Takes translate Portuguese
100 parallel translation
He never takes his hat off.
- Nunca tira o chapéu. - Imagino por quê.
l'm a decent employer, but he takes advantage of me.
Sou um bom patrão, mas ele aproveita-se demais.
* Başarıya ulaşmak için çok çabalamak gerekir *
Why, it takes work to reach the Top
Hay şeytan. 18. çekim?
Dezoitos takes?
Sen 17 tekrar yapabilirsin.
Tu precisas de 17 takes para acertar.
İnsanlar filmlerde gördükleri gibi olduğunu düşünüyor, ama filmde 17 tekrar vardır.
As pessoas pensam que isto é como nos filmes, onde temos 17 takes para acertar.
17 tekrar yaparsınız.
Eles têm 17 takes para acertar.
38 tekrar yapıldı ve Francis bu planın kesinlikle istediği şekilde olmadığını söyledi.
38 takes e o Francis dizia que a cena nunca ficava da forma que queria.
They march slowly, and it takes them a long time to reach you. And you can't see them in smoke, but you can hear the drums.
Eles marcham devagar, e demora muito tempo até chegarem, e não os vêem entre o fumo, mas conseguem ouvir os tambores.
Koşu dediler, Cadbury.
Eles chamam takes, Cadbury.
Koşu.
Takes.
Bu sahneyi 20 defa çektik ve en iyisi buydu.
Fizemos 20 takes, e este foi o melhor de todos.
"Outbreak 2 : Virüs Manhattan'ı Ele Geçiyor" filminin çekimlerinde.
The ´ Virus Takes Manhattan.
Ve bende şöyle dedim, "It takes one to know one!"
E eu disse, "É preciso ser uma para conhecer uma!"
30 defa bu muhteşem başrol oyuncusu tarafından öpülünce Hattie ufak bir komaya girmiş.
Depois de 30 takes a beijar aquele actor maravilhoso... Hattie entrou num pequeno coma.
"If someone takes a spill it's me and not you"
" Se alguém cuspir acerta-me a mim não a ti
Sadece 148 kez çektik.
Apenas 148 "takes".
Devam etmek için zaman lazım.
"It takes time to move on"
Mükemmel olması için pek çok tekrar çekimleri yapardı.
Como tinha muitos takes era sempre perfeito.
Bunlar, Bruce Lee'nin The Game of Death için çekmeye başladığı ve filme dahil edilmek üzere seçilmiş olduğunu belirttiği ve diyaloglarını yazdığı sahnelerdir.
São as cenas que Bruce Lee filmou para "A Torre da Morte" os takes que ele indicou para serem seleccionados para o filme e o diálogo que ele escreveu.
- Bunlar filmde olmayan sahneler.
- São os takes alternativos, Ton.
Kamera ne varsa alsın istedim.
Deixei a câmera filmar após os takes.
Bir çekim daha az yapması mümkün değildi.
Era impossível convencê-Io... ... a filmar menos takes.
BunIar çok iyi çekimIerdi, ama o haIa daha iyisini istiyordu.
Fez vários takes bons, mas ainda queria melhorar.
30 tekrardan sonra, kesmek zorundaydık ama o devam etmek istedi.
Após uns 3O takes, precisámos de parar, mas Keanu queria continuar. Disse : " Calma, somos profissionais.
DoIayısıyIa sahne iki çekimden oIuştu. İIk çekim takIa, diğeri ise yere konuş.
Por isso a cena foi feita em dois takes : num o salto, no outro a aterragem.
ÜçIü tekmenin 21 tekrarını yaptık.
Fizemos 21 takes do pontapé triplo.
Pazartesi gittim. Şanırım üc tekrardı. ÜcIü tekme.
Na segunda-feira... acho que foram três takes.
Kamera iIe yapıIması imkansız... Yardımcı Efekt Amiri ... çekimIer için arka pIan yapmakta kuIIanıIır.
Isso é usado para montar cenários... para takes que não poderiam ser feitas com uma camara.
MükemmeI bir sahne vardı, kamera geri çekiIirken... ... kozadaki bebeği görürüz...
Eu estava a ver os takes do dia, e havia uma cena incrível... com a camara a mostrar um bébé dentro do casulo.
That takes care of that.
Isso resolve a situação.
- Deneme çekimi mi?
- Testes? - Vinte e quatro takes.
Takes. ( 3.kişi için almak eylemi )
Takes.
Ya tüm hayatımı, korkmuş ve tek başıma,... rahiplerle kavga ederek geçirebilirim... yada seni ne kadar çok sevdiğimi... ve bunun beni ne kadar mutlu ettiğini söyleyebilirim... and if it takes our whole married life to make it up to you...
Posso passar a minha vida assustado e sozinho, a passear com um padre, ou posso dizer o quanto te amo... e como me fazes feliz. Mesmo que leve toda a nossa vida de casados para te compensar, ficaria muito honrado por ter essa oportunidade.
Üç şeyi alabiliriz,
tinhamos 3 "takes",
Mr. Monk Takes a Vacation ( Bay Monk Tatile Çıkıyor )
Sr. Monk Vai de Férias
Steven Soderberg'i asla yeterince memnun edemezsin.
Nunca há takes suficientes para o Steven Soderbergh.
- Tamam, şimdi dört çekim oldu.
- Já tem quatro takes.
Bunu her tekrarda yap.
Faz isso em todos os takes.
Günlük çekimleri seyredeceğiz. Sanırım bu, işimizde büyük bir fark yaratacak.
Podemos ver os takes do dia... o que permitirá melhorar muito a qualidade do nosso trabalho.
Bir çekim için dublör kullandılar.
Num dos takes usaram um duplo.
Her iki sahne de tamam.
Imprime as duas takes. Vikram.
O sahne 20 kere çekilmişti.
Foram precisos 20 takes.
Vince'in yapması gereken onunla iş dışında konuşmamak hatta sadece çekim sırasında konuşmalı.
O Vince não pode falar com ela excepto no trabalho e mesmo nessa altura, só durante as takes.
Tamam, çocuklar. Birkaç sahne çekeceğiz ve sonra da buradan gideceksiniz.
Uns takes, e ficam despachados.
37 çekim ve sen becerememiştin.
Trinta e sete takes e não conseguiste acertar.
Sadece iki sahne daha, sevgilim, sonra bitmiş olacak.
" Regresso de Colombo, 42... Duas takes mais e terminamos.
Carrie Underwood'un "Jesus Takes The Wheel" şarkısı.
"Jesus Takes The Wheel" da Carrie Underwood.
Sezon 8
The One Where Chandler Takes A Bath
- ------ Aktaran TelpaisBad - ------ AviSubDetector ile aktarılmıştır.
- Buseys Takes UM Refém
I don't care whatever it takes to be... Jackie? ... with you.
Jackie?