Tonane translate Portuguese
41 parallel translation
Adım Tonane.
Eu sou Tonane.
Size zarar vermek istemiyoruz, Tonane.
Não vos queremos mal, Tonane.
Bir şey daha, Tonane.
Mais uma coisa, Tonane.
Açıkça, Tonane yaptıklarının sorumluluğunu ruhlara atıyor.
Claramente, Tonane está a culpar os espíritos pelas suas acções.
Tonane!
Tonane!
- Sadece bir kurt görüyorum, Tonane.
- Apenas consigo ver um lobo, Tonane.
Tonane, o... o Xe-Is mi?
Tonane, é... é o Xe-Is?
Size ve Tonane'ye zarar vermek istemedik.
Não lhe queremos mal, nem ao Tonane.
Tonane, biraz etrafı kolaçan edebilir miyiz,..... Xe-Is kararını verirken?
Tonane, importas-te de dêmos uma vista de olhos..... enquanto Xe-Is toma a decisão?
Whoa! Tonane.
Tonane!
Yüzbaşı, bu Tonane.
Capitão, este é Tonane.
Tonane, muhtemelen şu sohbeti şimdi yapabiliriz..... Yüzbaşı Conner'ın seninle daha önce yapmak istediği sohbet.
Tonane, talvez devêssemos ter essa conversa..... que o Capitão Conner devia ter tido contigo antes.
Muhtemelen Tonane sizinle beraber dik duran suyun çemberinden geçip yöntemlerinizi görebilir.
Talvez, Tonane possa voltar convosco pelo Círculo De Água em Pé..... e ver estes métodos.
Sonra yaşlılar Tonane'nin bizimle gelip alternatif madencilik..... yöntemlerimizi gözlemesine izin verdiler, ve işte buradayız.
Então os anciãos concordaram permitir que o Tonane viesse..... e observasse os nossos métodos alternativos de minagem, e aqui estamos.
Tonane, bu Albay Jack O'Neill.
Tonane, este é o Coronel Jack O'Neill.
Garip göründüğünü biliyorum, Tonane, ama tamamen güvenli.
Eu sei que parece estranho, Tonane, mas é completamente seguro.
Endişelenme, Tonane.
Não te preocupes, Tonane.
Bu, işlemin sadece ilk bölümü, Tonane.
Esta é apenas a primeira parte do processo, Tonane.
Tonane'nin kabilesinin ihtiyaçlarını gidermeye yetebilir,..... ama herhangi bir pratik uygulamaya yeterli değil.
Pode ser o suficiente para satisfazer as necessidades da tribo de Tonane. .. mas não o suficiente para qualquer aplicação prática.
Tonane'nin halkına yalan söylemek fikri benim de hoşuma gitmiyor.
Não gosto da ideia de mentir ao povo de Tonane mais do que vocês.
Dostumuz Tonane'yi kandırmaya çalışıyorlar.
Ele pretendem enganar o nosso amigo Tonane.
- Tonane nerede?
- Onde está o Tonane?
Tonane.
É o Tonane.
Bulmamız gereken Tonane.
É Tonane que temos que encontrar.
Ben, Tonane'nin koruyucu ruhlarından biriyim,..... Albay O'Neill.
Eu sou um dos espíritos guardiães de Tonane,..... Coronel O'Neill.
- Tonane bulundu mu?
- O Tonane foi encontrado?
Ben Xe-Is ve Tonane'yi bulacağım.
Eu encontrarei Xe-Is e Tonane.
Tamam, Tonane, sana yalan söylemeyeceğim.
Ok, Tonane, não te vou mentir.
Tonane, konuşmalıyız.
Tonane, precisamos falar.
Tonane.
Tonane.
Duyduğum kadarıyla, Tonane'yi bulana kadar üssü yoketmeyecekler.
Pelo que ouvi, eles não destruirão a base até descobrirem o Tonane.
Ve Tonane'nin ve bizim halklarımız arasındaki güven ve inancı yoketmeye çalışmak.
E por tentar destruir a confiança e fé..... entre o povo de Tonane e o meu.
Kim olduğunuzu Tonane'ye göstermek mi?
Expor o que são a Tonane?
Eğer gerçekten Tonane'nin halkına saygınız varsa, onların ruhları gibi davranmamalısınız.
Se respeitam, realmente, o povo de Tonane, não deviam passar pelos seus espíritos.
Dostumuz Tonane bilgedir.
O nosso amigo Tonane é inteligente.
Tonane, Xe-Is.
Tonane, Xe-Is.
Xe-Is, Tonane.
Xe-Is, Tonane.
Bundan sonra, Tonane,..... sen ve halkın bizi sizi en çok memnun eden şekilde görebilirsiniz.
A partir daqui, Tonane,..... tu e o teu povo podem ver-nos na forma que mais vos agradar.
Sizi izlemiş ta ki ekibiniz dönene kadar Tonane ile.
Ela observou-vos a todos até a tua equipa regressar com o tal Tonane.
Tonane'nin mineralini çalmayan tek ekip sizinkisiydi.
Foi só a tua equipa que não quis roubar o mineral de Tonane.