Tommy translate Portuguese
10,765 parallel translation
- Tommy yüzünden.
Por causa do Tommy?
Ben Tommy "Gulu" layan. Ben ağzına bir Şükran Gününün mutluluğuyla dolduruldum! - Gulu, gulu!
Sou o Tommy Gobbler e estou recheado de felicidade do Dia de Ação de Graças.
- Seni uyardım! Ben Tommy Gululayan, seni ahmak seyyah.
- Já te avisei, sou o Tommy Gobbler, seu peregrino tonto.
- Pekâlâ, Tommy Gululayan.
- Está bem, Tommy Gobbler.
Irisa Tommy'yi mi öldürdü?
A Irisa matou o Tommy?
Nolan, Tommy'yi öldürdüm.
Nolan, matei o Tommy.
- O, Tommy'yi öldürdü!
- Ela matou o Tommy!
- Tommy'yi bir makine öldürdü!
Uma máquina matou o Tommy!
Karar benim elimde ve Tommy Welch'i de burada istiyorum.
Estou imobilizado num flashover, quero o Tommy Welsh a ir buscar-me.
Tommy Welch benim istasyonumda mı?
O Tommy Welch está no meu quartel?
- Teşekkürler Tommy.
- Obrigada, Tommy.
Tommy, iki tekila lütfen.
Tommy, duas tequilas.
Tommy?
Tommy?
Yanındayım Tommy.
Estou aqui, Tommy.
Meclis üyesi Barclay, Tommy Gregson.
Vereador Barclay, Tommy Gregson.
Birleşik Devletler Başkanını temsil etmiyorum. Bir çift parmak arası terlik ve Tommy Bahama t-shirt'üm var.
Não posso representar o Presidente dos EUA num par de chinelos e uma t-shirt havaiana.
"Tommy acıktı. Anne acıktı."
" O Tommy tem fome, a mãe também.
Beyzbolda bir ameliyat var. Tommy John ameliyatı deniyor.
Então, no basebol, há a cirurgia Tommy John.
Gülen Tommy Connolly.
O sorridente Tommy Connolly.
Tommy Hilfinger.
- Guess. ( Adivinha ).
Guess için çalışıyorum, hayatım.
- Ummm, do Tommy Hilfinger. Trabalho na Guess, querida.
Ben de Wendy yada Tommy yada Doug'tan bir telefon almadım.
E eu nunca recebi um telefonema de Wendy ou Tommy ou de Doug.
Merhaba Tommy.
Olá, Tommy.
Ama küçük Tommy altın çocuktu, kardeşlerinin aksine ev kuşu olsa da...
Mas o Tommy era o menino de ouro, embora fosse mais caseiro que os irmãos.
Epeydir Tom'u bu kadar mutlu görmemiştim.
Há muito tempo que não via o Tommy tão feliz.
Küçük Tommy.
O pequeno Tommy.
Tommy, seni dışarıya çıkartan, benim oğlum.
O Tommy, aquele que te trouxe, é meu filho.
Çünkü onlar insan, Tommy, böcek değiller.
Porque são pessoas, Tommy, não insectos.
Kitabımı yayınlayacaklar, Tommy.
Eles vão publicar o meu livro, Tommy.
Anlat onlara, Tommy.
Conta-lhes, Tommy.
- Oğlum, Tommy.
- O meu filho Tommy.
Oğlum, Tommy, senin yanında mı?
O meu filho Tommy, está aí consigo?
Sınırlarına saygı duyup gidebilirsin. Ama, Tommy ile görüşmeliyim.
Sei que tens todo o direito de avançar e respeito os teus limites, mas tenho de falar com o Tommy.
Ya Tommy, seninle mi?
Então, o Tommy tem estado, contigo?
Ve bildiğim tek şey, Kevin, Tommy ve ben bu durumu kullandık.
E sei isto, Kevin, porque eu e o Tommy o usávamos.
Tommy bundan nefret etti.
E, o Tommy odiava ter de mentir.
Tommy, çok üzgünüm.
Tommy, desculpa.
Tommy, lütfen.
Tommy, por favor.
Yani, tam olarak Tommy nasıl öldü?
Como é que o Tommy morreu exactamente?
Tommy... ne yapıyorsun böyle.
Tommy, o que é que vais fazer?
Tommy, çıkarcı biri olduğunuzu söyledi.
O Tommy disse que era um homem manhoso.
İyilik perisi gibi görünmeyebilirim, Tommy ama görüntü aldatıcı olabiliyor.
Posso não parecer uma fada madrinha, Tommy, mas as aparências podem enganar.
Tommy, bu teklifleri her gün almazsın.
Tommy, ofertas como esta não aparecem todos os dias.
Gelen, giden insanların olduğu bunun gibi filmlerde, Tommy insanlar iki şeyi almayı başarırlar :
Movimentos como este, Tommy, pessoas a ir e vir, são feitos de duas maneiras :
Burada mutlu ol, Tommy.
Sê feliz aqui, Tommy.
Tommy.
Tommy?
Ekibimin lideriyim. - Tommy Welch benim istasyonumda mı?
- O Tommy Welch está no meu quartel?
- Tommy, bu...
- Tommy, não é...
Tommy burada değil.
O Tommy não está aqui.
- Var. Tommy.
- Precisamos, sim, Tommy.
Tommy.
Tommy.