Tarzını sevdim translate Portuguese
137 parallel translation
- Tarzını sevdim.
juntos. Eu gosto do teu estilo.
Konuşma tarzını sevdim, Mary.
Eu gosto como falas, Mary.
Ama ben seni sevdim Wyatt Earp, tarzını sevdim.
Gosto do seu estilo.
Tarzını sevdim diyebiliriz.
Digamos que gosto do seu estilo.
Hareket etme... tarzını sevdim.
Eu gosto do modo você move.
Tarzını sevdim Bayan Allen.
Gosto do seu estilo, Sra. Allen.
Düşünce tarzını sevdim.
Adoro a tua maneira de pensar.
- Tarzını sevdim.
- Que estilo!
Yok bir şey, sadece bunu söyleme tarzını sevdim. "Westchester, neden?"
Por nada. Gostei do modo como disseste "Westchester, porquê?"
Giyim tarzını sevdim, Simpson.
Eu gosto do seu golpe.
Tarzını sevdim.
E I como seu estilo.
- Tarzını sevdim, Paquito. - Kontrol ederim. Bu bokun güzel olduğunu biliyorum çünkü son yaptığınız grup... bir dinamitti adamım.
Sei que esta merda é boa, porque o último lote que fizeste, era dinamite.
Tarzını sevdim.
Gosto do estilo dele.
Dinleyiş tarzını sevdim.
Gosto do modo como escutou.
Tarzını sevdim, Reede!
Gosto do seu estilo, Reede!
Evet. Doğrusu tarzını sevdim.
Bem, devo dizer que gosto da maneira...
Tarzını sevdim, Fry.
Gosto do teu estilo, Fry.
Tarzını sevdim.
Gosto do teu estilo.
Tarzını sevdim.
Gosto do seu estilo.
Hey, düşünme tarzını sevdim.
Gosta da tua forma de pensar.
Hey, düşünme tarzını sevdim.
O que foi? Meu Deus!
Tarzını sevdim.
Gosto da ousadia dela.
Çalışma tarzını sevdim.
Gosto da forma como trabalham.
Bunu söylemen sürpriz oldu ama tarzını sevdim Şarlman Bolivar.
Nunca pensei dizer isto, mas aprecio o seu estilo Charlemagne Bolivar
Beka Valentine, tarzını sevdim.
Beka Valentine, gosto do seu estilo.
Üzerinde çalışmamızı istediğin şeyle ilgili. Bu ses tonunla yaptığın genel araştırma tarzını sevdim.
Adorei esse modo de busca que estão a usar.
Çilekli kurabiyeyi severim... ve senin tarzını sevdim.
Eu gosto de torta de morangos. E eu gosto do seu estilo.
Ama düşünme tarzını sevdim.
Mas o teu pensamento agrada-me.
Vay, tarzını sevdim.
Fica-te bem.
Düşünce tarzını sevdim.
Gosto da maneira como pensas.
Karides yeme tarzını sevdim.
Quem fez isto? Gosto da forma como comes camarão.
Tarzını sevdim.
Gosto do seu estilo
Konuşma tarzını sevdim.
Aprecio muito a tua maneira de falar.
Tarzını sevdim.
Eu gosto do teu estilo.
Söyleyiş tarzını sevdim.
Gostei como a cantaste.
Düşünüş tarzını sevdim.
Gosto da tua maneira de pensar.
Jerry, tarzını sevdim.
Jerry, gosto do seu estilo.
Oh, söyleyiş tarzını sevdim.
Gosto da forma como dizes isso.
Hayır. Ama düşünce tarzını sevdim.
- Não, mas gosto da forma como pensas.
Düşünme tarzını sevdim.
- Gosto do teu modo de pensar.
Yaptığım ekmeği sevdiniz, ve ben de sizin yaşam tarzınızı sevdim.
Gostam do meu pão e eu gosto do vosso estilo de vida.
Tarzınızı sevdim.
Eu gosto da sua forma de fazer negócios.
- Avusturya tarzını daha çok sevdim.
- Prefiro a maneira austríaca.
Dostum, söylemeliyim ki müşterilere davranış tarzınızı sevdim.
Bem, tenho que admitir. Gosto da maneira como tratam os vossos clientes.
Yeni tarzını sevdim.
- Sai da frente! - Gosto do novo look.
Janet Ellis olayının üstesinden gelme tarzını da sevdim.
Gostei muito do modo como lidou com a situação da Janet Ellis.
Dekor ediş tarzını çok sevdim.
Adoro o que fizeste ao lugar.
Senin tarzını sevdim.
Eu gostei daquilo bastante.
- Biliyor musunuz... tarzınızı sevdim.
Gostei da sua atitude.
Tarzınızı sevdim ama yeterli değildi biliyorsunuz aranızda aç olan falan mı var?
Gostei, ao menos fala em ganhar. Todos queremos vencer, vamos a isso. Podem dizer-lhe que não quero saber do que ele gosta?
Somonu hazırlayış tarzınızı gerçekten sevdim, Fransız bistro tarzı.
Realmente gostei como preparou o salmão, estilo de café francês.