English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tanklar

Tanklar translate Portuguese

1,023 parallel translation
Siz piyade komutanları çevredeki tüm Alman piyadeleri için hazırlık yapacak ve onları durduracaksınız. Tanklar piyade desteği olmaksızın ilerlemeye devam edecek.
Você e os comandos de infantaria pararão toda a infantaria alemã aqui no perímetro, deixando que os tanques prossigam sós por este corredor.
Rommel'in tankları bu kapana mümkün olduğu kadar derin girene dek bekleyip ateş etmeyeceğiz. Böylece onları yoketmemiz daha kolaylaşacak.
Quanto mais tarde abrirmos fogo, mais avançam os tanques de Romper nesta zona e mais fácil será destrui-los.
Eğer bu tanklar iç savunma hattımıza girerse tahliyeyi bile başaramayız.
Se os tanques se infiltram nas nossas defesas, não poderemos evacuar.
Tanklar fırtınayla saldıracak.
Pode ir. - Ataquem com os tanques junto com a tempestade.
Tanklar! Onları duyuyorum!
- Ouço tanques!
Tanklar 1000 yarda önümüzde... 65 derece yönünden ön hatlarımız boyunca ilerliyor.
Tanques na nossa frente, a 65 graus, a uns 1.000 metros.
Tankların yayılmaya başladığı anı bilmek istiyorum.
Avise-me quando os tanques dispersem. - Muito bem.
Orta boy tanklar C bataryasını geçiyor. İtalyan silahlarının menzilindeler.
Os tanques passam a Bateria C, sob tiro dos canhões italianos.
Tanklarımız ve birliklerimiz onları çöle doğru kovalıyor.
- Obrigado. - Pediram munições?
Tanklar önlerini kesmiş ancak dün gece yarıp geçmeyi başarmışlar.
Havia tanques na estrada, mas foram eliminados.
İkinci bir Alman bölüğünün, Malmedy'nin batısından 14 kilometre uzakta tankların Bastogne'ye giden yol kesiminde olduğu bildirildi.
Avistou-se uma segunda cunha alemã 22 km a oeste de Malmedy, onde colunas de tanques cortaram a estrada para Bastogne.
Silahlar, tanklar, bombalar, onlara karsı hepsi oyuncak!
Canhões, tanques, bombas, são brinquedos para eles!
- Yakıt tanklarına basınç yapamam.
- Não mudo as linhas de combustível.
Tankları da var. Bizi bu evle birlikte havaya uçuracaklar.
Se tiverem tanques, vão arrasar connosco.
Burada tanklar var.
Os tanque estão aqui.
Tanklar siz geri çekilirken, hareke halinde miydiler?
Os tanques começaram a avançar quando se retiraram?
- Onları vuruyordu, Clyde ama lanet olası tanklar hesapta yoktu.
- Mas eu vi aqueles tanques.
- Teğmen, büyük Alman tanklarından biri, o büyük tanklardan!
- Um daqueles grandes tanques alemães.
- Tanklar!
- Tanques.
Tiger tankları.
Tigres ( Tanques de guerra )!
Ana balast tanklarını boşalt.
Despejar lastro principal.
Tüm tankları doldurun!
Inundem esses tanques!
Ana balast tankları açık. 26 feete inmeye hazırız.
Abrir o lastro dos ventiladores. Descer até aos 8 metros.
Tankları görüyorum!
Vejo uns tanques! Vejo tanques!
Tankları görüyorum!
Vejo tanques!
Lanet olası tanklar!
Malditos tanques!
Tankların geçmesine izin verin. Kaçıyoruz!
Deixaremos os tanques passarem e fugiremos.
- Balast tanklarının hava vanaları kapansın.
- Fechar as saídas dos tanques de lastro.
Balast tankları dolu.
Tanques de lastro cheios.
- Balast tankları dolu.
- Tanques de lastro cheios.
Henüz tankları yok.
Ainda não têm tanques.
Bay Raskob, cihazlarımız öyle iyi ki, su püskürten bir balinayla... tanklarını boşaltan bir denizaltı arasındaki farkı algılayabiliyorlar.
Temos instrumentos tão bons, Sr. Raskob, que distinguimos... uma baleia e o submarino.
- Oksijen tankları mı?
- Não sei. Cilindros de oxigênio.
Tanklar
Tanques.
Amerikan tanklarına göre iki buçuk kat daha fazla ateş gücü ve iki kat daha fazla zırhı var.
Tem duas vezes e meia mais poder de disparo e o dobro da blindagem dos tanques americanos.
Müttefikler şu anki hava üstünlükleriyle tanklarımızı patlatır birliklerimizi öldürür, köprüleri bombalar ve haberleşmemizi keser.
Com o actual controlo aéreo, os aliados destruirão os nossos tanques fuzilarão as nossas tropas, bombardearão as pontes e cortarão as comunicações.
39 gün içinde tanklarım Paris'e girdi.
Em 39 dias, os meus tanques abriram caminho até Paris.
Tanklarınızı kim kullanacak?
E quem conduzirá os seus tanques?
Tanklarını kullanacak adamlara ne kadar güvenebilirsin?
Que garantias tem quanto aos homens que conduzirão os tanques?
Bu çatışmada tanklarımız kadar sert olmalıyız.
Nesta batalha, seremos tão duros quanto os nossos tanques.
O köprü tanklarım için güvende olmalı.
Tenho de ter essa ponte em segurança para os meus tanques.
Bundan böyle, mayın tarlası temizlenene kadar adamların, tanklarımın önünden gidecek.
De agora em diante, até estar limpo este campo os seus homens avançarão à frente dos meus tanques.
Tankların içine baktım.
Analisei o interior de um dos tanques.
Ağır tankları taşıyabilecek tek bir köprü var.
Há apenas uma ponte, aqui, capaz de aguentar artilharia pesada.
Çavuş tanklar geldi.
Sargento, os tanques não estão lá.
Tanklar dışında.
Excepto os tanques.
Piyadelerin tanklarımla saldıracak.
A sua infantaria avançará com os meus tanques.
Sana söylemiştim : Tanklar benzinle, askerler kumanyayla çalışır.
Eu já disse, os tanques andam a combustível, os soldados a rações.
Tanklarımı götürüyorum.
Usarei os meus tanques.
Büyüyünce biyolog olacağım ve tanklar dolusu örnekler toplayacağım.
Sim, é fantástica.
Tanklar!
São tanques!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]