Sweetwater translate Portuguese
79 parallel translation
Sweetwater'daki orman yanginini duymadin mi?
Näo leste sobre o fogo florestal à volta de Sweetwater?
O bana Sweetwater'da silahlarımın iyi para yapacağını söyledi. Eğer Sweetwater'e gelirsen, otele gel ve benimle temas kur.
Disse que me pagariam mais em Sweetwater, que se fosse lá e me registasse no hotel, eles me contatariam.
Sen, onun yerini almamı ister misin? Sweetwater'dan silahları alıp ve aracı ile temas kurayım.
Quer que assuma o lugar dele, leve as armas para Sweetwater e encontre o contacto.
Ve bu McBain'in Sweetwater'de bizim bir adamımızı öldürdüğü söylendi.
Parece que matou um dos nossos em Sweetwater.
Sweetwater.
Sweetwater.
Sweetwater ha!
Sweetwater!
Ancak onun gibi bir kaçık o lanet çöl parçasına'Tatlısu'der zaten.
Apenas um maluquinho como ele! poderia chamar a um reles pedaço de deserto de Sweetwater.
Sweetwater!
Sweetwater!
Güzel bir kasaba olacak, Sweetwater.
Vai ser uma cidade linda, Sweetwater.
Ancak onun gibi bir kaçık o lanet çöl parçasına'Tatlısu'der zaten.
Só um bobo como ele poderia chamar Sweetwater a um bocado de deserto.
Güzel bir kasaba olacak, Sweetwater.
Sweetwater vai ser uma cidade bonita.
Sweetwater tarafında köpek dövüşü yaptırırlardı. Hop, hop, dostum.
Faziam lutas de cães em Sweetwater.
He's up at Sweetwater.
Ele está em Sweetwater.
Tatlısuyla ne yapacak?
O que está a fazer em Sweetwater?
- Tatlısu nerede?
- Onde é Sweetwater?
Brian Chadwick kasaba Şerifi'nin ofisi Sweetwater'da.
Brian Chadwick está com o mayor de Sweetwater.
CITIZEN DICK SWEETWATER + MANG VOGUE-10 MART
CIDADÃO PENIS SWEETWATER + MANG VOGUE-10 DE MARCO
San Angelo ve Sweetwater arasinda her yol, her çiftlik aranacak.
Revistaremos as estradas e quintas entre San Angelo e Sweetwater.
Sen Sweetwater'da Çavuş King'i öldüren adamsın.
É o homem que matou o Sargento King em Sweetwater.
Strozzi, Sweetwater'da kalır. Doyle ve takımı da Alamo'da.
O Strozzi está no Sweetwater e o Doyle no Álamo.
Sweetwater'daki ahbaplarınla kalmadığına şaşırdım.
Porque não fica com os seus amigos no Sweetwater? Tenho um quarto lá em cima.
Sweetwater Hapishanesi
PRISÃO DE SWEETWATER
Sweetwater için bir başka zafer daha!
Está K.O.! Outra vitória para Sweetwater.
Sol köşede ise yenilgi yüzü görmeyen şampiyon 67 maçtır hiç yenilmiyor. 100 kiloda ve siyah-kırmızı şort giyiyor. Sweetwater mahkumu
No outro canto, o campeão invencível e defensor do titulo, com 67 vitórias e nenhuma derrota, com o peso de 86 quilos e calção cor de vinho, representando Sweetwater, Monroe HUTCHEN!
Sweetwater'a geliyor. "Yenilmez" Dünya ağırsiklet boks şampiyonu George Iceman Chambers!
Amanhã chega a Sweetwater o indiscutível campeão mundial de pesos pesados.
Artık yeni bir taşınıyorsun. Hırsızlar ve katillerle birlikte yeni tamamlanan Sweetwater Hapishenesi'ne gidiyorsun.
A partir de agora vai viver entre assassinos e ladrões na nova prisão de Sweetwater, na Califórnia.
Artık yeni bir eve taşınıyorsunuz. Hırsız ve katillerle birlikte çöldeki Sweetwater hapishanesinde yaşayacaksınız.
Daqui para a frente, vai viver com assassinos e ladrões na nova prisão de Sweetwater, no deserto.
Bay Chambers, burası Sweewater.
Sr. Chambers, isto é Sweetwater.
Şimdi de rap gurubumuz "Cat Boyz" milli marşı söyleyecek.
E agora, os "Cut Boys" de Sweetwater, vão cantar o hino nacional.
Burada olamayan boks fanatikleri, bugün Sweewater hapishanesinde olamadıkları için, bizi kıskanıyorlar!
Os adeptos de todo o mundo queriam estar aqui. Esta noite desejam viver em Sweetwater.
Arkadaşlar şimdi Sweewater'ın yenilmeden 68 zafer kazanan şampiyonunu alkışlayalım.
E agora amigos, um aplauso para o nosso favorito, o campeão de Sweetwater nunca vencido, com um recorde de 68 vitórias,
Sol yumruk! Sweetwater'ın gururu pek iyi gözükmüyor.
Não parece que vá no bom caminho para ser o favorito de Sweetwater.
Sweetwater'da gerçekleştiği için çok memnunum.
Estou muito feliz por estar a acontecer aqui!
Tam olarak bilmiyorum ama, Sweetwater denilen bir yerde olduğunu duymuştum.
Não sei ao certo, mas desde a última vez que o vi, estava num lugar chamado sweetwater.
- Sweetwater?
- Sweetwater?
Wade Thomas Hinkle. Sweetwater'lı.
Wade Thomas Hinkle, de Sweetwater.
Sweetwater'da haneye tecavüz.
Arrombamento em Sweetwater.
Sally Teyze'nin Çiftliği. SweetWater'ın dışında, tamam mı?
A Quinta da Tia Sally, em Sweetwater, está bem?
Sweetwater'a bir uğraman lazım.
Preciso que faças uma viagem até Sweetwater.
Hemen! Horatio, Sweetwater'da şu anda bir banka soygunu gerçekleşiyormuş.
Horatio, roubo a banco em progresso na Sweetwater.
Beaumont, Edinburgh, Sweetwater...
Beaumont, Edimburgo, Sweetwater...
Sweetwater. Mahkum kimmiş?
Sweetwater.
Tatlı su operasyonumu almak istiyorsun.
E quer comprar a minha operação em Sweetwater.
Sweetwater'dan aldığımız bir kibrit kutusunu yakıp patikaya attık.
Acendemos um fósforo e deixámos cair no rasto.
Bende Sweetwater'ın yakınında büyüdüm.
Cresci perto de Sweetwater.
Sonra yine Sweetwater'dayım.
No momento a seguir, estou de volta a Sweetwater.
Seni Sweetwater'a yaklaştırmalıyız.
Temos de te levar para mais perto de Sweetwater.
Burası yalnızca Sweetwater.
É apenas Sweetwater.
- Kızı Sweetwater'a geri götürmeliyiz.
Temos de a levar de volta a Sweetwater.
Hadi ama hatta Sweetwater'da gülümsediğin tek şey olan bu kızın kucağına öylece düşüvermesinin sahiden tesadüf olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas mesmo que é uma coincidência que a única coisa a quem tu sorriste em Sweetwater tenha acabado por cair-te ao colo?
SWEET WATER JOHNSON KASABASI
SWEETWATER CONDADO DE JOHNSON