English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tereyagı

Tereyagı translate Portuguese

1,219 parallel translation
Tereyağlı kurabiyenizin tadına baktım, Bayan Stevenson. Ve onun tereyağı olmadığına inanıyorum.
Eu provei os seus biscoitos de manteiga e sei muito bem que não são de manteiga.
Tereyağı yerine başka bir şey kullanırsan, Kendini bu kermesten kıçına tekmeyi yemiş olduğuna inandıramazsın.
Você usou um substituto para a manteiga e eu sei que você vai dizer que não sabe como a tiraram da liderança das vendas dos biscoitos.
Yumurta, tereyağı, süt, şurup ve gözlemeye lazım.
Preciso de ovos, manteiga, leite, xarope e panquecas.
Ya "ama" olur ya da "tereyağı".
Ou era "mas" ou "manteiga".
Onun siniri bozuk çünkü bu sabah tostuna tereyağı sürer gibi bir örümceği sürdü.
Ela está transtornada porque esmagou uma aranha no pão a espalhar manteiga, esta manhã.
Az konulmuş bir krep istiyorum tereyağı damlatılmış, bir tarafında sosis ve... ananas ile.
Em vez disso, quero uma pilha de panquecas a pingar manteiga, uma dose de salsichas e... ananás.
Çok kızartılmış mantarlarımız tereyağında sotelenmiş kuşbaşı soslu patateslerimiz var- -
Temos cogumelos muito, muito fritos... batatas em manteiga de Nancy com um molho espesso.
Orta boy mısır alabilir miyim? Tereyağı olmasın, bir de diyet kola alayım. - Tamamdır.
Um pipocas médio sem manteiga e uma diet Pepsi pequena, por favor.
Büyük bir özenle tanrıların tereyağından heykelleri yapıldı.
Figuras de divindades são cuidadosamente esculpidas em manteiga.
Tereyağı çayı.
Chá de manteiga.
Çivileri kalın bir duvara bıçakla tereyağı keser gibi mıhlayabilirsin.
Espeta um prego numa tábua como uma faca aquecida corta a manteiga.
İşlerim tereyağından kıl çeker gibi yürüyordu, sonra size işlerden bahsedince, birden gardiyanlar işe uyandılar.
A minha operação corria sem falhas. Eu revelei-vos o esquema e agora os bófias já sabem.
Tereyağı istiyorsanız yüzümün altında.
A manteiga está debaixo da minha cara.
Ona iyi öğrettim Döndüğünde.. .... onları bıçak gibi kesecek tereyağ gibi eritecek
Quando ela voltar, trespassá-los-á como uma faca quente em manteiga.
- Ve biraz tereyağı, tuzsuz.
E manteiga sem sal.
Tereyağı. Tereyağı, tereyağı, tereyağı.
Manteiga...
Hey, tereyağını nereye sakladınız siz?
Onde é que vocês esconderam a manteiga?
Tereyağına yetecek kadar bile yok.
E sem manteiga.
Liderler hep haklıdır, tereyağından kıl çeker gibi sıyrılırlar.
São sempre os chefes que têm razão. Safam-se sempre bem.
- O benim iyi tereyağım mı?
Tenho de escrever outro delicioso memorando.
- Elini Şerife doğru uzattı. Tereyağından kıl çeker gibi.
Entrega-lhe o xerife como deve ser, vamos lá.
- Tereyağı olmasın, buğday ekmeği.
- Pão integral, sem manteiga.
Ray, bu bifteğin tadı tereyağı gibi.
Ray, este bife está macio que nem manteiga.
Bu senaryo tereyağı gibi.
Este guião é óptimo.
- Tereyağı, tereyağı. Bu materyal tereyağı gibi.
- Óptimo. lsto é óptimo.
Sanki tereyağı gibi yumuşaktı.
Suave como manteiga.
- Tereyağı sevmezdi.
- Detestava a manteiga.
General Patton'ın ve Montgomery'nin büyük hücumlarını yaladım, spor sayfalarını yaladım ; tereyağı, yumurta ve sosisin piyasa fiyatlarını yaladım.
Lambi os grandes ataques de Patton e Montgomery. Lambi as páginas desportivas.
Yumuşak bir filetoyu ince ince dilimler, tavada tereyağını eritirsin.
Corta-se um bom filé fresco em fatias finas... assim que derreta a manteiga na caçarola...
Tereyağı kokusunu vermeye başlar başlamaz bir diş sarımsak atarsın.
Justo quando a manteiga começa a liberar seu aroma... acrescenta-se um dente de alho...
Bu sayede tereyağına hafif bir tat vermiş oluruz. Sonra filetoları atar, soteleriz.
Assim a manteiga consegue um suave toque de alho... logo se juntam os filés...
Tereyağı gibi kayıverdi içine.
Entrou nela como se fosse manteiga.
Bu yüzden baş tereyağı yuvarlayıcısı oldun diye sevinçten hoplayıp zıplamadığım için beni affet.
Então perdoa-me se não estou a saltar de alegria porque tu agora és o cabecilha dos serventes.
Tereyağı gibi.
Amanteigado.
Tereyağı kabı ile geri döneceğim.
- Eu volto com isso.
Önce tereyağı.
Primeiro, foi a manteiga.
Domuz pastırması, patates, kepek ekmeği, yanında da tereyağı. Bir porsiyon da senin o meşhur böğürtlen reçelinden.
torradas húmidas ; manteiga de um lado... e um pouco da tua famosa compota de amora.
Hayatta kalmak için tereyağ yapmayı öğrendim.
Aprendi a ganhar a vida a barrar manteiga em pãezinhos.
O kadar tereyağı adamı öldürür.
Manteiga assim pode matar um gajo.
İki dilim tost, 150 kalori, bir fincan ve yarım kaşık tereyağ...
2 torradas, 150 calorias, mais chávena e meia de manteiga, outras 150...
- Şimdi biri bana tereyağı getirsin.
- Tragam-me banha.
Kemikleri tereyag gibi oguturler.
Vão-se aos ossos que nem manteiga.
Biraz tereyağı biraz da tuz koyun. Normalde bu kadar abur cubur yemem.
Normalmente eu não estaria para aqui a engordar que nem uma porca.
Ama sonra ortaya çıktı ki içerisindeki zenginlik, günahkarlık tereyağının tadı. Öyle güzel eriyor ki Tanrı beni affetsin dilinizde öyle yavaş eriyor ki size zevkten işkence ediyor.
Mas dentro tinham um tal saboroso, pecaminoso macio e amanteigado recheio que se derrete, Deus me perdoe, derrete-se lentamente na língua, torturando-nos com o prazer.
Tereyağından kıl çeker gibi olacak.
Aí está ele, na sua frente.
Tereyağı.
A manteiga!
Hey, Dick. Tereyağına bayılmaz mısın?
Ei, Dick.
"tereyağı sosu içindeki kahverengi adaçaylı mendil pastası beni çatıdan uçurdu."
"foi o folhado de massa com salva castanha em molho de manteiga... " que realmente me deslumbrou. "
Tereyağından kıl çeker gibiydi.
- Como faca quente em manteiga.
İzninizle yaymam gereken bir medeniyet var. Sıcak ekmeğin üzerine yayılan tereyağı gibi yayacağım.
Sim, se me dão licença, tenho de espalhar a civilização, como manteiga no bolinho que são estas pessoas com todos os recantos e frestas...
Ağır bir tereyağıdır.
É manteiga clarificada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]