Terk edilmiş translate Portuguese
1,664 parallel translation
Ritchie, terk edilmiş arabayı kasabanın ortasında bulduğunu söyledi.
O Ritchie diz que encontrou o carro abandonado no centro da cidade.
Kasabanın 80 km dışarısında terk edilmiş bir fabrika var. Sınıra yakın bir yerde.
- Uma fábrica abandonada,... a 25 km da cidade, perto da Fronteira.
Araç bölümü iki sokak ileride terk edilmiş bir minibüs bulunduğunu rapor ediyor.
Uma agência está a comunicar uma carrinha abandonada a uns dois quarteirões daqui.
O hikâyede ben terk edilmiş, ihanet edilmiş ve safım.
Eu nao estou dizendo que tenho as respostas.
Terk edilmiş pozisyonuna düştüğünüz için kusura bakmayın.
Lamento que tenham ficado para trás.
Zavallı terk edilmiş Catherine. - Sözlerine dikkat et.
- A pobre e abandonada Catarina.
- Belki Lem de o zaman kendini senin gibi terk edilmiş hissetmiştir.
- Talvez o Lem se tenha sentido tão abandonado como tu te sentes agora.
Canterbury yoluyla, 12. yolun kesiştiği yerde, terk edilmiş bir benzinci var.
Há uma área de serviço abandonada a seguir à intersecção da estrada 12 com a estrada Canterbury.
Manhattan köprüsü yanındaki Jay caddesinde terk edilmiş.
Foi abandonado na Jay Street, perto da ponte de Manhattan.
McDonald'ın üzerindeki terk edilmiş bir binada.
Num prédio abandonado na McDonald.
88 ve Rosecrans'ın köşesindeki terk edilmiş binada silah sesleri.
Tiros, possivelmente de uma espingarda de assalto, prédio abandonado, na esquina da 88 com Rosecrans.
Terk edilmiş bir askeri limanda kalıyor.
Ela frequenta uma casa abandonada na Plymouth.
Arabaları, önceki gece, buranın 15 kilometre kuzeyinde yol kenarında terk edilmiş bulundu.
O carro delas foi encontrado à beira da estrada a noite passada, 16 km a norte.
Kendimi güvende hissettirirdi kendine yeten hatta kendimi terk edilmiş hissederken bile.
Fazia-me sentir segura, controlada.
Terk edilmiş kadının intikamı berbattır.
E a vingança de uma mulher traída é terrível.
Peki neden ta Fort Lauderdale'den kalkıp, sırf atlamak için bu terk edilmiş ambara gelsin?
Porque viria de Fort Lauderdale para saltar deste armazém?
İşaret Louisiana kıyılarındaki terk edilmiş bir petrol platformundan geliyor.
O sinal vem de uma plataforma de petróleo abandonada ao largo da costa de Louisiana.
Mord'Sith tapınağı terk edilmiş, Lord Rahl.
O templo das Mord-Sith foi abandonado, Lorde Rahl.
Havaalanı yakınlarında terk edilmiş halde bulduk.
Encontrámo-la abandonada perto do aeroporto.
Muhbirimize göre, 10 km uzaklıktaki terk edilmiş bir garajda saklanıyor.
Segundo a nossa informante, ele está escondido... numa garagem abandonada acerca de 10km de distância.
Terk edilmiş bir araba buldum.
Encontrei um carro abandonado.
Kendini Cuddy tarafından terk edilmiş hissediyorsun bu yüzden teselli için tanıdığın insanlara ulaşmaya çalışıyorsun.
Sentes-te abandonado pela Cuddy, por isso procuras pessoas que conheces em busca de conforto. Meu Deus, tens razão.
- Sizinde gördüğünüz gibi, bu yapıların birçoğu terk edilmiş durumda.
Como vêem, a maior parte está abandonada.
Yedi yıldır terk edilmiş durumdaymış.
Está abandonada há 7 anos.
Araç terk edilmiş, gidiyoruz!
Veículo imobilizado, estamos a caminho.
Terk edilmiş bir araba ile ilgili bir rapor vardı, Baltimore polisinden, patron.
Tenho aqui um relatório de um carro abandonado na polícia de Baltimore, chefe.
Hey! Yıllar önce buraya gönderilmiş ve gözden çıkarılıp ölüme terk edilmiş bir CIA ajanı olduğun hikayesini duyuyoruz sürekli.
Temos estado a ouvir uma história, sobre seres um agente da CIA a quem passaram a perna.
Üst katta terk edilmiş bir depo var. Anahtarı da var bende.
Há uma sala abandonada lá em cima.
Bisikletler. ... terk edilmiş Alman köylerinden bisikletleri almış bu mutlu insanları görebiliyoruz. "
Mais tarde, ele tornar-se-á num dos colaboradores mais fanáticos dos alemães.
İhanete uğramış, terk edilmiş hissediyorsun.
Sentes-te traído, abandonado.
Görünüşe bakılırsa burası terk edilmiş.
Vê-se que o sítio está abandonado.
Kendini terk edilmiş gibi hissetti.
Sentiu que tu o abandonaste.
Dünyanın her yanında terk edilmiş çocuklar var.
Há crianças escondidas pelo mundo inteiro.
Yeni terk edilmiş bir kıza asla bulaşmayacaksın!
Nunca te metas com uma miúda que levou tampa.
Ondan haber almadığım zaman ölmüş gibiydim, sanki hava ciğerlerimden çekilmiş ve terk edilmiş gibiydim. Tabii mektuba kadar. Dünyamızın gerçek olduğunu biliyorum.
Quando não tenho notícias dele, é como se eu morresse, como se o ar fosse sugado dos pulmões e me deixasse desolada, mas quando recebo uma carta, sei que o nosso mundo é real.
Döndüğümde ise evi terk edilmiş buldum.
Quando voltei, a casa estava vazia.
Müfettiş Halit'in adamları Kamar Vadisinin 50 km uzağında iki tane terk edilmiş araç bulmuş.
O inspector Khaled encontrou dois veículos abandonados.
Terk edilmiş olarak bulunan arabanın markası Toyota Land miydi?
A Toyota Land Cruiser que encontramos abandonada...
Arka tarafta terk edilmiş bir evde yaşıyormuş, gidelim, haydi.
Está numa casa abandonada aqui perto. Vamos!
Terk edilmiş bir binanın neden güvenliğe ihtiyacı var?
Para que precisam eles de segurança num edifício abandonado?
- Terk edilmiş gözlem evindeyiz.
Nós estamos no Observatório abandonado.
Terk edilmiş bir kale?
Uma fortaleza solitária qualquer?
Şehrin dışındaki terk edilmiş trafoda yaşadığını söylüyorlar.
Dizem que ele vive na central eléctrica abandonada, fora da cidade.
Terk edilmiş bir çocuktun.
Tu eras uma criança abandonada.
Ta ki 6 yaşına kadar. Terk mi edilmiş?
Sem identidade, nada, até os 6 anos de idade!
- Terk edilmiş.
Abandonada.
Yıllardır terk edilmiş bir yer.
O lugar está abandonado há anos.
isitme engelli bir grup çocuk, terk edilmis bir maden ocagi bacasina düsmüs.
Um grupo de crianças deficientes auditivos, caíram num poço de uma mina abandonada...
Mutlu bir son, ama hâliyle insanlar "Benim ailem de terk edilmis bu madenden ötürü tehlikede mi?" diye merak ediyor.
Um final feliz, mas, no entanto, os pais pelo país fora interrogam-se : " A minha família corre perigo por causa de uma mina abandonada?
"Acaba arka bahçemde de terk edilmis bir maden var mi?"
O meu quintal é uma mina abandonada? "
- "Terk edilmis madenlerin hiçbiri güvenli degil mi?" - sunu gördünüz mü?
- As minas abandonadas são inseguras? - Viste aquilo?