Software translate Portuguese
1,401 parallel translation
Ben donanımcıyım. Yazılımcı o.
Eu sou de hardware, ele de software.
Herhangi bir lise bir öğrencisi sana yazılımın, sıfırlardan ve birlerden oluşan bir yabancı dil olduğunu söyleyebilir.
Como todo caloiro do ensino médio poderia dizer-te, Cavennaugh... Software é só outra linguagem cheia de zeros e uns. Entrei.
Park, şebeke denetim yazılımını şifreledi herhalde.
Parece que Park encriptou o software de controle de energia.
Kane Yazılım'a dinleme cihazı koyman için seni gönderdiğime çok üzgünüm.
Wallace, desculpa ter-te usado para pôr o microfone na Kane Software.
Kane yazılımın güvenlik şefinin Abel Koontz'u ihbar ettiğini biliyor muydun?
Sabias que foi o chefe de segurança da empresa Kane Software, que levou à prisão do Abel Koontz?
Kane Yazılım'dayken Clarence Wiedman'nın ofisine git.
Quando estiveres na Kane Software, vai ao gabinete do Clarence Wiedman.
Tercihen Fuchsia türü orkidelerden yapıImış bir bileziğe Rolls Royce limuzine ve biraz da Kane YazıIım kırtasiye malzemesine ihtiyacım var.
Vou querer uma pulseira com uma orquídea de preferência fúcsia, uma limusina Rolls-Royce e estacionário da Kane Software.
Clarence Wiedman'ın Kane Yazılımın Güvenlik Şefi ve
Sabias que Clarence Wiedman, chefe de segurança da Kane Software.
Az önce Kane Yazılımdan milyonlar aldığını söyledin.
- Acabaste de me dizer, que estás a receber milhões em acções da Kane Software.
Kane Yazılım Güvenlik Şefi.
É o chefe da segurança na Kane Software.
Babasının Kane Yazılım'la olan anlaşmasını tamamladı.
Acabou de assinar o acordo do pai com a empresa Kane Software.
"Kane Yazılım" dan birisinin telefon açıp Abel Koontz'un.. tutuklanması için ipucu verdiğini biliyor muydun?
Sabias que foi o chefe de segurança da empresa Kane Software, que fez a chamada a dar a informação que levou à prisão do Abel Koontz?
Amelia geçen yıI ilkbaharda, Kane YazıIım'la anlaşmayı imzaladı.
A Amelia assinou o acordo com a Kane Software na Primavera passada.
İIk aradığında Kane YazıIım'dan ekstra bir 250 bin dolar daha talep etti.
A primeira foi para extorquir mais um milhão da Kane Software.
Kane YazıIım'a şantaj yapmak için, onunla işbirliği yaptın mı?
Conspiraste com ela para chantagear a Kane Software?
Lilly Kane en iyi arkadaşımdı. Kane Yazılım Güvenlik Şefinin Abel Koontz'un tutuklanması için... telefon açtığını biliyor muydun?
Sabias que foi o chefe de segurança da empresa Kane Software, que fez a chamada a dar a informação que levou à prisão do Abel Koontz?
Kane Yazılım'ın şeytani hareketlerinin bir sonucu işte bu olan.
Um produto lógico das práticas diabólicas da Kane Software.
Evet babam Kane Yazılımda programcıdır. bizde son teknolojiden faydalanıyoruz bu sebeple.
Sim, o meu pai é programador na Kane Software, por isso temos sempre tecnologia de ponta.
Güvenlik yazılımı sistem yöneticisine bir uyarı gönderdi ve sistem yöneticisi hemen erişimi kesti.
O software de segurança envia um alerta ao administrador do sistema, que o desconecta imediatamente.
Ama yazılım işe yaradı.
Mas o software funcionou.
Yaşlandırma programları var.
Software de envelhecimento progressivo...
Sizin sistem yazılımı Harry'nin hukuk uzmanlığı ve fiziksel güvenliğiniz ile yenilmez bir takımsınız.
Com o software do seu sistema e a experiência do Harry em leis e segurança física são uma equipa invencível.
Yazılımı sen tasarladın bana bir giriş bulacaksın.
Você desenvolveu esse software descubra uma forma de entrar.
- Yazılım.
- Software.
O şimdi National Agenda software denilen yazılım geliştirme şirketinin başı.
Agora ele o chefe do desenvolvimento de software numa companhia chamada National Agenda Software.
Yazılım tamamen fiziksel bağlantılı böylece sadece bu üniteye ulaşabiliyorlar.
O software é codificado e só funciona nesta unidade.
- Yüz tanıma programımız var mı?
- Há software de reconhecimento facial?
Bahsettiğimiz şey, el bilgisayarınızın, herhangi bir kablosuz teknolojiyi kullanarak iletişim kurabilmesini sağlayan bir yazılım.
Trata-se de software que permite ao telemóvel comunicar com qualquer tecnologia sem fios.
Tamam herkes el bilgisayarları için yeni nesil yazılımlar geliştiriyor büyük şirketler de dahil.
Várias empresas desenvolvem uma nova geração de software para telemóveis, incluindo as grandes multinacionais. Porquê investir na vossa?
Bizim yazılımımız, işlemler için ışık dalgası mimarisi kullanan, optik internet protokolünden faydalanır. Böylece, çoklu dalga boyları üzerinden veri alış-verişi yapar.
O nosso software baseia-se num protocolo de internet óptico que usa sistemas de infra-vermelhos, de modo a recebermos e enviarmos dados em várias frequências de onda.
O anlaşmayı yapabilseydik, bu zırva yerine belki de şu anda çalışan bir yazılımın sahibiydik.
Se tivéssemos conseguido, teríamos agora algum software de jeito em vez deste monte de lixo.
Bir tür turbo şarjlı süper telefon yazılımıyla paramı üçe katlayabileceğini söyledi.
Disse que me triplicava o investimento com um software inovador.
Gördüğüm kadarıyla sanal gerçeklik yazılımı kullanıyorsunuz.
Vejo que estão a usar um software de realidade virtual "Slice Matrix".
"Batman" in yedek kopyasını çıkarabilmeyi sağlayan yazılım satmanın cezası :
Vender software que permita fazer uma cópia de segurança de "BATMAN"
Hedef tespit programını çalıştırıyorum.
Iniciando o software de aquisição de objectivos.
Yüksek güvenlik koduna sızma ve kimlik hırsızlığıyla suçlanan bir yazılım programcısı. Asla mahkum edilememiş.
É programador de software : infiltração em códigos de segurança, roubo de identidade.
Jacob Rossler adında bir adam. Yüksek güvenlik koduna sızma ve kimlik hırsızlığıyla suçlanan bir yazılım programcısı.
Um homem chamado Jacob Rossler, um programador de software, indiciado por infiltrar-se em códigos de alta segurança.
Edgar, yüzünü tanıma programından geçir.
- Passem-no pelo software de identificação.
Bu grup InTech server çipi için yazılım geliştiriyor.
Estamos a expandir o desenvolvimento de software... para o chip de servidores da Intech.
Son işinden bahsetsene Moira. Sholding Yazılım Şirketi, llinois.
Fala-me um pouco acerca do teu último trabalho, Moira, na Chaldene Software, Skokie, Illinois.
Ünlü bir yazılım milyarderiyle evli.
É a famosa mulher de um bilionário do Software.
Benim gözlerim flash animasyonlu yazılımı olan işsiz bir kadın görüyor. Gözlerine güven, Keith.
Eu vejo uma mulher desempregada que tem software de animação.
Garcia, havaalanındaki yüz tanımlama programlarına bakabilir misin?
Garcia, é possível rodar o software de reconhecimento facial no aeroporto?
Yazılımla ilgili bir sorun var. Hemen bir tespit yapıp- 20 dakika?
Há um problema com o software, vou ter de fazer um diagnóstico e...
Hedef bildirme yazılımının durumunu görmeden, kesin bir şey söyleyemem.
Só saberei quando vir a configuração do software de mira.
Hedef bildirme yazılımının durumunu görmeden, kesin bir şey diyemem.
Só sei quando vir como funciona o software de trajectória.
Sadece yazılımı dönüştürmeye çalışınca algoritmayı tamamlayamıyoruz.
Só não conseguimos terminar o algoritmo para o software correr a conversão.
LWK Software, lütfen bekleyin.
LWK Software. Por favor espere.
LWK Software.
LWK Software.
MeTePe İyi Seyirler...
Joatex Software Legendas :
İyi Seyirler...
Joatex Software