Tamara translate Portuguese
439 parallel translation
Tamara!
Tamara!
Bay ve Bayan Kusenov ve kızları Tamara.
Sr. e Sra. Kusenov e a filha, Tamara.
Bayan Fawcett, Bay ve Bayan Kusenov ve kızları Tamara.
Sra. Fawcett, são o Sr. e a Sra. Kusenov e a filha deles, Tamara.
Carl Gottlieb, Dawne Damon, Tamara Horrocks, Ken Prymus, Danny Goldman,
Carl Gottlieb, Dawne Damon, Tamara Horrocks, Ken Prymus, Danny Goldman,
Senin yaşlarındaki çingene bir kızla birlikte akrobasi ve binicilik üzerine eğitilecekmişsin.
Que serás levado para aprender o trapézio... com uma cigana chamada Tamara?
- Tamara Forristal.
- Tamara Forristal.
Hala Tamara'ya asıldığını söyleme.
Ainda andas atrás da Tamara?
Tamara?
Tamara?
Tamara mı? Oh.
Tamara?
Nasıl gidiyor?
Sou Tamara. Que tal?
Tamara, tatlım : Şunu açabilir misin?
- Tamara, você pega isto?
Tamara, gelenekçi biri olabilirim ama hep bayanların solucanlardan önce geldiğini düşünmüşümdür.
Tamara, talvez seja tradicionalista, mas sempre achei que deveriam primeiro ser as senhoras antes dos vermes.
- Tamara!
- Tamara!
.. 1620'de Tamara'dayız.
Espero "Tamra" a 1620.
Tamara'ya prenses gibi davranır.
Ele trata a Tamara como uma princesa.
Bu Tamara.
Esta é a Tamara.
Tamara, bu benim karım Ruby.
Tamara, esta é a minha mulher, Ruby.
Tamara, sizin adınız mı?
Chama-se Tamara?
Tamara'nın annesi davayı kaybetmiş. 6 yıldır annesini göremiyormuş.
A mãe da Tamara perdeu o caso dela... e ela já não a vê há 6 anos.
- Tamara?
- Tamara?
Tamara, neyin var?
- Tamara, o que aconteceu?
Tamara, uyuşturucu testi konusunda senin hatan yok.
Tamara, quanto ao exame antidoping, a culpa não é tua.
- Tamara, sorun değil. Tamam.
- Tamara, está tudo bem.
Hayır, Tamara...
Tamara, Tamara...
Tamara Bay Natolly'ye bir atak yaptı.
Tamara atirou-se ao Sr. Natolly.
- Tamara bana gönül bağlamış.
Tamara está apaixonada por mim.
Tamara, bunu uzun zamandır hayal ediyordum.
Certo. Tamara, eu sonho com isso há muito tempo.
Ama gerçekten Tamara'yı rahat bırakmalısınız.
Vocês deviam dar um tempo à Tamara.
- Beni sevdiğini söyle bana, Tamara.
Diz que me amas, Tamara.
Kaydet bunu!
Tamara!
Tamara, lütfen dur.
Tamara! Por favor! Tamara!
- Tamara.
É a Tamara.
Tamara? Biri şunu sustursun!
Alguém que a faça calar a boca!
Ona zarar verme!
Não a machuques! Tamara!
Tamara, lütfen dur.
Por favor! Tamara! Para!
Tamara'nın yaşadığını bilseydi belki bunu yapmazdı.
Se ele soubesse que Tamara está viva, talvez não tivesse feito isso.
Tamara, olanlar hakkında konuşmamız lazım.
Tamara... precisamos conversar sobre o que aconteceu.
Tamara, burada ne işin var?
- Tamara, o que estás fazer aqui?
- Tamara, dur.
- Tamara, para.
Merhaba, Tamara. Gel.
Olá, Tamara.
Görünüşe göre Tamara ile yaptığın sohbetler sırasında konular kişiselleşmiş.
Parece que as coisas ficaram bem pessoais... durante as tuas conversas particulares com Tamara.
Tamara ile Bay Natolly arasında bir şey var.
Está a acontecer alguma coisa entre a Tamara e o Sr. Natolly.
Tamara ve Patrick ile yatak odalarına yöneldi.
Ele foi para o quarto com a Tamara e o Patrick.
- Henüz yok Tamara.
- Ainda não, Tamara.
Seni seviyorum, Tamara.
Eu amo-te, Tamara.
Tamara!
Tamara! Tamara!
Tamara!
Não!
Buraya döndü.
- Tamara, volta aqui!
Tamara mı?
A Tamara?
Tamara?
Tamara! Tamara!
Evet, salla Tamara'yı.
A Tamara que se lixe!