Terrence translate Portuguese
521 parallel translation
Terrence.
Este é o Terrence.
Terrence.
Terrence.
Ben Terrence.
Sou Terrence.
Terrence Mann nerede şu an ona ihtiyacımız var?
Onde está o Terence Mann, agora que precisamos dele?
Terrence Allen Berube.
Terrence Allen Berube.
Dr. Terrence Allen Berube ile ilgili biraz araştırma yapacağım.
Vê o que mais podes descobrir sobre o Dr Terrence Allen Berube.
İddia makamı Terrence Swenson'ı çağırıyor.
O Promotor chama Terrence Swenson.
Terrence Swenson.
O Tribunal chama Terrence Swenson.
- Ben Terrence Doneger.
- Sou Terrence Doneger.
Terrence, Christopher. Onlara çıkışı gösterin.
Terrence, Christopher, por favor mostrem a estes dois a saída.
— Neden şuna saat 3'te demiyoruz?
- Meu, o Terrence and Phillip dá às 3?
Terrence Thorne.
Terrence Thorne.
- Bana Corky deyin. - Adım Terence.
- Eu chamo-me Terrence.
Terrence McNally'nin sizden haberi var mı acaba?
O Terrence McNally já vos conhece?
Üsteğmen Embry, Terrence.
Primeiro-tenente Embry, terrence.
Terence Stamp, "Priscilla, Çöl Kraliçesi" filminde de oynuyor.
O Terrence Stamp no filme Priscilla fazia de Rainha do Deserto
Herman sen Eimslack severdin.
Tu adoras Eames, Terrence.
- Terence'i neredeyse deviriyordun.
- Quase atirou com o Terrence ao chão.
- Neredeyse Terrence'i devirecektin.
- Quase atiraste com o Terrence ao chão.
Terrence ile Lorelai. Renoir çiftimiz.
Terrence e Lorelai, o nosso casal Renoir, são os próximos.
Terrence yerine geç. Ağrıyan ayaklarım beni asla affetmeyecek.
Os meus pés doridos nunca me perdoarão.
- Stevie Wonder bile görmüştür.
Até o Stevie Wonder via. Quase deitei o Terrence ao chão.
Neredeyse Terrence'i düşürecektim.
Vacilei. Sou uma grande vacilante.
- Bu Terence. - Sonunda seninle tanışabilmek çok güzel, Rory.
- Este é o Terrence.
- Terrence benim yaşam koçum.
- Olá. - É bom poder conhecer-te, Rory. - Ele é o meu orientador pessoal.
- Güneye bakan odayı almışım. - Çok sevindim.
- Terrence, está virado ao sul, como pedi.
Terrence'e ikimizin geçmişini anlattım. Seninle hayat yolculuğumuzun henüz sona ermediğini düşünüyor. O yüzden babam bir telefon etti.
Falei com o Terrence sobre nós duas... e ele achou que a nossa caminhada não estava completa... por isso o meu pai fez uma chamada.
Terrence, bu Lorelai. - Merhaba Terrence.
Terrence, esta é a Lorelai.
- Nihayet tanışabildik.
- Olá, Terrence. - Muito gosto em conhecê-la.
Birkaç mozaik fayans, birkaç renkli boncuk. Çocukça, ama Terrence el sanatlarıyla uğraşmanın sinirlerime iyi geldiğini gösterdi.
- Estou a fazer um canto de artes, com uns azulejos, umas contas coloridas, coisas infantis... mas o Terrence ensinou-me que trabalhar com as mãos... ajuda a acalmar.
- Sen biraz...
- Vá lá, Terrence.
Odasında.
Jamie, o Terrence não está cá.
Neden olmasın? Kapatmam gerek.
Pois, eu e o Terrence, é mesmo uma possibilidade.
- Terrence ile tanıştı mı?
Boa noite. Ele conheceu o Terrence?
Baltimore ofisten Özel Ajan Terrence Fitzhugh.
Fala o agente especial Terrence Fitzhugh, de Baltimore.
Gezici kütüphane geldi diye beni uyandırdığın için sağ ol, Terrence.
Obrigado por me acordares para a biblioteca movel.
- Terrence haklı.
Aqui o Terrence está absolutamente certo.
Söz Terence'ı bir daha öldürmeyeceğim.
Prometo-te, não vou matar o Terrence novamente.
Terence Myers mı?
Terrence Meyers.
Tatlım, O Bay City Kedisi ile çıkan adam değil mi?
Terrence Meyers. Querido, não é o tipo que saía com uma das gatas de Bay City?
Terence'ın nesi var?
Ei, e o Terrence?
Terence Myers'ı tanır mıydınız?
Alguma de vocês conhece um Terrence Meyers?
Terence Myers hakkında bize bilgi verecektin.
Tu ias falar sobre o Terrence Meyers.
Terence Myers kim?
Quem é o Terrence Meyers?
Terence Myers hakkında bazı sorularımız var.
Temos algumas questões sobre o Terrence Meyers.
Terence Myers mı demiştiniz?
Disseram "Terrence Meyers"?
İki dakika önceden uyarı yapıyorum sadece.
Terrence, posiciona-te.
Sonuçta Terrence ile tanıştım.
E conheci-o.
- Ve Terrence.
- Paris?
Yaşam koçu.
- E o Terrence, o orientador pessoal dela.
Yapma Terrence!
Dois passos à frente, três atrás.