Stargate translate Portuguese
1,154 parallel translation
Bu da Yıldız Geçidi...
E isso será o Stargate.
Değerimiz Senato'da tartışılabilir ama Yıldız Geçidi'ni halka açıklamadan olmaz.
A questão da nossa utilidade poderia ser debatida no Senado, mas não sem dar a conhecer ao público a existência do Stargate.
Yarbay Samuels bana Yıldız Geçidi hakkında bilgi verecek kadar nazikti ve açık fikirli olmaya çalıştım.
O Coronel Samuels teve a bondade de me informar sobre o Stargate, e eu tentei encará-lo com um espírito aberto.
Eğer birşey varsa, bu Yıldız Geçidi'ne karşı duyduğum hayranlık ve şaşkınlıktır.
Só exprimi o meu pasmo e espanto por aquilo que o Stargate representa.
Yıldız Geçidi bize evreni anlamada dev bir adım sunuyor.
O Stargate é um passo gigante na nossa compreensão do universo.
"Yıldız geçidine dönerken ağır dirençle karşılaştık ve bir düşman hava aracıyla kıstırıldık."
"Enfrentámos uma forte resistência no regresso ao Stargate, e fomos interceptados pela aviação inimiga."
Yıldız Geçidi'ne gitmeliyiz!
Temos de chegar ao Stargate.
Bu Goa'uld Nirrti, bir keresinde bir barış elçisi göndermişti Apophis'in kontrolündeki bir geçit ile ilgili antlaşma için.
O Goa'uid Nirrti, enviou um emissário para negociar um tratado de paz sobre um Stargate, do qual o Apophis se apoderou.
Geçit yokedildi.
O Stargate foi destruído.
Ama geçitten getirebileceğiniz sayısız salgını hesaba katın.
Mas considere a miríade de pragas que podia trazer através do Stargate.
Yıldız geçidinden çok tehlikeli bir hastalık getirdik gibi görünüyor.
Parece que trouxemos uma doença muito contagiosa através do Stargate.
Yıldız Geçidi kadar güçlü herşey saygıyı hakeder.
Algo tão poderoso como o Stargate merece respeito.
Yıldız Geçidi'ni kapatma niyetindeyim.
Tenciono encerrar o Stargate.
General Hammond tamamen kapatılmadan önce geçitten geri dönmek için izin istiyorum.
General Hammond, peço permissão para regressar pelo Stargate antes que seja permanentemente selado.
Geçitten bikaç mil ötede, evet, ama...
Umas poucas milhas do Stargate, sim, mas...
Dünya'dan geldik, geçitten.
Viemos através do Stargate da Terra.
.. geçitten geçerek...
... serão mandados através do Stargate...
Güç, yıldız geçidindeki süperiletken çemberi serbest bırakmak için.
Energia, para soltar o anel supercondutor do Stargate
- O zaman geçidi elle çevirebiliriz.
- Para podermos ligar o Stargate manualmente.
Muhtemelen Taldor, geçidin sadece buraya açıldığını sanıyor.
Talvez Taldor pense que o Stargate só venha para aqui.
Öyleyse, en dip noktada, geçit giriş ya da çıkış için tek yol.
Então, ponto final, o Stargate é a única forma de sair ou vir aqui.
Çoğu, geçitten bir mahkum geldiğinde..... çemberin büyük dalgasına yakalanırlarsa karşı taraftan çıkacağına inanır.
Muitos aqui acreditam que quando um prisioneiro vem através do Stargate..... eles podem ser apanhados na grande onda do círculo e retornar ao outro lado.
Geçidi çalıştırır mı?
Irá dar energia ao Stargate?
Yani bu Yıldız Geçidi sistemi binlerce gezegeni mi kapsıyor?
E este sistema de Stargate liga milhares de planetas?
Bu, sadece birkaç dakika önceydi. Açıkça, Kasuf geçidi çıkarmış ve beni bekliyor.
Obviamente, Kasuf desenterrou o Stargate e está à minha espera.
Pentagon'da 2 yıl geçirdim, Yıldız Geçidi'ni hayata geçirmek için.
Dois anos no Pentágono a tentar fazer do programa Stargate uma realidade.
Daniel Jackson,..... hemen Sha're ile beraber geri dönmeliyiz.
Daniel Jackson,..... devemos voltar com a Sha're pelo Stargate imediatamente.
- Yıldız Geçidi'ne bu kadar çabuk mu dönüyorsunuz?
- A voltar para o Stargate tão cedo?
Ya Yıldız Geçidi?
E o Stargate?
Efendim, birileri geçitten kaçmaya çalışmış.
Meu Senhor, alguém tentou fugir pelo Stargate.
Yıldız Geçidi adında, ışık yılları uzaklığa yolculuk sağlayan bir aygıt kullanıyorsunuz.
Vocês usam um dispositivo chamado Stargate para viajar para anos-luz daqui.
Apophis geçitten gelip çocuğu sahiplenecek.
Apophis voltará pelo Stargate para buscar a criança.
Efendim, geçit!
Meu Senhor, o Stargate!
Biz geçitten geçerken sadece birkaç metre arkamızdalardı.
Estavam a poucos metros de mim quando passámos pelo Stargate.
Yıldız Geçidi tamiri hakkında ön rapor, efendim.
Relatório preliminar das reparações do Stargate, Senhor.
Geçit tekrar çalışır çalışmaz bunu yapacağız.
Assim que o Stargate esteja a funcionar novamente faremos isso mesmo.
Yıldız Geçidi arızalandı.
O Stargate funcionou mal.
Tahmin ediyorum ki bir buz akımı geçidi DHD'sinden ayırmış... ama hala çalışıyor görünüyor.
Acho que o glaciar deve ter separado o Stargate do'DLC'. mas parece que pode estar intacto.
Daniel yanlış çevirmedi... ama bir nedenle geçit geçiş sırasında sorun çıkardı.
Duas, o Daniel não discou mal... mas por alguma razão o Stargate teve um problema durante o transporte.
Geçit arıza yaptı.
O Stargate teve um problema.
Sonda, P4A-771'deki geçide ulaşıyor, 5 saniye... 4, 3, 2,... şimdi.
O robô deve alcançar o Stargate no P4A-771 dentro de cinco segundos. Quatro, três, dois... agora.
Gözü kapa! Geçidi kapa.
Feche a íris e desligue o Stargate.
Yıldız Geçidi'nin neden arıza yaptığını düşünüyordum.
Tenho pensado sobre o porquê do mau funcionamento do Stargate.
Demek istediğim... Biz, geçit ağı üzerinde P4A-771 ile Dünya arasında... bir noktadan... çıkmış olmalıyız.
O que estou a dizer é... nós devemos ter saído num Stargate relativamente perto da Terra... na rede de portais... algures entre o P4A-771 e a Terra.
En ufak bir olasılıkla dahi olsa bu arıza onları başka bir geçide yönlendirdiyse...
Se houver a mais remota possibilidade que o mau funcionamento os tenha enviado para outro Stargate...
Yüzbaşı Carter değil miydi... Yıldız geçitlerinin milyonlarca kombinasyonunu... azaltan Yüzbaşı Carter değil miydi?
Não foi a Capitã Carter... que deduziu as combinações possíveis... dos símbolos do Stargate a um total de milhões?
Yıldız Geçidi Teal'c ve ben geçer geçmez kendini kapattı.
Portanto, o Stargate desligou-se logo após o Teal'c e eu o atravessarmos.
Başka bir Yıldız Geçidi gibi mi?
Como, um outro Stargate?
Haklı olduğunu varsayarak, neden oradaki geçidi kullanıp geri dönmediler?
Assumindo que está certo, porque não usaram esse Stargate para voltar?
Eğer o Yıldız Geçidi'ni çalıştıramazsam... BERABER gideriz.
Se não conseguir pôr aquele Stargate... a funcionar, vamos os DOIS.
Yıldız geçidinden çok uzak olmayan bir mağarayı araştırıyorduk.
Estávamos a explorar uma gruta não muito longe do Stargate.