Tesla translate Portuguese
466 parallel translation
Merhaba, RSS Tesla.
Olá, RSS Tesla.
RSS Tesla... Terracor istasyonu 44'e hoşgeldiniz. Bana Angela diyebilirsiniz.
Bem-vindo, RSS Tesla, à estação 44 de Terracor.
Tesla'ya gitmek istiyorum.
Leva-me ao Tesla.
Lütfen Tesla'nın sicil numarasını belirtin.
Por favor o estado do número de registro de Tesla, já.
RSS Tesla, sicil numarası...
RSS Tesla, registo...
Siz, RSS Tesla'nın mürettabatı mısınız?
Vocês são a tripulação de RSS Tesla?
- Tela Bobini mi? - Evet.
- Queres dizer um boião Tesla?
- Rico, Tesla'yı yenecek miyiz?
Rico, vamos vencer Tesla?
Adı Nikola Tesla'ydı ve kendisi "Yıldırımların Efendisi" idi.
O seu nome era Nikola Tesla. E ele era o "Mestre do Raio"!
Nikola Tesla, 1919
Nikola Tesla, 1919
Alternatif akım sistemiyle Niagara şelâlelerinin gücünü zapteden Tesla tüm Amerika'ya ve Dünya'ya elektrik iletimini olanaklı kılmıştır.
Foi Nikola Tesla que captou o poder das cataratas do Niagara com o seu sistema de correntes alternadas e que tornou possível a transmissão de eletricidade por toda a América e pelo Mundo.
Tüm radyo ve televizyon yayınlarında kullanılan'Kablosuz İletişim'in patenti, Tesla'ya aittir.
Foi Tesla quem patenteou a tecnologia da comunicação sem fios que é usada em todas as emissões de rádio e televisão.
Thomas Edison : Tesla'nın fikirlerine katlanamıyordu.
Thomas Edison a quem desagradavam as suas idéias ;
Guglielmo Marconi : Tesla'nın buluşlarından menfaatlenmişti.
Guglielmo Marconi, que lucrou com as suas invenções ;
Tesla'nın patentleriyle Westinghouse Elektrik Şirketi'ni kurmuştu.
George Westinghouse, que criou a Companhia Elétrica Westinghouse com as patentes de Tesla ;
Tesla, kariyerinin zirvesinde iken, Dünya'nın en ünlü isimlerinden biriydi.
No apogeu da sua carreira, Tesla era um dos homens mais famosos do Mundo.
Fakat Tesla, işini bilen bir adam değildi.
Mas Tesla não era um homem pragmático.
Her zaman, bir sonraki büyük buluşunu gerçekleştirmek istemiş ve ticari menfaatlerini gözetememişti.
Sempre ansiando pela próxima grande descoberta, Tesla negligenciou os seus interesses comerciais.
TESLA YILDIRIMLARIN EFENDİSİ
( Tesla, "Mestre do Raio" )
Nikola Tesla, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun doğu hududunda günümüz Hırvatistan'ında, Sırp bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti.
Nikola Tesla nasceu de pais sérvios na ponta este do Império Austro-Húngaro, onde é agora a Croácia.
Tesla ikisine de ilgi duymuyordu ki bu durum babasına oldukça fazla sıkıntı veriyordu.
Tesla não se sentia atraído por nenhuma delas, o que era muito frustrante para o seu pai.
Tesla en başından, olağanüstü bir hayal gücüne sahip olduğunun sinyallerini vermişti.
Desde cedo, Tesla começou a demonstrar uma imaginação prodigiosa.
Daha sonra, 17 yaşında, ruhban okulu için hazırlanmakta iken koleraya yakalanışı ve ölümle burun buruna gelişi hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
Depois, com 17 anos, enquanto se preparava para um seminário, Tesla foi infectado pela cólera, e a proximidade da morte mudou a sua vida para sempre
Ve Tesla'nın, medeniyetimizin lokomotifi olan elektrik sistemimizin inşasında kullandığı prensip de buydu.
E foi essa invenção que Tesla aperfeiçoou no sistema elétrico que funciona na nossa civilização.
"Bay Tesla bunu asla başaramayacak. Bahsettiği şey bir devridaim şeması."
"O Sr. Tesla nunca conseguirá isto, um mecanismo de moto contínuo"
Edison ve Tesla, alternatif ve doğru akım arasında devasa boyutlarda gerçekleşecek olan teknoloji savaşında karşı karşıya gelecekti.
Edison e Tesla iriam cruzar-se brevemente numa disputa tecnológica gigantesca entre a corrente elétrica direta e alternada.
1880 yılında, Tesla telgraf merkezinde iş bulduğu Budapeşte şehrine taşındı.
Em 1880, Tesla mudou-se para Budapeste, onde se empregou no serviço telegráfico local.
Tesla, dönel bir enerji alanının farkına varmıştı.
Tesla concebeu um campo de energia circundante.
Tesla'nın zekasının gücü neredeyse tamamen, hayalini kurduğu şeyleri gözünün önünde canlandırabilmesini sağlayan görsel algısındaydı.
O dom da mente de Tesla estava quase de certeza na sua capacidade de vislumbrar, ser capaz de ver as coisas a moverem-se à frente dos seus olhos
Tesla, 6 Haziran 1884'te New York'a ulaştı.
Tesla chegou a Nova Iorque a 6 de Junho de 1884.
Tesla, Almanya'da ve zannediyorum aynı şekilde Fransa'da da, alternatif akım motorunun üretimini sağlayamamış ve bu sebeple Amerika'ya gelmişti.
Tesla veio para a América porque tinha tentado produzir o seu motor de corrente alternada na Alemanha, e creio que na França também, mas sem sucesso.
Farklı mizaçlarına rağmen, Edison, DC jeneratörlerinin performansını artırması için Tesla'yı işe almıştı.
Apesar das suas divergências Edison contratou Tesla para melhorar a performance dos seus geradores de corrente contínua.
Tesla, işinde başarılı olursa kendisine $ 50,000 verileceğini söylüyordu.
Tesla disse que lhe seriam devidos 15 mil dólares se conseguisse.
Bu durum, Edison'u çok eğlendirmişti ve Tesla'ya : "Biz Amerikalıların mizah anlayışını pek bilmiyorsunuz sanırım, Bay Tesla" demişti.
Edison divertiu-se muito com isto : "Você simplesmente não compreende o nosso sentido de humor americano, Sr. Tesla".
Tesla yeterince usanmıştı artık. Şapkasını almış ve orayı terk etmişti.
Tesla fartou-se nessa altura, pegou no seu chapéu e saiu.
Tesla gururunun bedelini ağır ödemişti.
Tesla pagou muito caro pelo seu orgulho.
Mayıs 1888'de Tesla, motorunu Dünya'ya tanıtmaya artık hazırdı.
Em Maio de 1888, Tesla estava pronto a revelar o seu motor elétrico ao Mundo.
Nikola Tesla, sonraki beş yıl içerisinde toplam 22 ABD patenti ile ödüllendirildi. AC motorlar, jeneratörler, transformatörler ve iletim hatları.
Nos cinco anos seguintes, mais de 22 patentes americanas foram creditadas a Nikola Tesla por motores elétricos, geradores, transmissores e transformadores CA.
Telefonun icadından sonraki en değerli patentlerdi ve Tesla'ya gitmişlerdi.
Eram as patentes mais valiosas desde a invenção do telefone.
Tesla'nın icatlarındaki büyük potansiyeli fark eden az sayıda insandan biri de Pittsburgh sanayicisi George Westinghouse idi.
Um dos poucos homens que compreendia o grande potencial das invenções de Tesla era um industrial de Pittsburgh, George Westinghouse.
Tesla'nın laboratuvarını ziyaret etmiş ve derhâl, alternatif akım ile ilgili patentlerin tamamı için Tesla'ya bir milyon dolarlık bir teklifte bulunmuştu.
Visitou o laboratório de Tesla e imediatamente se ofereceu para adquirir todas as patentes relacionadas com o sistema de corrente alternada por um milhão de dólares.
Westinghouse ayrıca, Tesla'nın herhangi bir icadı ile üretilecek her bir beygir gücü için, ona $ 2.50'lık bir imtiyaz hakkı teklif etmişti.
Westinghouse também ofereceu uma comissão de 2 dólares e 50 centavos por cada CV gerado por uma invenção de Tesla.
1880'lerin sonlarında Edison, Westinghouse ve Tesla tarafından geliştirilmekte olan alternatif akım sistemine karşı basında bir red kampanyası başlattı.
No final da década de 1880, Edison começou uma campanha na comunicação social com o objetivo de desacreditar o sistema de eletricidade por correntes alternadas em desenvolvimento por Westinghouse e Tesla.
Artık Tesla'nın eline, Şikago'da bir tarih yazma fırsatı geçmişti.
Tesla tinha a chance de fazer História em Chicago.
Elektrik makinelerinin bulunduğu geniş salonda, izleyiciler tüm bunların Tesla-Westinghouse sistemi ile gerçekleştirilebildiğini görebiliyordu.
No grande salão da eletricidade, o público pode ver que o sistema Westinghouse / Tesla tinha tornado tudo aquilo possível.
AC'nin tehlikeli olduğu izlenimini ortadan kaldırmak için kayda değer gösteriler düzenleyen Tesla AC motoru tarafından üretilen dönel manyetik alanı göstermek için "Kolomb'un Yumurtası" adlı bir aparat üretmişti.
Para esclarecer os receios acerca da CA, Tesla criou demonstrações notáveis. Elaborou um aparelho chamado "Ovo de Colombo", que mostrava o campo magnético rotativo criado pelo seu motor elétrico CA.
Bu, geleceğin ışıldayan şehriydi ve gücünü, Nikola Tesla'nın buluşlarından alıyordu.
Esta era a nova cidade reluzente do futuro, e era alimentada pelas criações de Nikola Tesla.
Tesla çocukluğundan beri, bir büyük doğa harikası olan Niagara Şelâlelerinin gücünden faydalanabilmenin hayallerini taşıyordu.
Desde que era criança, Tesla sonhava em aproveitar a energia dessa grande maravilha da Natureza chamada cataratas do Niagara.
Tesla ve Westinghouse mühendisleri arasında çalışma frekansı konusunda ciddi anlaşmazlıklar vardı.
Tesla e os engenheiros da Westinghouse tinham discussões acesas acerca da frequência do funcionamento.
Tamamen kurulduğunda dahi, sistemin kesinlikle çalışacağını düşünen tek kişi Tesla idi.
Mesmo depois do sistema estar instalado, Tesla era a única pessoa segura da sua eficácia.
Tesla gerçekten, parlak bir dehaydı.
Tesla foi sem dúvida um gênio de primeira.