Smart translate Portuguese
135 parallel translation
I love a man who's witty and smart and clever
Adoro um homem que é divertido e astuto, e inteligente
- Very smart.
- Muito apto.
Smart Deal Oyuncak Şirketi'yle anlaşma yaptım.
Recebi hoje uma proposta da Smart Deal Toy Company.
- Smart Deal Oyuncaklarını duydun mu?
- Já ouviu falar de uma Smart Deal Toy?
Jane Smart'tan öğrendim çukulatadan imal bekaret kemerini anlatan kişi.
Foi a Jane Smart - a que me contou da Duquesa de Kent e do cinto de castidade de chocolate.
Peg'in yanındaki yastığa küçük bir televizyon koyup... bir yandan da "Get Smart" ı izlemek.
Sra. Rhoades, não foi enganada de forma alguma. Sabia que a câmara já estava ali.
Selam şirin şey. Vaktin var mı? Senin için yok, yosma!
Só aguento isto porque ponho a TV pequena na almofada ao lado dela para eu poder ver Get Smart.
Hala hatırlarım kolumla Peg'in ağzını kapatışımı hem de sırf "Get Smart" ı duyabilmek için.
Lembro-me de pôr o antebraço na boca da Peg para a calar, para poder ouvir o Get Smart.
Hayır, bak. "Jeremy Smart" "Jeremy Smart"
Não, olha. Jeremy Smart.
"Jeremy G. Smart"
Jeremy Smart. Jeremy G. Smart.
Sen Jeremy G. Smart mısın?
Quem – tu és o Jeremy G. Smart?
Kötü "SMart" havası.
SMARÇO Maldito tempo de Smarço.
Ne kadar zeki olacaklar?
Como o smart?
Yargıç Smart'ın ruh hali değişkendir. Bazı günler "evet" bazı günler de "hayır" der. Onu nasıl yakaladığına bağlı.
Uns dias diz sim, outros diz não.
M caddesinde bir dükkândan, yaklaşık 5 yıl önce almıştım.
Comprei-o na Rua M numa smart shop há cinco anos.
Willow ve Smart işini yapabilir misin sence?
Podes tratar da conta da Willow and Smart?
Willow ve Smart'tan geldiler.
Os tipos da Willow and Smart estão aqui.
Belki aşk dedikleri Akıllıca bir eğlence.
# So maybe love is pretty smart
Şu hayvan dükkanını bileniniz var mı?
Vocês alguma vez viram um PET'smart?
Smart card teknolojisi insan kullanımında oluşabilecek hatalara karşı,... inanılmaz güvenlik ve mali mesuliyet sağlıyor.
Tecnologia inteligente proporciona maior segurança e melhor responsabilidade, sem necessidade de vigilância humana, menos fiável.
Rod Smart, "Benden Nefret Ediyor." Fatima, "Benden Nefret Ediyor."
Rod Smart, "Ele Odeia-me". Fátima, "Ela Odeia-me".
Benim kıçım anlamındaydı aslında. M Smart ise Maxwell Smart idi.
"Ex-Contabilista da Enron" M-Y A-S-S, o meu cu, M. Smart.
Demek istediğim bu adamlar oyun oynuyordu.
Esse era Maxwell Smart. Estes tipos estavam a brincar.
Smart Tech'e hoş geldiniz.
Bem-vinda à Smart Tech.
- Hey... Smart Tech'e hoş geldiniz.
Bem-vindo à Smart Tech.
Ama artık Smart Tech'de Jay'in sözünün geçtiğini anladı. Kendileri hafif hafif yaylanmaya başlamıştı bile.
Mas agora percebeu que o Jay manda no Smart Tech, que eu mando nisto, cabra, e agora ele percebe.
Smart Tech'i temsil ediyoruz.
Representamos a Smart Tech.
Hayatın boyunca Smart Tech'de çalışmak istemezsin herhalde.
Não podes trabalhar na Smart Tech para o resto da vida.
Smart Tech ´ in deposunda çalışması için 40 kiloluk bir kızı işe aldım. Senin için, tamam mı?
Contratei uma miúda com 40 kg para trabalhar no armazém... para ti, está bem?
- Smart Park'da mı?
- Em Smart Park?
Oh, ben Smart Park'a park ettim.
Oh, eu estacionei em Smart Park.
Evet. Maxwell Smart nihayet 99'u buldu.
O Maxwell Smart já encontrou a sua 99.
Whip smart.
" Chicotes.
Smart marka, gri otomobil. Siyah tavan.
Carro cinzento, tejadilho preto.
Yok, yok, yok. Hayır, hem de hiç mi hiç tatmin olamıyormuş. Hatta harika arabasıyla gezerken veya radyo dinlerken.
Não, ela não consegue ter satisfação, nenhuma, mesmo quando está a conduzir o seu Smart ou ouve rádio.
Creuse'e, bir Smart'la mı gideceksin?
Vais para a Creuse num Smart?
Smart'la mı?
Num Smart?
Elizabeth Smart denen kızın başına gelenleri gördünüz.
Vejam o que aconteceu à Elizabeth Smart.
Mark neler olduğunun anlayacak kadar zekiydi.
Mark was smart enough to know what was going on.
Elizabeth Smart gibi beynim yıkandı.
Sofri uma lavagem cerebral tal como a Elizabeth Smart.
David Smart.
David Smart.
Savaş mahkumları, Patty Hearst, Elizabeth Smart.
Os prisioneiros de guerra, a Patty Hearst, a Elizabeth Smart.
Kendimden emin olmak için
Smart Coisas para garantir a minha prosperidade.
AKILLI OL
GET SMART - OLHO VIVO
- Ben Maxwell Smart.
- Chamo-me Maxwell Olho Vivo.
Güle güle Bay Smart.
Adeus, Sr. Olho Vivo.
Hey, Smart.
Olá, Olho Vivo.
Annemin eli açıktır ama sana çantalara harcayasın diye bir araba parası da vermez.
A minha mãe é generosa, mas não te daria o valor de um SMART para gastares em carteiras.
Üç Çene Jimmy'den, akıllı makine.
Um carro Smart, do'Jimmy Três Queixos'.
Dillinger ve Leroy Smart... O zamanlar böyle bir şeyle ortaya çıkmamamız gerekiyordu.
Se supunha que não íamos sair com algo assim naquela época.
- Rod Smart.
- Rod Smart.