Stink translate Portuguese
63 parallel translation
Sizi ilk Stink Wells'e geldiğinizde görmüştük,... kongre seçimleri için gelmiştiniz.
Vimo-lo quando veio a Stink Wells para falar da missão para o Congresso.
Secrets leak like a stink from a dead pig.
Os segredos vertem como o cheiro de um porco morto.
Stink, şu tilki de kim?
- Stink, quem é a boazona?
Hey Stink.
- Rapaziada...
Özür dilerim bu Mo.
- Stink? - Desculpa.
"En kısa zamanda çirkinleş."
"Stink, é pegar ou fugir."
Daha çok NSTINK gibi.
N'Sync... É mais "N'Stink".
Your baby had some sort of explosion of stink.
A tua bébé fez uma explosão de cheiro pestilento.
Zamanı gelecek, değil mi Stink?
O dia há-de chegar, certo, Stink?
Fakat, bugün sizin gününüz çocuklar.
- Mas hoje é o teu dia, pá. O dia do Stink.
- Stink'in günü. - Gecesi aynı zamanda.
- E é também a noite dele.
Hey, Stink.
Eh, Stink.
- Stink'i indirdiler.
O Stink foi atingido.
- Stink mi? - Bey'de vurulmuş, ayağından.
- O Bey também levou com uma na perna.
Bak, Stink'i indirmeleriyle ilgili bir şey bilmiyorum ve Bey'in vurulması ile ilgili de bir şey bilmiyorum.
Não sei nada sobre o Stink ter sido morto nem de o Bey ter sido atingido na perna.
Stink'i 4 paketle yakaladık.
O Stink foi apanhado com quatro pacotes.
Çabuk kalk buraya gel. Stink'i indirdiler.
O Stink foi apanhado, meu.
Stink'i indirdiler.
Apanharam o Stink.
- Kuryeyi ben ebeleyeyim o mu Stink'i yakalasın?
- Sigo-o eu, e ele apanha o Stink? - Não.
- Stink yırtsın mı?
- E o Stink escapa?
Arabayı durdurunca Stink'i yakalarsak, gerekçe vermemiz gerekir. Yani dinlediğimizi söylemek zorunda kalırız.
Se apanharmos o Stink agora, temos de desistir da causa provável, o que significa que temos de desistir da escuta.
- Şimdi de Stink'in kıçında bittiler.
- Agora perseguem o Stink.
Esas mesele, neden Stink'i ebelemediler?
A questão é : por que não apanharam o Stink?
Narkolar oğlanla paketi aldı. Stink'in aracının plakasını gördüler.
Apanharam o rapaz e o material e apanhariam o Stink pela matrícula da carrinha.
Stink diyor ki, yarın yeni paketler gelecek.
O Stink diz que teremos novo material amanhã.
Stink, ne iş?
Stink, como vai isso?
Evet, önce Stink, şimdi de o.
Primeiro o Stink, e agora ele.
Yani amcam bunların hepsini Stink'e mi verdi?
Então, o meu tio deu isso ao Stink?
- Hey, Stink, naber?
- Stink, que se passa?
Stink-stink stink, stink-stink stink
Cheiram mal, mal, mal
37 yıl, 6 saat ve 45 dakikalık, PADI sertifikalı profesyonel dalgıç,... bir Matthew Miltonburger,... bir "Biftek ve Istakoz Evi" şubesinin ıstakoz havuzunda ölü olarak bulunmuştu.
Matthew Miltonburger, um profissional certificado para o uso de equipamentos de mergulho tinha 37 anos, 6 horas e 45 minutos de idade, foi encontrado morto dentro do tanque de lagostas da franquia Stink Lobster House.
Servise senden önce varacağım, Stink.
Chego primeiro ao autocarro do que tu, Stink.
Stink!
Stink!
... ve sen ve Stink burada kalacaksınız.
Tu e o Stink vão ficar aqui.
Beni burada mı bırakacaksınız? Açlıktan, sıkıntıdan ve Stinkten öleyim diye mi?
Vão deixar-me aqui a morrer de fome, de aborrecimento e com o Stink?
Stink, ben...
Stink, eu sou...
Hadi, Stink. Pizza zamanı.
Anda, Stink, é hora da piza.
Ama bu bizim şansımız! Stink geri dönmeden kullanmalıyız.
Agora é a nossa oportunidade antes de o Stink voltar!
Stink, sana yüz bin milyon kere söyledim, Koca Ayak ahmaklar içindir!
Stink, já te disse milhões de vezes que o Pé Grande é para os tolos!
Kapak olsun, Stink. Judy.
- Apanhei-te, Stink.
Stink, sen galaksiler arası bir kurumuş sümüksün.
Stink, tu és um macaco do nariz intergaláctico.
Bak, senin için salamlı sandviç, Stink içinse hindili.
Tenho salsicha à bolonhesa para ti e peru para o Stink.
- James Moody. Ama herkes bana Stink der.
James Moody, mas todos me chamam Stink.
Stink görüldüğü üzere, 27 tanığın ifadesine göre bu çevrede dolaşan yaratığı ölümsüzleştirmek.. ... için onun heykelini yapıyor.
O Stink parece estar a construir uma estátua do Pé Grande em honra do monstro que pode circular às escondidas por perto, segundo os relatos recentes das 27 testemunhas.
Eğer onu yakalarsanız, Bay Stink Moody, Amerika'daki en ünlü çocuk olursunuz.
Se o apanhar, Sr. Stink Moody, será o miúdo mais famoso da América.
Teşekkür ederiz, Stink Moody.
Obrigada, Stink Moody.
- Stink?
- Stink?
Ben Stink Moody, canlı olarak bildiriyorum.
Sou o Stink, a dar notícias em direto.
Stink!
DIA DA OPAL Stink!
Stinker?
Stink?
Hey, Stink.
- Stink. - Querido, não leias à mesa.