Terry translate Portuguese
4,501 parallel translation
- Beni buraya getirdiğinde "ağabeyimi aramalıyım" dedi.
Quando me trouxe, disse que ia ligar para o irmão. Terry!
- O da Terry.
É o Terry.
Terry mahvoldu. Ben de öyle.
Ele violou o Terry e violou-me.
Onu durdurabilirdin Terry.
Podia impedi-lo, Ter.
Terry?
Pelo Terry?
Terry konusunda haklısın.
Tens razão em relação ao Terry.
Bunchy ve Terry, hayatta beceremezdi, zayıflar çünkü.
O Bunchy e o Terry, nem pensar. Eles são fracos.
- Terry, git birkaç bardak getir.
Terry, vai buscar uns copos.
Eminim bu çok güzeldir. Ama Terry kapıma çaldığında çakmak üzere olduğum kız da çok güzeldi.
Estou certo de que era algo lindo... tal como a rapariga que eu ia papar quando o Terry me bateu à porta.
Terry, benimle poligona gelmeni istiyorum.
Terry, gostava que viesse comigo a uma carreira de tiro.
Bu ekibi yönetmen gerekiyor Terry.
Preciso que lidere esta equipa, Terry.
Terry mi?
- Terry?
Terry, büyük ihtimalle bir çeşit antideprasan kullanıyordu.
Terry talvez precisasse de tomar algum remédio ansiolítico.
Uçuş eğitiminin son günlerinde, Terry başaramayacağını anladı.
Nas últimas semanas de treino, Terry sabia que não passaria.
Emniyet müdür yardımcısı raporumu Terry'nin çöp kutusuna attı. O da önceden yoğurt yemişti.
O subcomissário deitou o relatório para o lixo do Terry e ele tinha estado a comer iogurte.
Trevor yoğurt seviyor.
O Terry adora iogurte.
Terry, iki kere çift vardiya yaptın
FIM DO PRAZO 47 HORAS E 15 MINUTOS
Yorgun olmalısın.
Terry, bebeu dois cafés. Deve estar cansado.
Terry yorgun olsa da yine de sıkıdır, bu kadarını söyleyebilirim.
O "Terry Cansado" ainda dá conta do recado. Era o que queria dizer.
Terry, bunu daha önce gördüm.
Terry, já conheço esta história.
Ufak Terry turşuya bayılır.
O pequeno Terry adora pickles. - Faz-me sentir pequeno.
Terry, seni bulduğuma sevindim.
Terry, ainda bem que o encontrei.
Bastır, Terry.
Força, Terry.
İyi geceler Terry.
Boa noite, Terry.
Terry yabancı filmleri sever.
Gosto de filmes estrangeiros. Muito bem.
Korkunç Terry olur musun?
Pode fazer de Terry Mau?
Korkunç Terry olmayı seviyorum.
Adoro fazer de Terry Mau.
Ben de sizi neşelendirmek için nefret ettiğiniz fotoğrafla değiştirmeniz için Terry'e bu tabloyu yaptırdım.
Por isso, para animá-lo, pedi ao Terry que pintasse este retrato para substituir a foto que detestava.
Sadece kendi zamanını, Terry'nin zamanını ve şimdi de benim zamanımı şu an gaspçının evraklarını doldurarak geçirmen gerekiyorken harcadın.
- Desperdiçou o seu tempo, o do Terry e agora o meu, quando devia ter entregado o relatório do carteirista.
- Boyle yapmayın çocuklar diyecek. Terry'e ikiyi yazın.
- " Boyle diz :'Fogo, pessoal.'" Duas!
Terry'nin besine ihtiyacı var.
Preciso de nutrientes!
- Terry dans ediyor.
- É o Terry a dançar.
Terry, tüm hindiyi yediğini söylemiştin.
- Terry, disse que comeu tudo.
Terry, kapıya.
Terry, para a porta!
Terry geri döndü! Terry geri döndü!
Terry voltou!
Terry'nin Terry'i nasıl gördüğünü gösterin.
Mostre-me como o Terry vê o Terry.
Sana ne oldu Terry amca?
O que te aconteceu, tio Terry?
Yap artık şunu Terry.
Trata disso.
İsa'nın cennetini mi göreceğiz, Terry amca?
- Vamos ver o céu de Jesus, tio Terry?
Ben Korkunç Terry.
Chamo-me Vítor Terror.
"a, b", onun adı Korkunç Terry.
A, B, o nome dele é Vítor Terror
- Ben de seni seviyorum, Terry.
- Também te amo.
Görünüşe göre Terry kabus görüyor.
O Vítor está a ter um pesadelo.
Eyvah, Rick. Korkunç Terry'i korkutabilecek şeyleri düşünemiyorum bile.
Consigo imaginar que coisas horríveis devem assustar o Vítor Terror.
Bay Terry, bütün sınıfa, bir kurbanı balkabağı tarlasında kovalarken hangi esprileri kullanmak gerektiğini açıklar mısın?
Sr. Vítor, porque não diz à turma um bom trocadilho para usar quando se persegue uma vítima por um campo de abóbora?
Hadi ama, Terry, aklına balkabağıyla ilgili bir espri gelmiyor mu, sürtük?
- Vamos lá, Vítor! Não consegues pensar num trocadilho com abóboras, cabra?
- Terry!
Vem cá.
Of Terry ya.
Jesus, Terry.
Terry, götürün buradan. Bunu da al.
Terry, leva-o daqui para fora.
Normal Terry'nin düşündüklerini söylüyor.
Diz o que o Terry normal pensa...
Yap artık Terry.
- Acaba com ele.