydin?
E se me odiasses a mim, em vez dele?
Skipper'dan kurtulmak istedim. Ama seni kaybetmek pahasına değil.
Queria livrar-me do Skipper mas sem te perder a ti.
Skipper'ın ölümünden beni sorumlu tutuyor.
Ele culpa-me da morte do Skipper.
Belki sonunda Skipper'dan kurtuldum. Ama yine de kazanan Skipper oldu.
Talvez me tenha livrado do Skipper mas ele acabou por ganhar.
- Skipper söyledi. - Ne zaman?
- O Skipper disse-me.
Neden Skipper seni aradığında telefonu yüzüne kapattın?
Por que desligaste, quando ele telefonou?
Ama kesin olan bir şey vardı. Skipper korkmuştu.
Mas uma coisa era certa o Skipper estava assustado.
Sanki telefonun sesi Skipper'ın yardım isteyen çığlığı gibiydi.
Aquele som parecia o grito dele a pedir ajuda.
Skipper'ı sen öldürmedin.
Tu não o mataste.
Skipper ve ben dosttuk.
Eu e o Skipper éramos amigos.
Skipper değmez.
- O Skipper não prestava.
Skipper iyi biri değildi!
- Maggie...
Skipper seni niye sevmezdi peki?
Porquê?
Skipper neden kendini öldürdü?
Por que se matou ele?
Skipper korkuyordu!
O Skipper com medo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]