English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Thunder

Thunder translate Portuguese

359 parallel translation
Sizi Thunder'a bindireceğiz.
Levamo-las ao Thunder.
Thunder denizaltı gemi komutanından, COMSUBPAC, Pearl Harbor'a.
Comandante, submarino Thunder para COMSUBPAC, Pearl Harbor.
Thunder'a, Mary Stuart'ın gelmesini öner.
Sugiro que Mary Stuart venha receber o Thunder.
Denizaltı Thunder'dan kadınlar ve çocuklar geliyor.
Há mulheres e criancas a bordo do submarino Thunder.
- Thunder mı?
- Thunder?
Ama Thunder'da, ziyaret eden ben olacağım.
Mas no Thunder, serei a equipa visitante.
- Thunder takımı, kesin şamatayı!
- Tripulação do Thunder, caluda!
Hawaii partisine gelen bir düzine Thunder tayfası olduğunu öğrendik.
Encontrámos marinheiros do Thunder no luau.
Thunder olmazsa, Tang, ya da Silversides, Oahu veya Growler.
Se não é o Thunder, é o Tang ou Silversides ou Oahu ou Growler.
Thunder'dan ayrılmak zor olacak ama onlara yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.
Vai custar-me deixar o Thunder mas acho que posso ajudar.
Thunder'dan haber yok mu?
Nada do Thunder?
Thunder dalışa geçmek zorunda kalmazdı.
O Thunder não teria tido de submergir.
Dalıştan sonra, Thunder'ın görevi olan, düşman gemiyi yok etme doğrultusunda hareket ettim.
Depois, agi de acordo com o meu entendimento da nossa missão... - destruir navios inimigos.
O sırada Thunder'ın durumu neydi?
Em que estado se encontrava o Thunder?
Thunder'ı geri getirmekte üstün bir denizcilik başarısı sergilediniz.
Foi uma admirável proeza... - trazer o Thunder.
- Thunder'da kalmayı tercih ederim.
- Prefiro supervisionar o Thunder. - Lamento.
Thunder'ın güvenliği ve mürettebatın hayatı onun sorumluluğundaydı.
Era responsável pela segurança do Thunder e a vida da tripulação.
Başaramayacağını anlayınca, Thunder'ı indirmemizi emretti.
Ele mandou submergir, sabendo que não sobreviveria.
Sorunum Thunder'da kalıp, ekibimi bir arada tutmak.
Devo permanecer a bordo do Thunder e manter a tripulação unida.
Sizinle konuşmak istiyorum, efendim, Thunder hakkında.
Queria falar consigo sobre o Thunder.
Ben bir hareket subayıyım. Thunder'ın içine aidim.
O meu lugar é a bordo do Thunder.
Thunder'dan herhangi birinin bir fikri var mıdır sizce?
Alguém a bordo do Thunder tem ideia?
Thunder, şilepler ve savaş gemilerinden oluşan bir Japon Emperyal filosu ortasında kaldı.
Thunder no meio da frota japonesa porta-aviões, navios de guerra e artilharia pesada.
Çok iyiydin, Thunder.
Parabéns, Thunder.
Santral, beni lütfen... 489 Thunder Bay'e bağlar mısınız? Bayan Manion'la görüşeceğim.
Ligue-me... ao 489 de Thunder Bay.
Thunder Bay'den mi?
De Thunder Bay?
Thunder Bay'de bir poligon var.
Em Thunder Bay, há uma base de artilharia ou algo parecido.
Hala Thunder Bay'deyim, ama sabah yine buraya gelebilirim.
Ainda estou em Thunder Bay, mas posso voltar amanhã de manhã.
Thunder Bay Oteli
Estalagem Thunder Bay - cocktails
Ya da Thunder Bay çöplüğünde eşelenen bir ayı...
Ou de um urso preto a varrer a lixeira de Thunder Bay?
- Thunder Bay Oteli'nde mi çalışıyorsunuz?
- Trabalha no Thunder Bay Inn, não é?
Ne zamandır Thunder Bay Oteli'nde çalışıyorsunuz?
Há quanto tempo trabalha no Thunder Bay Inn?
Thunder Bay'deki kampingde bekçiyim.
Sou o responsável pelo parque turístico em Thunder Bay.
Barney Quill'in öldürüldüğü gece, şerif yardımcısı Lemon...
Foi chamado a Thunder Bay pelo Xerife-Adjunto Lemon...
- sizi Thunder Bay'e mi çağırmıştı?
- na noite em que Barney Quill foi morto?
Thunder Bay Oteli'nde mutlu olmanın nesi kötü?
Há algum mal em estar alegre no Thunder Bay Inn?
Thunder Bay zaten bir eğlence yeri, değil mi?
O Thunder Bay é uma estância, não é?
Thunder Bay'de çıplak ayaklı bir kadın görmekte bir tuhaflık mı var?
Há algo de anormal em ver uma mulher descalça em Thunder Bay?
Bayan Manion'un Thunder Bay'de ayakkabılarını çıkarması ille hoppaca davrandığını göstermez, değil mi?
Então, o facto da Sra. Manion tirar lá os sapatos, não quer dizer necessariamente que estava a ser imprópria, quer?
Hiç Thunder Bay Oteli'ne ya da Thunder Bay'de... başka bir yere geceleyin tek başınıza gitmiş miydiniz?
Alguma vez foi ao Thunder Bay Inn, ou a outro local de Thunder Bay, sozinha à noite?
Ayıların çöpleri karıştırmak için Thunder Bay'e geldiğini... ilk kez mi duyuyordunuz?
Foi a primeira vez que ouviu dizer que havia ursos em Thunder Bay... à procura de restos de comida?
Thunder Bay'de hiç partilere gittiniz mi?
Alguma vez saiu socialmente em Thunder Bay?
- Thunder Bay'de, Thunder Bay Oteli'nde.
- No Thunder Bay Inn, em Thunder Bay.
- Thunder 3.
Thundertrampa!
Thunder Road'da yarışa sokacağım.
Vou correr com ele na Thunder Road.
- Thunder Road mu?
- Thunder Road?
Geçen yıl polis Thunder Road'da pusu kurmuş.
Sabem o que eu ouvi? A polícia esteve a vigiar Thunder Road no ano passado.
- Thunder Road bizi bekliyor.
- Vai dar que falar em Thunder Road.
Biliyorsun, Thunder Road'daki herifler şaka etmez.
Os tipos da Thunder Road não brincam.
Thunder Road'da yardımcım olursun diye umuyordum.
Podias ser meu ajudante na Thunder Road?
Selam, Rizz. Thunder Road'a gidiyor musun?
Vais à corrida, Riz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]