English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tonny

Tonny translate Portuguese

49 parallel translation
Bu hiç komik değil, Tonny.
Não tem graça nenhuma, Tony.
Tonny...
Tonny...
Tonny.
Tonny...
Ne var ne yok Tonny?
Tudo bem, Tonny?
Seni iyi tanıyorum, Tonny ile takılmak dışında hiçbir şey yapmayacaksın.
Eu conheço-te, não vais fazer nada a não ser sair com o Tonny.
Tonny, buraya bir gelsene.
Tonny, vem cá fora um segundo.
Tonny ne demişti?
O que disse o Tonny?
Yakın dostun Tonny'nin imzalı bir ifadesi.
Uma declaração assinada pelo Tonny, o teu bom amigo.
- Tonny'ye yaptıkların hakkında.
- O que é que fizeste ao Tonny?
- Onu buradan alacağım, patron.Teşekkürler, Tonny.
- Eu trato de tudo, patrão. - Obrigado, Tony.
Aziz Tonny hastanesine geçti.
Tony's. - Mijo do alto.
Beni hatırladın mı? Tonny?
Lembras-te de mim?
Tatlım, Charlotte'un dün anlattıklarını Tonny'ye söyler misin?
Querido, diz ao Tonny o que Charlotte nos disse ontem.
Dediğim gibi işte, Tonny'den değil.
Como eu disse, não é do Tonny.
Tonny, teste girmeyi kabul edersen kasadan para çalmana izin veririm.
Tonny, se concordares em fazer o teste, então eu deixo.
- Tonny de sıkışamaz mı?
Não podes espremer o Tonny?
Delikanlı Tonny.
Tonnyzito.
- Ne var ne yok Tonny? - Sakince hayata devam ediyorum.
- O que está a acontecer, Tonny?
Tonny'nin geleceğini hiç söylemedin?
Não me disseste que o Tonny ia estar aqui.
Kurt, sorun değil. Tonny benim arkadaşımdır.
Tudo bem Kurt.
- Delikanlı Tonny!
- Tonnyzinho!
Demiştim ya, Tonny çok yakın arkadaşımdır.
Sim, eu disse-te que ele era meu amigo.
Tonny?
Tonny?
Ancak Tonny de zamanla kendini geliştiriyor.
Mas, Tonny, és bem vindo.
- Sıra sende mi Tonny? - Bilmem.
- É a tua vez, Tonny?
Ağır ol bakalım, Kung Fu Tonny.
Acalma o Kung Fu Tonny.
Tonny, yapma!
Acalma-te, Tonny!
Tonny, yapma dedim!
Acalma-te, Tonny!
Tonny... Yapma!
Tonny...!
- Dursana Tonny.
- Fica aqui, Tonny.
Tonny, arkadaşın olan şu Amcık'ı bulmamız lazım.
Temos que encontrar o teu amigo, o Cunt.
Böylece ahenk içinde yiyor ve kusuyorduk. Tonny okula gelene kadar ilk erkek arkadaşımdı.
Nós comíamos e vomitávamos juntas, em harmonia, até ao dia em que o Tony me acompanhou até casa.
Tonny Kat'i görmezden gelmeye başladı çünkü benimle tanıştı.
- Ele foi meu primeiro namorado. - O Tony começou a ignorar a Kat porque queria brincar comigo.
Hikayenin sonunda Tonny altına yaptı.
O fim da história é que o Tony acabou por levar com uma cadeira na cara.
Ve ikinci çizgide, dokuz kez ulusal şampiyonayı kazanan, Tonny Cooper!
Na pista 2, o já sagrado campeão nacional por 9 vezes, Tony Kuper!
Dokuz kez ulusal şampiyonayı kazanmış Tonny Cooper'ı geçmek nasıl bir duygu?
Qual a sensação de ser campeã nacional nove vezes...?
Prosedürüne sokayım, Tony.
Foda-se o procedimento, Tonny!
Tonny durmadan Doggystyle'ı çalardı.
Ele sempre utilizou o estilo Dogg, sem parar.
Sana tüm söylediğim, Tonny'i yabana atma.
O que eu estou a dizer é para não subestimares o Tony.
- Tonny Fennigan?
Tony Fennigan?
Nick, misafirin tuvaleti Kaplan Tonny stilinde kullanıyor.
Nick, o teu convidado está a urinar tipo Tony The Tiger.
Dün dardeşlerim Mulla ve Tonny ile....... domuz avına gittik.
Ontem fui caçar porcos com os meus irmãos O Mulla e o Tony.
TONNY BENNETT... bir caz gibi? " diye sorup duruyordum kendime.
"Quem é que canta como deve ser? Uma cantora de jazz?"
Sayın Hâkim, Tonny Zimmerman adlı bir beyle telefon bağlantısı kuracağız.
Via telefone, meritíssimo, vamos chamar um senhor que se chama Tony Zimmerman.
- Rica etsem Tony'ye imzalatabilir misin?
Pode dedicar ao Tonny, por favor?
Tonny işe başlamak istiyor.
Tonny quer entrar.
Kalsın.
Tonny é meu amigo.
- Ben, Tonny.
- Eu, o Tonny.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]