Tenör translate Portuguese
129 parallel translation
Ama gardropçu kadınların var, ve tenörleri saymazsak.. .. gösteri dünyasındaki en alıngan kişiler gardropçu kadınlardır.
Mas a guarda-roupa tem um e, a seguir a um tenor, a guarda-roupa é a coisa mais sensível no mundo do espectáculo.
Bir tenörün yumuşak notalarını anlamağa, San Fran'da vahşi bir dalış sırasında tepesini attırmağa bayılırım.
Adoro ouvir as notas frescas de um tenor, pá, sopradas de cima, num mergulho selvagem, em San Francisco.
Cavelli de tenör.
Columbo é um Tenente.
Sovyetler'in ünlü tenörleri Vladimir Biletnikov'u göndermeyi kabul etmeleri sizi sahsen cok sevindirecektir.
E pode alegrar-se, pois a seu pedido pessoal... os Soviéticos estão de acordo em enviar o seu consagrado tenor... Vladimir Biletnikov.
Fark ettiniz mi bilmiyorum, Bayan Collins,... ama Aziz George'u, dünyanın en büyük tenörü Mario Lanza olarak resmettim.
Não sei se reparou, Sra. Collins, mas desenhei São Jorge com a cara do maior tenor do mundo, Mario Lanza.
Dünya'nın en büyük tenörü.
E o maior tenor do mundo.
- Caruso'dan sonraki en büyük tenor.
- É o melhor tenor desde Caruso.
Lassparri dünyanın en iyi tenoru değil mi?
Não acha o Lassparri o melhor tenor de sempre?
Dünyanın en büyük tenoru.
O melhor tenor do mundo.
Dünyanın en büyük tenorunun.
Do melhor tenor do mundo.
Dünyanın en iyi tenoru Riccardo Baroni'yi hatırladın mı?
Lembra do Riccardo Baroni, o melhor tenor do mundo?
Katlanabildiğim tek tenor, Riccardo Baroni... adında bir adam.
O único tenor que eu poderia suportar é um cara chamado... Riccardo Baroni.
Annesi çok ünlü bir bas şarkıcısıydı.
A mãe dele era uma famosa cantora tenor.
- Öyleyse bir tenorumuz bile yok.
- Nem sequer temos um tenor.
- TENOR VlVlEN FAY VE BALESI
- TENOR VIVIEN FAY E O SEU BALLET
Bariton, tenor, soprano ve alto.
Barítono, tenor, soprano, contralto.
Özellikle tenor saksofon.
Principalmente tenores.
Ben de tenor saksofon çalıyorum.
Eu toco sax tenor, sabias?
Solo tenorumu almışsınız.
É que, tem o meu tenor acolá.
Ama tenorumu soğuk suda çalıştırıyorsunuz.
Mas tem o meu único tenor a trabalhar na água fria.
Orada ki tenorunda sesi iyidir, Joey.
O Tenor canta bem ali Joey.
Buraya geldiğimizden beri tenorları dinliyorum Oh, Sanki hiç tenor dinlemedim
Eu ouvi tenores desde que pousamos. Oh, como ouvi tenores.
- Bir sürü tenor şakıyorlar
- E Um monte de tenores cantando sobre.
Bir tenora ihtiyacımız var.
- Anda, miúdo. É preciso um tenor.
İki sezondur Albuquerque Operası'nda baş tenorum.
Fui o tenor principal da Companhia de Ópera de Albuquerque... nas duas últimas temporadas.
Kuruşları sayıyorlar. Tenora şu kadar, sopranoya, orkestraya bu kadar...
Contam os centavos para o tenor, a soprano, a orquestra!
Ben de bir saksofon almıştım. Kullanılmış bir tenor saksofon.
Na época comprei um saxofone... um saxofone velho.
"Kafası atan komşu, sarhoş tenoru gece 3'de La Costa'yı söylüyor diye vurdu."
"Vizinho indignado mata tenor por cantar'La Tosca'às três da manhã."
" Pierrot silahındaki tüm kurşunları zavallı tenora boşalttı,
"Pierrot esvaziou uma arma no malogrado tenor,"
Siz İtalyansınız, Komiser. İtalyanım. Cavelli İtalyan.
O Tenente é italiano, eu sou italiano, o tenor é italiano.
Örümcek Murphy tenor saksafon çalıyordu
Spider Murphy tocava o saxofone tenor
- Tenor musun?
- És tenor?
Tenor mü sesin?
- Abrahams, H.M. - Cantas como tenor?
Hı-hı. Çok güzel tenor bir sesi olduğunu biliyor muydun?
Sabias que ele tinha uma linda voz de tenor?
Tenor kategorisinde 2. olmuş.
Ficou em segundo lugar no concurso de tenores.
Ünlü tenor Aureliano Fuciletto
O célebre Tenor, Aureliano Fuciletto...
En iyi İtalyan tenor.
O melhor, tenor Italiano.
Bizim tenorumuz, fuciletto, yunus olmak ister misiniz... ve iki şarkı efendisi, balina avcıları
O nosso tenor, Fuciletto, gostaria de ser um golfinho, os dois Mestres de canto, caçadores de baleias
Birinci bason, tenor trombonlar, tenorlarla birlikte.
1º fagote, trombones tenores, com os tenores.
Şimdi bu büyük olayı kutlamak için müthiş bir tenor geliyor. Karşınızda Tenor, Tomas Innovarata.
E agora teremos uma canção... em celebração desta grande ocasião... com o grande tenor Tomas Innovarata.
Kimse bir tenoru boğazını temizledi diye alkışlamaz.
Não se aplaude um tenor por apenas afinar a voz.
"Dip Hammond." Tenor ve soprano saksafonda...
No saxofone, soprano e tenor, Sombra Henderson.
Tenor soprano saksafon.
No saxofone...
Tenor.
Sax-tenor.
Bana gelince... Ben bir tenorum, lirik tenorum.
Mas eu sou tenor... tenor lírico.
Pavarotti bir tenordur.
Pavarotti é um tenor.
Alto veya tenor?
Alto ou Tenor?
Gösteride kullandığımız bir şey Albay.
É o boné do tenor, Coronel.
- Saksafon. Tenor saksafon.
Saxofone tenor.
- Tenor'a.
- Do tenor.
Tenor korno çok yumuşak üflüyormuş.
Ele diz que o trompete está muito baixo.