Spring translate Portuguese
457 parallel translation
Sadece Mendelssohn'un "Bahar Şarkısı" yla dansedebiliyor. Bu da fazlasıyla tekdüze.
Ela só dança ao som da "Spring Song" de Mendelssohn, e isso torna-se tão monótono.
- Fırıncımız iyi ama Small Spring'e gitti.
Tínhamos um bom, mas ele foi para Small Springs.
" 411 Spring Sokağında oturan bekçi Henry Wilson...
" O guarda do portão, Henry Wilson, residente no no 411 de Spring Street,
Hepsi son anda Hot Spring'e gitmeye karar vermiş.
Decidiram ir para Hot Springs à última da hora.
White Spring Canyon'ın kuzeyine gidiyoruz.
Vamos para o norte, para o Canyon White Spring.
- Spring Rock Mezarlığı'nda, toprak altında.
Cemitério de Spring Rock, embaixo da terra.
White Springs Çüftliğine giden iki yol var.
Há duas estradas que chegam ao rancho de White Spring.
Pop'u ve çocuğu birlikte götürdüler ve bu onları son görüşün oldu.
Lam inspeccionar a estrada do rancho de White Spring. O seu sogro está em casa?
Günbatımında Spring Rock'a varmış oluruz.
Chegaremos a Spring Rock ao entardecer.
- Ne zamandır Holly Spring'te yaşıyor?
Há quanto tempo vive ele aqui?
Şimdi orası Copper Spring, Sheridan Kalesi.
Agora Copper Spring, Fort Sheridan.
Yerel Kaynak suyu bayiinizi arayın. Altın Rehber'de.
Descubra o fornecedor da Indian Spring nas Páginas Amarelas.
- Spring Caddesi, 158'deyim. En üst kat.
- Vivo na Spring St. 158, último piso.
Spring, 158.
Spring, 158.
Spring Caddesi'nde kalabilirim, ama istemiyorum.
Podia ficar na Spring Street, mas näo quero.
Spring Caddesi'nde.
Em Spring Street.
Springs'ten döner dönmez, bu Joe'yla görüşmem gerekiyor. Telefonu unut, Joe'yu da unut!
vou ligar ao Joe assim que ele voltar de spring esquece o telefone esquece o Joe
Spring Caddesine gidiyoruz.
Vamos para a Rua Spring.
Spring'de Beşinci Cadde'deler.
Estão na Rua 5 com a Spring.
- Şey, Ben de Spring Awakening'in orjinal prodüksyonunu izlemiştim ve her zaman bir çift ekstra gözün yardımı olduğunu düşünmüşümdür.
Sabe é que já vi a versão primaveril original de abertura.
Adayları okuyorum Dana Lee ve Sarah Spring'den "Duvardaki Saat".
As canções são : "O relógio de parede", de Dana S. Lee e Sarah Spring...
Yaklaşık bir aydır Turkey Spring yakınında. Mogollon Rim'de bir ekiple çalışıyor.
Dirige uma equipa no cume de Mogollon, perto de Turkey Spring, há cerca de um mês.
Silver Springs kanyonu girişindeki meşe koruluğunda saat yedide!
Na foz de Silver Spring, às 7.
- Mağaza alarmı...
- Alarme em loja, Spring Street...
- MoIand Membası.
Moland Spring.
MoIand Membaları?
Moland Spring?
Springfield'a baharı getiririz
Pomos o Spring em Springfield
Evet, Springfield'a baharı getiririz
Sim, pomos o Spring Em Springfield
Buffy, Spring Fling alelade bir dans değildir.
Sabes, Buffy, a Festa da Primavera não é um baile qualquer.
Buffy, Spring Fling, öğrencilerin bir araya geldiği ve...
Sabes, a Festa da Primavera é quando os estudantes de reúnem...
Spring Fling ya da ne diyorlarsa. - Galiba.
Ou lá o que vocês lhe chamam?
Spring sokağında bizimle buluş.
Vem ter comigo e com o Butters à Spring Street.
Bay Walker, iddianız bana 3 Mayıs günü, başkentte, Spring ve Vine'da bulunan bir evde iki gram kokain sattığınız yönünde.
Sr. Walker, você afirma que me vendeu 2 gr.
Tabi ki oturma odamda yarış atı istemedim ama Spring Byington'a da hayır diyemezsin, değil mi?
Não queria uma corrida de cavalos na minha sala, mas não dizemos não ao Spring Byington, não é?
Spring Sokağı'na gitmem lâzım.
Preciso de ir para a Spring Street!
Spring Sokağı ne tarafta?
Alguém me diga onde é?
Spring ve Grand Caddelerinin köşesinde bulduk.
Encontrámo-lo num beco entre a Spring e a Grand.
Springfield İlköğretim Okulu kapılarını tekrar açtı!
A Escola Primária de Spring - field reabriu as suas portas.
Cave Spring'de.
Isso é em Cave Spring.
Cave Spring.
Cave Spring.
Spring Roll cevap verin.
Crepe chinês, Comunique.
Spring Roll!
Está a ouvir?
- Spring Roll ne yapıyor?
- Mas que conversa é esta? - O que se passa, Gibert?
Sen Palm Spring'e gittikten bir hafta sonra işe başladım.
Desde uma semana depois de o enfiarem em Palm Springs.
Siz Palm Spring'de mi tanışmıştınız? Hayır. Hayır, ben...
Conheceram-se em Palm Springs, foi?
Neden Jim bizim Palm Spring'de tanıştığımızı düşünüyordu? Başka bir kız arkadaşınla falan mı karıştırdı acaba?
Por que pensou ele que nos conhecíamos de Palm Springs, confundiu-me com alguma namorada sua?
Tamam, Spring...
Um ramo- - Um ramo de primavera.
Spring Bouquet. - Ne yapıyorsun orda?
- O que fazes aquí?
Birleşik Devletler Başkanını taşıyan 10 : 19 özel treni saat 17 : 00'de Suddenly kasabasına gelecektir. Başkan trenden inecek ve White Springs Çiftliğine otomobille gidecektir. Yeterli ulaşıma ihtiyaç olacaktır.
O presidente descerá aí e irá de carro até o rancho de White Spring, pede-se transporte adequado.
Thompson and Spring'e, lütfen. Saat kaç, dostum?
Que horas são?
Doğrudur.
de crack de cocaína em 3 de maio, em um edifício de apartamentos no Spring e Vim na capital do estado. Isso é correto.