Taiwan translate Portuguese
213 parallel translation
Bize anlattığın Tayvan'la ilgili şu şeye ne oldu?
Scott, que estavas a dizer sobre Taiwan?
Kızıl Çin'i tanıdıkları anda Japonya Tayvan'la diplomatik ilişkilerini koparacak.
O Japão corta relações diplomáticas com Taiwan... quando reconhecer a China.
Tayvan'da acil durum, Filipinler.
Emergência de Taiwan. Filipinas.
Çinli misafirlerin kullanacağı yemek çubuklarının paketlerinde... okunaklı bir şekilde "Tayvan Malı" yazıyordu.
Quando desembrulharam os pauzinhos destinados aos convidados chineses, as embalagens estavam claramente rotuladas "Fabricado em Taiwan".
Evet, buna parayı sokağa atma denir.
Desperdiçar em tralha de Taiwan que se parte num instante.
Bunlar Tayvan'dan gelme otantik taklitler.
São imitações autênticas directamente de Taiwan.
Tayvan'a uçakta yer ayırt kardeşim,... ilk olarak!
Puto, marca um voo para Taiwan, primeira classe.
Bangkok, Taiwan, Tokyo...
Banguecoque, Taiwan, Tóquio...
"Tayvan malı", dangalak.
"Made in Taiwan", tolo.
Tayvan'dan yenisini alırız. Hiç problem değil.
Damos-lhe um novo no Taiwan.
KOMÜNİSTLER ŞEHRİN ETRAFINI SARDILAR.
1948 - A VÉSPERA DA EVACUAÇÃO NACIONALISTA PARA TAIWAN
Malumundur, baban Çin'den Tayvan'a bir başına gelmiş. Sen onun yegâne kıymetli oğlusun.
O teu pai veio da China para Taiwan sozinho e tu és o seu único filho.
- Tayvan müziği sever misin?
- Gostas de música de Taiwan?
Japonlara ve komünistlere karşı savaştık. Sonra Tayvan'a yerleştim.
Lutámos contra os japoneses e os comunistas... e então fui para Taiwan.
Annen ve ben çalkantılı bir yerden, Çin'den Tayvan'a geldik.
Eu e tua mão fomos da China para Taiwan... um lugar instável.
Hadi ama, tofu kafalı bize içmeyeceksen bile en azından Tayvan'ın şerefine içmelisin.
Vamos, cabeça de tofu... se não brindares por nós... deve ao menos brindar por Taiwan.
Makul bir şey bulduğumuzda da Tayvan malı çıkıyor.
E quando encontramos algo adequado, é feito em Taiwan.
Tayvan'a, ziyaretimize gelin.
E venha visitar-nos em Taiwan.
Bu çeliklerle Tayvan'ı kolaylıkla geri alabiliriz.
Irão todas para Taiwan!
Daha sonra şimdikinden daha da güçlü hale geliriz.
- E nós libertaremos Taiwan! - Ótimo!
Tayvan'da trajedi.
Tragédia em Taiwan.
Biz Taiwan'a geldikten sonra, mide kanserine yakalandı ve öldü.
Depois de virmos para Taiwan, teve cancro no estômago e faleceu ;
Çin Mutfağı 40 yıldır Taiwan'a taşınıyor.
A cozinha chinesa viajou para Taiwan durante quarenta anos.
Helikopter 28 dakika içinde Tayvan'a gitmeye hazır olacak!
Um helicóptero para ir para Taiwan daqui a 28 minutos!
Tayvan malı.
FEITO EM TAIWAN
O setler Tayvan'da senin gibi çocuklar tarafından monte ediliyor.
São feitos em Taiwan por crianças como tu.
Sanırım Tayvan'a tamire gönderebilirim.
Podia mandá-la para Taiwan para ser arranjada.
Üç ay sonra Tayvan'dan gönderdiği kartpostalı aldım. "Nasıl gidiyor?" yazmış.
Três meses depois, recebi um postal dele de Taiwan... escrito : "Como foi?"
Üniformalar Tayvan'dan geliyor.
Os uniformes vêm do Taiwan.
Tayvan'ın istilasına karşıIık Amerika'nın cevabı.
A resposta a uma invasão de Taiwan.
Bu başrolünde Kit Ramsey'in kardeşinin oynayacağı Tayvan'da çekilecek bir film için yönetmenlik teklifi.
Uma proposta para realizar um filme em Taiwan com o irmão do Kit Ramsey.
Tayvan'a gidiyoruz!
Vamos para Taiwan!
Bizler Tayvan'ın Fortune Shell adasında yaşıyoruz.
Nós vivemos na Ilha Fortune Shell em Taiwan.
- Tayvan'lı cahiller.
- Escumalha branca de Taiwan.
Yani şu şişe Tayvan'a kadar sürüklenmişmi?
Essa garrafa foi a flutuar até Taiwan?
Sevgilin Tayvan mafyasının acımasız patronudur.
O teu namorado é chefe da máfia em Taiwan.
Şimdi ise Tayvan mafyasının acımasız patronunun sevgilisı.
Agora és a namorada de chefe da mafia de Taiwan.
Asyalıymış.
Uma coisa sabemos... FABRICADO EM TAIWAN
Tayvan en iyi taklit şirketlere sahiptir.
Taiwan tem óptimos imitadores.
Şirketin adı Teksas Aletleri ama Tayvan'da yapıldığını duydum.
O nome da empresa é Texas Instruments, mas ouvi dizer que é fabricada em Taiwan.
Yani Çin mi, Tayvan mı?
Continentais? De Taiwan?
Tayvan?
Taiwan?
Merkezi ara bunlar için savcıya haber versinler. - pekala.
Louis, manda mais um carro. Diz para falar com a embaixada de Taiwan.
Pazartesi günü Tayvan'a uçacaksınız. Modira Plastikleri'nin elemanları olacaksınız.
Vais para Taiwan na 2ª feira, como representante da Modira Plastics.
Tayvan malı olmalı.
Deve ser de Taiwan.
Sloane seni Tayvan'a göndermeyi planlıyordu. Bunu biliyor musun?
O Sloane estava a planear mandar-te para Taiwan.
Taiwan yetkilileri bu pisti kontrol edecektir.
As autoridades de Taiwan vão verificar esta pista.
Tayvanca. Merkezi Güvenlik Bürosu.
Serviços de Segurança Central do Taiwan.
Tayvan'a niye gidiyoruz ki?
Porque vamos para Taiwan?
- Tayvan
- Taiwan
Tayvan'da yapılmış.
- Feito em Taiwan.