English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Stock

Stock translate Portuguese

637 parallel translation
D. O. Menkul Kıymetler artırıma gitmek zorunda.
A D. O. Stock vai crescer.
Depoda bir şey olmadığına eminim.
Não a temos em stock.
Fort Reno'dan Fort Apache'a, Sheridan'dan Stock'a hepsi aynı.
De Forte Reno até Forte Apache, de Sheridan até Stockton, foram sempre os mesmos ;
- Biraz şekere ne dersin?
- Como está o stock de açúcar?
Sen de işine bak. Git stokları kontrol et.
- Vai trabalhar, confere o stock.
Hayvanat bahçesine numune sağlamak için mi?
Só para manter o stock de espécimes do jardim zoológico?
Tıbbi bölümün sağlayabildiği kadar çok hemoplazma istiyorum.
Quero o máximo de hemoplasma que o stock médico puder dispensar.
Umuyoruz ki bu yeni kan köle stokumuzu canlandıracak.
Esperávamos que o sangue novo estimulasse o nosso stock de servos.
MAL ARABASI
CORRIDAS STOCK CAR
Mimbreno'ya dönmek için Bay Malson'dan satın aldığı malları götürüyor.
Ele vai levar o stock que comprou ao sr. Malson de volta a Mimbreno.
Kapitaen, son varil de doldu, yiyecek ve su stokumuz yapıldı.
Kapitän, o último barril está a ser enchido e temos já um bom stock de comida e de água a bordo.
Kendilerine mümkün mertebe elbise, ayakkabı ve teçhizat verilecektir.
Serão fardados, calçados e equipados... até que o stock o permita.
Sonuç olarak, Stock Growers birliği şimdi ve alenen bu... hırsızları ve anarşistleri temizleyecektir.
Em consequência, A Associação de Criadores... irá agora extripar esses ladrões e anarquistas.
Stock Growers birliği kendi sınıfında dünyanın... en büyüklerinden birisidir.
A Associação de Criadores é a maior do mundo no seu género.
Stock Growers birliğinin elinde... bazılarınızın isimlerinin bulunduğu bir liste var.
A Associação de Criadores... pôs o nome de alguns de vós numa lista.
Pizza işinde işler ağır giderse envanterden yersin.
Quando há pouco movimento na pizzaria, comemos o stock.
Elimde çok güzel İtalyan malları var.
Tenho um stock que vem directamente de Itália.
Yakıt sıkıntısı bazı bölgelerde takviyeleri aksatıyor... ancak stok eksikliği bulunmuyor.
A escassez de combustíveis prejudica o reabastecimento, mas não existe falta de stock.
Stok fazlası olsun istemezsin.
Bem, não queremos stock a mais.
Stock.
Stock.
James Stock.
James Stock.
Adım James Stock.
Na verdade, é James Stock.
- Kimdi o? - Stock.
- Como era o seu nome?
James Stock.
- Stock. James Stock.
Londra Financial Times'dan James Stock.
Ele é o James Stock do Financial Times de Londres.
Onlar bitip tükenmek bilmeyen bir yiyecek stokuna sahip olacaklar.
Terão um interminável stock de provisões.
Bu özel içkimdir.
Do stock do barman.
Oysa İngiltere'deki eski evleri kapı kapı dolaşıp... tükenen stoklarımızı yenilemek için... birkaç kitap satın almak peşindeydim.
A verdade é que andei a percorrer o país, entrando e saindo de várias velhas mansões da Inglaterra, para tentar comprar alguns livros e aumentar o nosso escasso stock.
O yüzden şu an stoklarımız içler acısı bir halde.
O nosso stock está péssimo neste momento.
O stok görevlisi mağazanın onurunu ayaklar altına alan bir vitrin hazırlamış.
Aquele verme do Stock criou uma afronta á dignidade desta loja.
Felix, şu yeni stok görevlisi Switcher terfi ettirildi.
Ouve, aquele rapaz do stock, o Switcher, foi promovido.
Büyük bir sanatçıyken stok görevlisi olduğunu söyleyişini düşünüyorum da seni çok kıskanıyorum.
Imaginas que trabalhas no Stock quando na realidade és um grande artista. Estou tão invejosa.
- Mal sayımı mı yapıyorsun?
- Estás a conferir o stock?
Teğmen, galiba çalıntı mallarla ilgili bir ipucu buldum.
Tenente, acho que há aqui um stock com peças roubadas. - Verifica por mim?
Bu modelden elimizde başka yok.
É o último que temos em stock.
Kitapçının tüm stoklanmış kitapları okuması gerekmiyor.
Não é necessário que o guarda-livros leia o stock todo.
- Kendime ait bir sürüm var.
- Portanto mantenho um stock.
Ne kadar çabuk pizza stoklandığına bağlı.
Depende da rapidez com que renovas o teu stock de pizza.
Packard Kereste Fabrikası'nın yanarak yerle bir olan deposunu görmektesiniz. İtfaiye müfettişlerinin ifadesiyle ; yaşananlar esrarengiz.
Encontro-me à frente daquilo que era um stock de troncos da Serração Packard que ardeu, segundo os investigadores em "circunstâncias misteriosas".
- Bu, stok araba yarışları ha?
O que sabes de corridas de stock car?
- Hayır, hayır, çokça sprinter kullandım.
Nunca guiaste um stock car? Quase só guiei sprints. Como te chamas?
Orada kazanmak için çok iyi bir arabam olmalı ; stok arabaların hepsi aynı.
Não me chamo Andretti nem Unser. Mas os stock cars são todos iguais.
Bu arabaların nesi var, senin derdin nedir ha?
Não há nada banal num stock car.
Sana hakaret etmiyorum ; fakat bu arabaların hepsi birbirinin aynı.
Não quero insultá-lo, só dizer que os stock cars têm todos as mesmas hipóteses.
Bak, Stok fazlası bazı uyuşturucuların kaçakçılığını yapardık.
Nós contrabandeávamos algumas drogas do stock.
Haşhaş serası...
The opium stock...
Haşhaşlar senin mi lan?
ls the opium stock yours? !
ŞEBBOY BÜYÜK CATHERINE
"STOCK - GOIVO" CATARINA, A GRANDE
- Stock.
- Stock.
- 1152 Stock.
- 1152 Stock.
Gıda stokları merkezi hükümet temsilcilerinin kontrolünde.
Os stock de alimentos são controlados por representantes do governo central.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]