Tahiti translate Portuguese
298 parallel translation
Önsöz - Kraliyet gemisi Bounty 1787 kışında Güney Denizinin keşfedilmemiş sularından Tahiti'ye gitmek üzere Potsmouth limanında beklemekteydi.
- Em Dezembro de 1787, o H.M.S. Bounty está no Porto de Portsmouth na véspera da partida para o Taiti nas águas desconhecidas dos grandes Mares do Sul.
Tahiti dili sözlüğü hazırlamak için.
Fazer-me um dicionário de taitiano.
- Doğru Tahiti efendim.
- Directo para o Taiti.
Doğru Tahiti.
Directo para o Taiti.
Sırtında biraz izi kalır ama Tahiti'ye uyar değil mi?
Um pouco tatuado nas costas, mas é a moda certa para o Taiti, näo é?
- Tahiti, geri zekalı.
- O Taiti, meu idiota.
Sonunda Tahiti'ye geldik.
Por fim, o Taiti.
Bu durumda ne yazık ki Tahiti'de karaya çıkamayacaksınız.
Infelizmente, näo terá licença para ir a terra, no Taiti.
Bay Byam, Tahiti sözlüğünüz.
Mr. Byam, o seu dicionário taitiano.
- Kuzeybatı, Tahiti.
- Oés-noroeste, Taiti.
Tahiti, çocuklar!
O Taiti, homens!
Tahiti!
O Taiti!
Burası Tahiti değil.
Näo é o Taiti.
Tahiti, Fiji Adaları, Mercan Denizi.
do Taiti, Ilhas Fiji, o Mar de Coral!
Yine Tahiti başlıyor.
Recomeçou no Tahiti!
Oysa dışarıda olabilirdin zengin bir Amerikalı dulu aldatıyor olabilirdin veya benim gibi yaşlanmadan Tahiti'de şarabını yudumluyor olabilirdin.
Podias estar a enganar uma viúva americana rica ou a beber vinho no Tahiti antes de seres velho como eu.
TWA, Nice Havaalanı, Tahiti'ye 02 : 45 uçağı. Karşıya geçmemiz gerekiyor yani.
T.W.A., Niza, às 2.45, Tahiti, um avião, só tens de o apanhar.
Sonunda, Tahiti isimli, topraklara gitti ve orada görüldü. Güney Denizinin cennet topraklarına. Gördüğünüz gibi tüm insanlar çıplaktı.
Por fim, avistaram terra e logo chegaram a Taiti a ilha paradisíaca dos Mares do Sul por todos andavam nús, como podem ver.
Gauguin, Kumsalda, Tahiti döneminden.
Gauguin, Na praia, de seu período no Tahití.
20. yüzyılda, bunu Tahiti Sendromu olarak adlandırıyorduk.
No séc. XX, referíamo-nos a isso como o Sindroma do Taiti.
Tahiti Sendromu.
O Sindroma do Taiti.
Elimde 1893 yılı Tahiti'nin tüm takımı var. Bilir misiniz bunu?
E eu tenho uma série completa de 1893 do Taiti.
Evet, Göring Tahiti pulları göstermişti bana.
Conhece? Sim, uma vez, o Göring mostrou-me selos do Taiti.
"Bir gün Tahiti'ye gitti,..... orada burada dolaştı,..... Fransızca öğrendi."
"Um dia, desembarca no Tahiti, fica lá algum tempo, aprende francês."
Şimdi ona sor, ona sor, " Marlboro, en son ne zaman seviştin, şimdi... fenerinde mi veya Tahiti'deki Venüs Burnunda mı diye? Veya dışarıdaki su birikintisinin içinde.
Marlboro, quando foi a última vez que fizeste amor no farol de Point Venus, no Taiti?
- Tahiti...
- Taiti...
Bir Tahiti Tingle.
Uh, Tahiti Tingle.
Beni Tahiti'ye götürmek istiyor.
Ele quer me levar ao Tahiti.
Yeni dünya şampiyonu Tahiti'den.
o Tahitiano é o novo campeão do mundo.
Hiç Tahiti'ye gittin mi?
- Alguma vez estiveste no Tahiti?
Size teklifim şudur ki efendim, gerçek bir başeser yaratmak için, adamımızı siperlerden ayırıp, sanatsal bir atmosfer hava soluması için Paris'e hatta belki de Tahiti'ye postalamak güzel bir fikir olabilir.
E se posso sugerir, sir, já que se abandonam as trincheiras, talvez seja boa ideia mandar o nosso homem para Paris para absorver um pouco da atmosfera artística... talvez até o Tahiti... de forma a produzir uma verdadeira obra prima.
- "Takahama'nın Tahiti'si". "Takahama" mı?
"O Taitiano de Takahama."
Tahiti'ye gidiyorsun.
Vais para o Taiti.
- Atina ve İskoçya. - Ve Tahiti.
- Atenas e Escócia.
Ancak o zaman bu adam Tahiti'ye gider.
Dê-nos aulas depois de ter a caixa. Até lá : inclusivé Taíti.
Tamam! Tahiti!
Ok, Taíti.
Bu Tahiti Bronzu.
É Bronzeado Tahitiano.
Tahiti`ye non-stop uçuşumuz North Haverbrook`ta vereceğimiz kısa bir aradan sonra devam edecek.
O nosso vôo sem paragens para o Tahiti irá fazer uma breve paragem em North Haverbrook.
Ama bölgede üç gemimiz var. Böylece yolcularımızı Fiji, Taiti veya Hawaii'ye götürebiliriz. Sağ tarafta bir tanesini demirlemiş olarak görebilirsiniz.
Contudo, temos três embarcações nas proximidades para transportar os nossos passageiros para as Fiji, Tahiti ou Hawaii uma das quais vocês poderão ver à nossa direita.
Teşekkür ederiz. Taiti, Fiji veya Hawaii mi?
Tahiti, Fiji ou Hawaii?
Ben Taiti'yi biliyorum.
Eu já conheço Tahiti.
Seni Taiti'ye götürür. Oradan da jetle Sydney'e geçersin.
Pode apanhar uma avioneta para o Tahiti, esta noite, e daí para Sydney.
Bu ondan beni Tahitiye göndermesini veya öyle bir şey istemek gibi değil ki... bu tamamen iş.
Não lhe estou a pedir que me mande para o Tahiti. Isto é apenas trabalho.
Birlikte sahile kaçıp hızla Tahiti adasına yelken açan gemiye bindiler.
Fugiram ambos para a costa e apanharam um barco para o Tahiti.
- yada Bali. - Tahiti.
- Ou Bali.
- Hey dostum, neden bu dersi Tahiti sahiline saklamıyoruz?
- Guarda o sermão para o Taiti.
Horn Burnu'ndan Tahiti.
O Taiti, pelo Cabo Horn.
Tahiti.
É Taiti.
- Tahiti'yi unutma. - Ve Tahiti.
- Não de esqueças de Taíti.
- Tahiti Avrupa'da değil.
- E Taíti.
- Neden başlamışken bir de Tahiti'ye tatile göndermedin? - Ben bunu baş savcıya götüreyim.
Porque não incluiu uma viagem ao Tahiti?