English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Stuart

Stuart translate Portuguese

1,789 parallel translation
Tamam, bunun için endişelenme, Stuart.
Bem. eu não ficava preocupado com isso.
Stuart, bu acil durum.
- Stuart, isso é uma emergência.
IO zaman tamamen anladım, Stuart.
Entende-o perfeitamente.
Stuart, senden kendini yetkilendirmeni ve gitmeni istiyorum.
Stuart, estou-te a pedir que educadamente...
Senin için gerçekten büyük bir gün oldu, Stuart.
Que vás embora. Este pode ser um grande dia para ti.
Stuart, şeker problemin var, di mi?
Stuart, tu tens problemas de glicose!
Stuart. on yıldan beri, kız kardeşim burda oturur ve bana senin sanki bir cinayet işlemiş gibi davrandığını söyler.
Stuart. Durante 10 anos, a minha irmã tem te aturado aqui... 1366 01 : 20 : 27,369 - - 01 : 20 : 30,099 Ouvindo que vais-te suicidar.
Stuart.
Stuart.
Kendimi tanıtayım, ben Stuart.
Mas tenho que dizer-te o meu, é Stuart
Tanıştığımıza memnun oldum Stuart.
Gosto em conhecer-te Stuart.
Benim Stuart.
Sou eu. O Stuart.
Stuart!
Stuart!
Stuart, lütfen lütfen bırak beni gideyim lütfen beni bu sandalyeden çöz.
Stuart, por favor por favor deixa-me ir, por favor ajuda-me a sair desta cadeira
Stuart nerede?
Onde esta o Todd?
Ben senin karın değilim Stuart.
Não sou a tua esposa Stuart
Merhaba, Dr. Stuart Cohen.
Olá, Dr. Stuart Cohen.
Ben Dr. Geekman, bu da arkadaşım Dr. Stuart Cohen.
Sou o Dr. Geekman e esse é o meu colega, Dr. Stuart Cohen.
Stuart sana Maggie dedi.
- para refeições leves. - Stuart Stuart a Maggie chamou-te.
Ben evde çocuklarla tıkılıp kalmışken, sen bir yerlerde Ryan Gosling ile beni aldatırsan Leonard'a paşa paşa para vereceksin.
- E o nariz sangrou ao veres Up. Lava a tua roupa! Stuart, não precisavas de fazer o jantar.
İstediğin kadar dalga geç, düşünüyorsun işte.
- Foi o Stuart que fez. Boa.
Stuart Daniels, Camden Kasabası Polis Memuru.
Stuart Daniels, agente policial de Camden County.
Merhaba, Stuart.
Oh, Olá, Stuart.
Yaşayan ebeveynler, eklemeliyim.
Perry Stuart ainda está vivo e eu estou morto.
Bu Stuart. Milo'nun kardeşi.
Este é o Stuart, o irmão do Milo.
Bu Milo'nun kardeşi, Stuart.
Era o irmão do Milo, Stuart.
Stuart?
Stuart?
Mary Stuart Masterson.
Mary Stuart Masterson.
Danielle Stewart.
Danielle Stuart.
Hanginiz Stuart?
Qual de vocês é o Stuart?
Stuart hala o geceyi unutmaya çalışıyor.
O Stuart ainda continua a tentar esquecer essa noite.
Diyorum ki, tamam, Stuart'ın partisindeki striptizci 15'ti.
Está certo, bem a stripper na despedida de solteiro do Stuart tinha 15 anos.
- Evde her şey yolunda mı Stuart?
- Está tudo bem em casa, Stuart?
Stuart Scott.
- Ei. - Stuart scott.
Bu Stuart Daniels, eski polis, yeni bovlingci.
Esse é Stuart Daniels, ex-policial, actual jogador de baseball.
Anlaşıldı ki, Stuart, Billie hakkında söylediğinden daha çok şey biliyordu.
Ao que parece, Stuart sabia mais sobre Billie do que ele dizia.
Stuart'ın Billie ile tanışması, ona arabasıyla çarpmasıyla olmuş.
Stuart encontrou a Billie pela primeira vez quando ele a atropelou.
Stuart zamanında bir köpeğe çarpmış, eve getirmiş, onu iyileştirmiş. Köpek onu sevebilmişse, neden Billie sevmesin diye düşünmüş.
Stuart uma vez atropelou um cão, levou-o para casa e cuidou até ficar bem, e pensou, "se o cão passou a amá-lo, porque não a Billie"?
Stuart, Billie'nin başının belada olduğunu, polislerin her gün gelip, soru sormak için uyanmasını beklediğini söylemiş.
O Stuart disse a Billie que ela estava em problemas, e os policiais vinham todos os dias, à espera que ela respondesse algumas perguntas.
Nihayet, Stuart'tan kaçıp, telefon edebilmek için bir fırsat yakalamış.
Eventualmente, ela ficou longe de Stuart o tempo suficiente para fazer uma chamada.
Biz ne yapacağımızı düşünürken, Stuart ve Billie yeni barınaklarına yerleşmişlerdi.
Ao mesmo tempo em que pensávamos o que fazer a seguir, Stuart e Billie já tinham achado o seu novo esconderijo.
Stuart ve Kenny'nin kendilerine has bir arkadaşlıkları vardı, anlaşılan o ki, Stuart, Kenny'nin evinde güvende olacaklarını düşünmüştü. Selam, Stuart.
O Stuart e o Kenny tinham uma amizade única, e, aparentemente o Stuart pensou que seria seguro esconder-se na casa dele.
Çirkin arkadaşın da kim?
Oi, Stuart. Oh, quem é a tua amiga feia?
Stuart, Kenny'ye annesi için gizli bir görevde olduğunu ve Roxanne'ın da bir cinayet duruşması için tanık olduğunu söylemiş.
O Stuart disse ao Kenny que ele estava a fazer um trabalho policial disfarçado para a mãe, e que a Roxanne era uma testemunha num julgamento de homicídio.
Stuart Billie'den bahsedince, Kenny de bu üçlü birleşmeyi ikiliye düşürme fırsatını tepmek istememiş.
Então Stuart contou-lhe sobre a Billie, e Kenny não deixaria passar a oportunidade de transformar o seu trio numa dupla.
Stuart, kapa çeneni ve bana daha sıkı sarıl.
Stuart, calado e junta-te mais a mim.
Billie, Stuart'ın sigortasından gelen parayı evlenmek için kullandı.
E a Billie usou aqueles U $ 100,000 do seguro do Stuart para casar.
Ama Stuart ile değil.
Mas não com o Stuart.
- Stuart Rawlinson.
- Stuart Rawlinson.
- Kahretsin Stuart!
- Mas que porra, Stuart!
İkimiz de.
Fomos eu e o Stuart.
Kardeşim Stuart da öyledir.
O meu irmão Stuart é assim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]