Sürtük translate Portuguese
5,375 parallel translation
O sürtük mü?
Essa puta?
Hadi ama. İşte böyle, sürtük
É isso, puta.
Sürtük.
Puta.
Ben hiçbir şeyden korkmam, seni sürtük!
Não tenho medo de nada, puta.
Sürtük, şu an aptal beyaz kıçını vurmam gerekirdi ama onun yerine sana bir yolculuk teklif ediyorum.
Puta, devia atirar nesse teu cu, no entanto, ofereço-te uma boleia.
Tam bir sürtük.
Ela é muito esquisita.
Senin sürtük kızın kızımı tehlikeye attı.
A maluca da tua filha, pôs a minha em perigo.
- Sürtük.
- Vaca.
Öleceksin, seni tatlı küçük sürtük.
Você vai morrer, sua puta.
Gel buraya, sürtük!
Chega aqui vadia!
Öleceksin, sürtük!
Você vai morrer, vaca!
Siktir git sürtük!
Vai-te foder, puta!
Kızımı bırak sürtük karı!
- Solte minha filha! - Não!
Seni küçük sürtük.
Aquela cabra!
Kahrolası sürtük yalan söylüyor.
A cabra de merda está a mentir.
- Jonestown'dan aldığım bir sürtük.
- Uma vadia que apanhei em Jonestown.
Seni sürtük!
Sua cabra!
Vampir hastası sürtük.
- Puta de vampiros.
Ve sen de sürtük gibi bir şeysin.
E tu mete cabra na coisa.
Beni dinle, sürtük.
Escuta-me, sua vaca.
Kontrolcü tavırlarından vazgeçip beni kokteyllere boğmalısın seni çekilmez sürtük.
É uma festa. Precisas de relaxar e beber um Daiquiri, vaca!
Kes sesini, sürtük.
Cala boca, vagabunda.
Morluklar, akşamdan kalma durumu ve herkesin beni gördüğünde sürtük diye bağırması dışında mı?
Além dos hematomas, da ressaca, e da chatice de querer que chame a todos de "vadia"? - Diz de novo!
Teşekkürler, sürtük.
Obrigado, vadia.
Senin için geliyorum, sürtük.
Vou apanhar-te, cadela.
Normal davran, sürtük!
AGE NORMALMENTE, CABRA!
Belki bu kız, erkek, sürtük öndedir.
Talvez ele, ela, isso... A cabra está.
Sanırım pek Sun Tzu okumuyorsun, sürtük.
Eu acho que nao lestes Sun Tzu, Bitch!
"O sürtük seni göremiyor, ama ben görüyorum."
" A cabra não consegue ver-te, mas eu consigo.
Tam bir sürtük.
Ela é uma cabra.
Hadi sürtük.
Força, puta.
Sürtük!
Cabra!
Peruğun güzelmiş sürtük.
Belas tranças, cabra.
İşte böyle sürtük.
Aprende, cabrão!
Seni hasta ruhlu sürtük.
Louca varrida!
Sürtük! Bırak beni! Bırak!
Filha da puta, deixa-me.
Seni vuracağım sürtük!
Eu vou, dar-vos um tiro. Cabras.
Bana bak sürtük!
Olha para mim, cabrão!
Bana bak sürtük mü?
"Olha para mim, cabrão"?
- O sürtük manyağın teki.
Ela é uma vagabunda louca.
O sürtük için bir kiralık katil bulması lazım.
Devia mandar matar esta vagabunda.
Bunu sen yaptın küçük sürtük.
Tu é que fizeste isto, sua cabrazinha.
O bataklıktan çıkma sürtük kendi adını bile heceleyemezken krallığın anahtarlarını ona mı teslim edeceğiz?
Aquela cabra do pântano nem sabe escrever o nome e recebe as chaves do reino? Eu voltei dos mortos.
- Artık yok, sürtük. Öteki dünyaya yaptığım şu ufak gezi, tedavi etti onu.
- A minha viagem ao Além curou-o.
Yani çoğunlukla. Komşumuzu öldürdü ama sürtük hak etmişti zaten.
Ela matou a vizinha, mas ela merecia.
Bokumun sifonunu da sen çek, sürtük.
Lava tu a minha merda, sua cabra.
Cehenneme kadar yolun var, cadı sürtük.
Vai para o inferno, minha cabra.
Sana diyorum sürtük!
Estou a falar contigo, cabra!
Seni sürtük.
Sua cabra.
Cinayet, işkence, tutku moda suçlarının cezası olarak ve hep etrafta olup da bir halta yaramayan zavallı bir sürtük olduğundan sonsuza dek burada, evimde olacaksın.
Como castigo dos seus crimes de homicídio, tortura moda, paixão e por ser uma cabra terrível, passará toda a eternidade aqui, na minha casa.
Sürtük!
Vaca!