English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tiro

Tiro translate Portuguese

17,101 parallel translation
Pike beynine mermi sıktı.
O Pike deu-lhe um tiro na cabeça.
- Vur onu.
Dá-lhe um tiro.
Dikkatini dağıt. Ben vururum onu.
Tu distrai-lo, eu dou-lhe um tiro?
Silah sesini duyuyorum.
Ouço o tiro.
Vurun beni.
Dá-me um tiro.
Vurun.
Dá-me um tiro.
Seni vurursam cevabımı alamam.
Se te der um tiro, não obtenho a resposta.
Herhangi biriniz için kurşun yemeye hazırım.
Eu levaria um tiro por todos vocês.
- İyi nişancı olmana sevindim.
Apenas apenas feliz por teres dado um bom tiro.
Hedef olmayı çok sevmedim.
Não gosto que me usem para tiro ao alvo.
Bu şehirde iyi insanları kötü durumlardan ateş ederek kurtarmaya iten bir sürü şey var.
Há algo nesta cidade que faz pessoas boas quererem livrar-se de situações más a tiro.
Ateş ettiği yere bak.
Olha para o local do tiro.
Belki de bu bir uyarı ateşiydi.
Ou talvez tenha sido um tiro de aviso.
Tabii, kafana sıkmalarına da izin vermezdin ya...
Também nunca tinhas levado um tiro na cabeça.
Ya Brass bana sıkarsa?
E se o Brass me der um tiro?
- Olumsuz. Olumsuz, temiz açım yok. Tekrar ediyorum.
Não temos, repito, não temos um tiro limpo.
En büyük hasarı veren kurşun bu olmuş.
Naturalmente, foi esse o tiro que provocou os ferimentos mais graves.
Karaciğerine tam isabet almış. Kısmen parçalanmış.
Levou um tiro direto no fígado, que foi parcialmente destruído.
Ayrıca öldürmek için vurmadığını da biliyorum.
Também sei que aquilo não foi um tiro mortal.
Seni bu durumdan kurtaracağım.
- Calma, eu tiro-te daqui.
- Ve Coulson seni vuruyordu?
E o Coulson dá-te um tiro? Sim.
Birini vurduğunu bile düşünebilirsin.
Até já pensaste dar um tiro em alguém.
Gene yandan atış.
Outro tiro no flanco.
İyi vuruştu, Arban.
Belo tiro, Arban.
Ok eğitiminden sonra, sen ve ben dövüşmeyi bıraktık.
Deixámos de lutar depois de aprendermos tiro com arco.
Bu fikir onların başlarına bela oldu, değil mi?
O tiro saiu-lhes pela culatra, não?
Aktifleştirmezsen arkadaşının kafasına sıkarım.
Vai ligá-lo, - ou dou um tiro no seu amigo.
Bu, tüm kararları senin verip, tüm hasarı benim aldığım bir diktatörlük.
Não, isto é uma ditadura. Toma decisões, eu tiro-as.
Piper'ı kafasından vuran sert çocuk.
A mazona que deu um tiro na cabeça da Piper Shaw?
Teknik olarak, kafasından vuran ben değilim.
Tecnicamente, não aquela que lhe deu um tiro na cabeça.
Ve bu başarısız oldu.
E o tiro saiu pela culatra.
Üstündekini yavaşça çıkarıyorum.
Tiro-te a camisola, muito lentamente.
Yırtıldı, düğmelerim... Her yerdeler. Her yerde.
Tiro-ta e há botões por todo lado.
Yeşil Bölgedeki evinde vurularak öldürülmüş.
Levou um tiro em casa na Zona Verde.
Devasa Samsung telefonum ile fotoğraf çektim.
Eu tiro uma fotografia com um telemóvel gigante da Samsung!
Piç herif doğrudan atış yapmış.
O bastardo teve um tiro directo.
Mermi yemeden arkasını çevirmek zor olacak gibi.
Será dificil aproximar-nos dele sem levar um tiro.
Ona doğru yürüyüp kafasına sıktım.
Fui na direção dele e dei-lhe um tiro na cabeça.
Tek bir kurşun atılmayacaktı.
Nem um tiro seria disparado.
Atış alanına gidiyorum.
Reservei uma sessão no campo de tiro.
Bir dahaki sefere böyle bir konuşmayı, FBI'ın atış alanında yapmayız umarım.
Talvez da próxima vez que tenhamos uma conversa assim, não seja no campo de tiro do FBI às 20 : 00h.
Hey, vurulan, tutuklanan sokaklarda hayvan gibi yaşayan bendim.
Eu é que levei um tiro, fui preso e vivo nas ruas como um animal.
İyi atıştı, Mills.
Belo tiro, Mills.
Onu vurdum.
Dei-lhe um tiro.
Her zaman Ward'u vuracağımı söylerdim.
Sempre disse que daria um tiro no Ward.
- Yakın mesafeden vurulduğunu gördüm.
Vi-te a levar com um tiro à queima-roupa.
Ama bu sefer o kurşunun kafama gireceğinden emin olsan iyi edersin.
Mas é melhor te assegurares que seja um tiro na cabeça.
ve geri gelip seni kafandan vuracak.
E ele vai voltar para te dar um tiro na cabeça.
Ya geri verirsin, ya da geri alırım yemin ederim bu ana pişman olursun.
Devolve-os. Ou eu tiro-tos e juro que lamentarás este momento.
Başarısız mı oldum? Evet.
O tiro saiu-me pela culatra, sim.
Daisy'i buradan çıkarıyorum.
Eu tiro a Daisy daqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]