English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tnt

Tnt translate Portuguese

141 parallel translation
Metal uranyumdan üretilen bu patlayìcì öyle kuvvetli ve yìkìcìydì ki oldukça küçük bir bombanìn 20. 000 ton TNT'nin yìkìcì etkisine sahip olacagìnì gösteriyordu.
Um explosivo derivado do urânio, tão poderoso e devastador, que uma bomba relativamente pequena poderia ter o poder destrutivo de 20 mil toneladas de TNT.
İşte yine TNT ilaçlı içki sahnesindeydim kasayı gizleyen güzel kız da oradaydı.
Lá estava eu, de volta à cena da bebida com sedativo... com uma beleza camuflando o cofre.
Yoksa bu berbat kasabayı havaya uçurmak için bir dinamit lokumu mu?
Um pau de TNT, para rebentar com esta cidade miserável e suja?
Bir uçağı ağzına kadar TNT'yle doldurup, mağaraya intihar dalışı yaparak.
Enche-se um avião de explosivos e faz-se um voo suicida rumo à gruta.
Ama insanları havaya uçurmak için TNT taşıdığını düşünürsen adi biri oluverir.
Pelo contrário, vai-lhe parecer um tipo horroroso se pensar que leva na caixa uma bomba para fazer explodir a República.
Her birinin 180 kiloluk TNT'ye eşdeğer patlama gücünden fazlasına sahip olmadığını söyleyebilirim.
Diria que cada uma delas não tem mais capacidade de destruição que 200 kg de TNT.
- Terebentin, TNT.
- Terebintáceo? - Pronto! - TNT?
Öyle veya böyle. Plütonyum bombası, 20.000 tonluk TNT'ye eşdeğer bir şiddetle patladı.
A bomba de plutónio explodiu com a força de 20 mil toneladas de TNT.
20 ton TNT ile doldurulmuş şekilde, bir şehir bloğunu yokedebilirler
Com as suas 20 toneladas de TNT podiam destruir um quarteirão inteiro.
II. Dünya Savaşında şehirlere atılmış olan bombalar toplamda 2 milyon TNT'ye denk geliyordu
O total de bombas lançadas sobre cidades durante o conflito, correspondeu a cerca de 2 milhões de toneladas de TNT.
Bangalore torpidosu 15 metre boyundaydı ve 38,5 kilo TNT ile doluydu yol boyunca taşır monte ederdiniz, çıplak elle.
O torpedo Bangalore tinha 17 metros e estava cheio com 40 quilos de TNT e montava-se à medida que se progredia pelo caminho, à mão.
Her seferinde bir tanesi patlıyor, bu da 20, 30 megaton TNT'ye denk oluyor.
Se de cada vez que um deles explode isso equivale a... -... 20, 30 megatolenadas de TNT...
Bu masanın kutunun içinde evi havaya uçurmaya yetecek kadar TNT içeren bir bomba var.
A caixa nesta mesa contém explosivos suficientes... para acabar com esta casa.
Üstüne TNT bağlayıp, bir maça atıp kaçalım?
Enchê-la de TNT, atirar um fósforo e fugir?
Öncelikle Disney, ATT IBM, degerli pay senetleriyle yakindan ilgilenecegiz.
O que faremos é o seguinte. Primeiro atrairemos Dysney, TNT, IBM. Acções de primeira linha.
Hassas bir patlayıcıdan bahsediyoruz.
Estou a falar de TNT.
HMX ve TNT.
HMX e TNT.
TNT!
TNT!
Bahse girerim bize kızacak, ve bende T.N.T.'deki James Bond maraton'unu kaçıracağım.
Apostava que não nos quer. E estou a perder a maratona James Bond na TNT.
Termit, C-4, TNT, yüksek patlayıcılar.
Termia, C-4, TNT, explosivos de alto calibre.
Sabah 8 : 15'te 200-kiloluk bir bomba... 20,000 ton TNTnin tahrip gücüyle... afallamış düşman şehri üzerinde mantar gibi yükseldi.
Às 8 : 15 da manhã, foi lançada uma bomba de 182 quilos com a força destrutiva de 20 mil toneladas de TNT, que explodiu num cogumelo sobre a cidade inimiga.
Bana TNT derler.
As pessoas chamam-me TNT.
Evet, sen TNT gibisin ve patlarsan birileri zarar görür.
Sim, tu és o TNT e quando explodes há alguém que se magoa.
Doğru, patlayıcı - biraz TNT B bileşkesi var değil mi
Têm algum TNT ou composto B?
Yani, siyasetten ve hayattan emekli olmak için, demiryoluna gitmiş, kafasına bir taşla vurmuş, her yere kanını saçmış, kendine TNT bağlamış ve demiryolunda kendini havaya uçurmuş, intihar etmiş!
Portanto, para renunciar à política e à vida, ele foi para o caminho ferroviário, bateu com uma pedra na sua cabeça, ele jorrou sangue por todo o local, ele próprio colocou TNT à sua volta, e explodiu sobre o caminho ferroviário : suicídio!
Üç günlük er azığı, çikolata, toz kahve şeker, kibrit, pusular, süngü, cephane gaz maskesi, özel ağ,.45'likler, matara duman bombası, Hawkins mayını, Gammon el bombası TNT, şu boktan şey ve bir iki pis külot.
Rações de combate para três dias, barras de chocolate, rebuçados, café em pó, açúcar e fósforos. Bússola, baioneta, pá-enxada, munições, máscara de gás. Bornal com munições, a rede, a 45, cantil, dois volumes de tabaco.
Bıçak ve TNT'im var.
Só tenho esta faca e TNT.
Yanımıza biraz TNT alacağız. Silahlara rağmen.
Vamos levar TNT, para inutilizar os canhões.
Lipton, ilk makinalıyı ele geçirdiğinizde hemen TNT kullanın. Evet, efendim.
Lipton, quando capturarmos o primeiro canhão quero TNT o mais rápido possível.
İlk makinalıyı ele geçirir geçirmez TNT istiyorum. Git.
E quero TNT assim que capturarmos o primeiro canhão.
- TNT'li Lipton nerede?
- Onde está o Lipton com o TNT?
Ve TNT'ye!
E muitas!
- Bende TNT var, efendim!
E também de TNT! - Eu tenho TNT, meu Tenente.
Bunu patlatacak yol yok, efendim.
- Meu Tenente, não tenho como detonar o TNT!
Lorraine beni takip et!
Lorraine, traz mais TNT e vem comigo.
TNT'ni bırak!
Deixa o TNT!
TNT! - TNT!
TNT!
- İhtiyacım yok!
TNT!
O parçada tam 150 kiloluk patlayıcı var.
Isso é o equivalente a 300 toneladas de TNT.
- Dikkatli olun. O patlayıcı.
Cuidado com isso, é TNT.
Bir milyar ton TNT ile eşdeğer.
e o equivalente a mil milhões de toneladas de TNT.
- Bilmem. TNT'ye uyduruk bir film.
- "Algum filme de merda da TNT."
Pekala TNT. Milyonuncu kez anlatıyorum. Dinleyin.
ETN, pela milionésima vez, Ouçam.
TNT :
ETN :
Bu iş son bulacak yoksa bizi kovar, TNT'yi dağıtır, beni de bir tabuta sokarlar.
Isto acaba aqui ou eles despedem-nos, desmantelam a ETN e enfiam comigo num caixão.
Ama yoğun programımın arasında Ted, okul parasını ödedi. Çoğu gecem TNT seyretmekle ve pizza sipariş etmekle geçti.
Mas entre a minha agenda atarefada e o trabalho extra que o Ted aceitou para pagar a escola, passei muitas noites a encomendar pizza e a ver o TNT.
Görüyorsunuz ya, eğer Ölüm Treni onu öldürmezse.. o zaman şu TNT sandıkları öldürecek.
Se o Comboio da Morte não o matar,... morrerá com a explosão daquelas caixas de dinamite.
Jelatinli nitrogliserinle başlıyorum... TNT'yle karıştırıp... Siyah pudra ekleyip...
Comecei com uma massa de nitroglicerina gelatinosa... espalhei-a numa carga disforme de TNT... e cobri-a com apenas um pouco de pó negro... e oregãos.
Sadece 150 cm. çapındaydı fakat yirmi bin ton TNT'ye eşit bir patlama gücüne sahipti.
E apenas com 1,5m de tamanho. a bomba continha um potencial destrutivo equivalente a 20.000 toneladas de TNT.
Çay, bir fincan çay.
Uma xícara de TNT.
- 15 lokum mu?
- 15 TNT's?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]