Taggart translate Portuguese
298 parallel translation
- Evet. Elsie Taggart ebesiydi.
- A Else Taggart foi a parteira.
Taggart?
Taggart?
Taggart ve Bowen bütün suyu alıp gittiler
Taggart e Bowen são muito ardilosos Agarram a água e vão-se para o bosque
Seni bulacağım, Taggart.
Vou-te encontrar, Taggart!
Taggart ve Bowen beni ölmeye terk etti.
Taggart e Bowen abandonaram-me para que morresse.
Bende ise iki tane var, Taggart ve Bowen.
Eu tenho duas, Taggart e Bowen.
Taggart ve Bowen olabildiğince hızlı bütün parayı alıp gittiler
Taggart e Bowen tão rápido como puderam Agarraram o dinheiro e para o bosque se foram
Biraz daha, Taggart.
Mais alto, Taggart.
Hey, Taggart. Tanrım. Taggart, yardım et.
Ei, Taggart... meu deus!
- Hey, Taggart.
- Taggart!
Taggart!
Taggart!
Taggart.
Taggart!
Aşağılık, Taggart.
Filho da mãe!
Lütfen, Taggart.
Por favor, Taggart!
- Taggart, ben buradan gidiyorum.
- Eu vou sair daqui.
Taggart'ın nasıl olduğunu bilirsin.
Já sabe como era o Taggart.
- İyi şanslar, Taggart.
- Boa sorte, Taggart.
Kusura bakmayın, Bay Taggart.
Desculpe, Sr. Taggart.
Sus, Taggart. Sessiz ol.
Quieto, Taggart.
Ne oldu, Taggart, yaralandın mı?
Taggart, estás ferido!
Bir şey yok, Taggart.
Ora essa, Taggart.
Biraz daha fasulye, Bay Taggart?
Mais uns feijões, Sr. Taggart?
Hey, benim. Taggart.
Sou eu, o Taggart.
Sus, Taggart.
Quieto, Taggart.
Afedersiniz, Bay Taggart, efendim, ama sizi böyle görmeye dayanamıyorum.
Desculpe, Sr. Taggart. Detesto vê-lo nesse estado.
- Şu kulübede Bay Taggart.
- Naquela cabana, Sr. Taggart.
Taggart 400 er dolarımızı kesecek ve bu daha başlangıç.
O Taggart cobra-nos 400 por cabeça e isso é só o começo.
Taggart'a kızın hareket halindeki kamyondan düşüp öldüğünü söyleriz.
Dizemos ao Taggart que caiu do camião em andamento e que não se safou.
- Bana Teğmen Taggart'ı ver.
- Passe-me o Tenente Taggart.
Evet, ben Taggart.
Sim? Fala Taggart.
Sana bir şey söyleyeyim Taggart.
Vou dizer-te uma coisa, Taggart.
- Taggart. - Tuzaktı.
- Foi uma cilada.
Hey Allen, Taggart ve mutlu adamlarının akıbeti nedir?
O que é que aconteceu ao Taggart e aos homens dele?
Sınır devriye teğmeni Jack Taggart ve 15 adamı yabancı uyrukluları sınırdan yasadışı yolla geçirmek saldırı, hırsızlık ve köle ticaretine kalkışmaktan hapse girmiş.
Parece que o Tenente da Patrulha Fronteiriça, o Jack Taggart, e 15 dos homens dele foram presos, por transportar imigrantes ilegais, ofensas corporais, roubo e tentativa de escravidão.
Ben Çavuş Taggart ve bu da ortağım Dedektif Rosewood.
Sargento Taggart. O meu colega, Detective Rosewood.
Çavuş Taggart aleyhinde suçlamada bulunmak ister misiniz?
Quer apresentar queixa contra o Sargento Taggart?
Sıkı yumruğun var Taggart.
Bela pera, Taggart.
Taggart'ın aleti kalkmış ama söylemiyor.
O do Taggart está duro, mas ele não acusa.
Taggart, bak.
Taggart, olha.
Taggart... Şuradaki siyah paltolu adamı görüyor musun?
Taggart, vês aquele tipo de casaco preto?
Taggart, bu olayı araştırmaya başlamanı istiyorum.
Taggart. Comece a averiguar isto.
Taggart ve Rosemont'ı bir striptiz barına çekerek görevlerinden alıkoyan kişi mi?
Que levou o Taggart e o Rosemont a cometerem uma grave infracção aos regulamentos num estabelecimento de striptease?
Taggart'a depoyu kontrol etmesini söyle.
Diga ao Taggart que inspeccione esse armazém.
Çavuş Taggart burada, seninle konuşmak istiyor.
O Sargento Taggart está aqui, quer falar consigo.
- Taggart'ı gördün mü?
- Viu o Taggart?
Taggart ve Rosewood'u bulmaya çalış.
Tente localizar o Taggart e o Rosewood.
Olay yerine önce Çavuş Taggart ulaştı.
O Sargento Taggart foi o primeiro a chegar ao local.
Bir suçun işlendiğine inanan Çavuş Taggart, Rosewood'a katıldı, Dedektif Foley sadece gözlemci konumundaydı, ve mülke girdi.
Suspeitando dum crime, o Taggart juntou-se ao Rosewood, estando o Detective Foley presente apenas como observador, e entraram no local.
Çavuş Taggart, neden olanları sen anlatmıyorsun?
Sargento Taggart, porque não me diz o que aconteceu?
Berber bayan, santim hesabıyla para alıyor da.
Mac Taggart, idade 42, Sr.
Taggart.
Taggart.