English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tabi canım

Tabi canım translate Portuguese

156 parallel translation
- Tabi canım.
Certamente que não!
Tabi canım.
Em absoluto.
Tabi canım, aşağıda herkes bunu konuşuyor.
Claro, todas estão a falar lá em baixo.
- Bir fincan çay alabilir miyim? - Tabi canım.
- Posso ter um chá?
Tabi canım.
Claro.
- Tabi canım sen her şeyi biliyorsundur.
Certo. Acho que sabe de tudo.
Tabi canım, müthiş bir sergi olacak desene. Howard!
Sim, até que tu empalhado darias uma ótima amostra.
- Tabipler birliğine ihbar etmek mesela? - Tabi canım.
Contactar a Ordem dos Médicos?
Tabi canım.
Aah, não.
Tabi canım.
Oh, sim, de facto.
Tabi canım.
Podes ter a certeza que vou.
- E tabi canım, bu evde her şey çok hoş ve doğaüstü..
- Tudo é simpático e paranormal cá.
Tabi canım.
Bestial.
Tabi canım, eminim.
Imagino.
- Tabi canım.
- Sim, claro.
- Tabi canım...
- Claro.
Tabi canım tabi.
Está bem, querido.
Tabi canım! Mutfakta 50 tane Porto Riko'lu var!
Pois, tens 50 Porto Riquenhos na cozinha!
- Tabi canım, ama rezeneliyse kalsın.
- Mas sem funcho.
Tabi canım, yaşayacağım.
Vou sobreviver.
- Tabi canım.
- Isso é que não.
Tabi canım, senin bana o meme ucundan verdiğin yemek çok daha güzel zaten.
Mas o coalho que me forçaste a beber dos teus seios era bom?
Toplayabileceksin inşallah. Tabi canım. Kesin toplarız.
Suponho que sim.
Tabi canım!
O diabo é que é.
- Tabi canım.
- Ya, claro.
Tabi canım, her zaman sürücü hatası. ... yada gözü güzel bir hatuna kaymıştır, ama arabada hiç hata yoktur.
Começo a entender, foi sempre erro do piloto, ou as namoradas que os distraiam, mas nunca o carro.
- Tabi canım.
- Sim, claro...
- Tabi canım.
- Pois.
Tabi canım ne demezsin.
Isso é que era bom!
Tabi canım.
Sim.
Tabi canım. Benim aklıma bile gelmedi zaten bu.
Não quis ofender.
- Tabi canım.
- Claro, querida.
- Jenny de böyle olsun isterdi. - Tabi canım.
- A Jenny teria gostado assim.
Tabi canım, elbette.
Muito bem.
Oh, tabi, tabi... değişecek canım, kesinlikle değişecek.
Oh, sim, sim, ele... vai mudar, querida, certamente mudará.
Tabi ki yapmıyorum, ama Bay Hebbing'e güvenim tam, değil mi canım?
É claro que não, mas confio no Sr. Hebbing em tudo... não é verdade, querido?
Tabi anlatmadım canım benim.
Sabes que eu nunca denunciaria o meu queridinho.
O tabi canım, lütfen.
Podes?
- Ah tabi, evet. - Şey, asla çan kulesini terk edemeyeceğini söylerken... - "asla" asla mı demek istiyor?
B-Bem, quando diz que estás proibido de sair do campanário, q-quer dizer para sempre?
Tabi ki, canım.
Claro, querido.
- Hadi canım. - Evet. Gelmek islerseniz tabi.
Sim, se vocês quiserem ir.
Oh, tabi senin de canım, bir zamanlar doldururdun.
Mas tu também terás, docinho, quando alargares.
- Tabi ki canım.
- Claro, querido.
Ben donla sevişecek dedim ben. Tabii canım tabi.
Eu disse que eles fodiam com a roupa interior.
Tabi ki uyuyordun, canım.
Claro que estavas a dormir, meu querido, eu sei.
tabi senin ne dediğini duyarsa saka yapma canım...?
Certo...? Certo... A não ser, que ouça o que estás a dizer.
Tabi ki, haklısın canım.
Claro que tens razão, querida.
Tabi ki değilsin canım.
- Claro que não, querida.
Çok doğru. 12 yaşındaki bir çocuğu sırf canım sıkılmasın diye tehlikeli ve rahatsız edici bir yığın teste tabi tutacağım.
Sim, sujeito uma criança de 12 anos a exames perigosos e invasivos unicamente para não me aborrecer.
İyi ve uygun arkadaşlar demek istiyorum, tabi ki canım.
Refiro-me a companhia elegante e apropriada, querida.
Tabi ki onunla görüşmüyorum canım.
Claro que não estou "saindo" com ele, querido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]