Soir translate Portuguese
63 parallel translation
- Beyler, bon soir.
- Senhores, bon soir.
Bonjour.
Au Revoir! Bon soir!
- İyi akşamlar Rahibe Jacqueline.
-'Bon soir', irmã Jacqueline.
İyi akşamlar hanımefendi.
-'Bon soir', madame.
- Bonsoir, Bay Truett.
- Bon soir, Mr. Truett.
Bu gece geç kalmışsın.
Vieste tarde ce soir.
Bir aksam gazetesi!
France-Soir!
Bir aksam gazetesi al, bir sise de süt.
Compra o France-Soir e uma garrafa de leite.
- Aksam gazetesi!
- O France-Soir!
Franz bir Amerikalının Louvre'yi 9 dakika 45 saniyede gezdiğini okumuştu.
Frantz tinha lido no France-Soir que um americano tinha levado 9 minutos e 45 segundos para visitar o Museu do Louvre.
Ertesi gün, bunu protesto etmek için Çinli öğrenciler Çin konsolosluğu önünde toplanıp Life'tan France Soir'a kadar Batı basınından ne kadar gazeteci varsa hepsine haber verdiler.
No dia seguinte, em sinal de protesto, os estudantes chineses reuniram-se na embaixada da China e convocaram todos os jornalistas da imprensa ocidental. Pessoas da "Life", da "France-Soir" e outras.
Bunlar, Moskova mahkemesinin son gününde Buharin'in söylediği sözlerdir 14 Haziran tarihli France Soir'da çıkan ilan.
Anúncios publicados no "France-Soir" de 14 de Junho.
" Neyse, bu gece her şeyi açıklayacağız
" Bem, ce soir, para variar vai ser tudo clarificado
- Ne suare mi?
- Soir quê?
İyi geceler, Bobby.
Bon soir, Bobby.
Bonsoir. ( İyi akşamlar )
Bon soir.
Bonsoir, Mademoiselle Cregan.
Bon soir, Mademoiselle Cregan.
Bonsoir, Mademoiselle Morgan.
Bon soir, Mademoiselle Morgan.
Ateşi tutuşturmak için kullanırdım! Eğer bir Fransız kanişi olmasaydı kanişimi eğitmek için kullanırdım.
Serve para atear fogueiras ou ensinar o meu cão a ler, mas ele é um poodle francês e gosta da Paris Soir.
Ahh, günaydın, ufaklıklar.
Bon soir, meus pequenitos.
# Muhteşem soyağacımızın çekici dalı # # ve aşk dolu dalı # # ve birlikte şarkı söylerken #
TIGRELLA Houve a soir de beleza Da linda Tigresa Um verdadeiro bombom
Bu gece benimle yatar mısın?
" Voulez-vous coucher avec moi, ce soir?
Bon soir.
Bon soir.
Bon-kahrolası-soir, mösyö.
Boas e malditas tardes.
Sanki herkes Mısır'a gelmiş bu gece.
Parece que toda a gente que é gente está no Egipto, ce soir.
- Piyade... - Kaptan Edward Soir.
Infantaria Ligeira do Rei Shropshire.
- Soir gizli kalmasında ısrar etti.
O Capitão Sawyer insistiu em que isso fosse confidencial.
- Tanrım, Soir'a kim bunu yapar ki?
Porque é que alguém haveria de querer matar o Sawyer?
- Bunlar Soir'ın ölümüyle ilgili olmasın?
Senhor, não acha que isto está relacionado... de alguma forma com o Sawyer, pois não? O quê?
- Soir'ın Jack'in ölümüyle ne ilgisi olacak?
Bem, porque raio iria o Sawyer querer o Rose morto?
Bakalım Soir'ın dosyalarında neler var?
O Sawyer esteve em Colditz com o Rose, não esteve? Vejam o que conseguem descobrir.
- İyi akşamlar, bayan.
Bonne soir. Srta.
- İyi akşamlar.
Bonne soir.
İyi akşamlar, matmazel.
Bon soir, Mademoiselle.
İyi akşamlar, bayım.
Bon soir, Monsieur.
Voulez-vous coucher avec moi ce soir?
Voulez-vous coucher avec moi ce soir?
Paris-soir, baylar bayanlar!
Paris-soir, senhoras e senhores!
Paris-soir alın!
Comprem o vosso Paris-soir!
Bon Soir, Buenas Notches, Shalom, Konbanwa.
Boa tarde, Boas Noites, Shalom, Konbanwa.
- Özür dilerim Blair ama bu akşamki yemeğe katılamayacağım.
Blair, desculpa, mas não vou poder ir ao jantar contigo ce soir.
- İyi akşamlar Napoleon.
-'Bon soir', Napoleão.
"Eleman aranıyor." diye bir tabela asın.
Ninguém deve suspeitar que se conhecem. Coloque um anúncio no France-Soir :
Uh, voulez vous coucher avec moi ce soir? - Bu kadar.
E é isso.
Bu akşam mı?
Ce soir?
Üzgünüm geciktim, yürümek ister misin?
Bon soir.
- Günaydın, Soir gelmedi mi? - Hayır.
- O Sawyer ainda não chegou?
Kaptan Soir gelince.
Vou buscar o ficheiro do Capitão Sawyer.
Come couchez avec moi ce soir.
- Perdão?
İyi geceler, bayan.
Bon soir mademoiselle.
France Soir, lütfen..
Tenho uma notícia :
Bon soir, Madam. Kompartıman servisi.
Bon soir, Madame.