Torino translate Portuguese
128 parallel translation
İngilizceyi Torino'da okulda öğrendim.
Aprendi inglês na escola em Torino.
Ben Torino'da tamirci ustasıydım.
Era um excelente mecânico em Torino.
Özür dilerim binbaşı ama benim haberlerim sizinkilerden çok daha sıradışı.
Formidável! Ferraris, Luigi, nascido em Torino em 3 / 10 / 1906.
Siz 1922'de burada mıydınız? Hayır, Torino'daydım.
- Não, estava em Turim.
Fiyatın daha da düşmesine neden olacaksın. Ne yapabilirim ki?
Não, Diga que trate de vender no Torino ou Genova... onde seja.
Torino ya da Genova'da satın demek istedim, başka bir yerlerde.
É como em todas partes.
Napoli lehçesi yerine, Torino lehçesi ile konuşur.
Dialecto de Turim em vez de Nápoles.
Bir kaç ay sonra Torino parlamentosunda milletvekili olacak.
Dentro de poucos meses será deputado no Parlamento de Turim.
- Bilmiyorum. Torino'dan biri.
- Não sei, alguém que vem de Turim.
Demek istediğim Sicilya ve Sardunya krallığının muhteşem birleşmesi Torino hükümeti, bazı ünlü Sicilyalıları krallık senatörlüğüne aday göstermek istiyor.
Quero dizer, da união da Sicília com o reino da Sardenha, o governo de Turim nomeará alguns ilustres sicilianos como Senadores do Reino.
Listeyi Torino'ya göndermeden önce üstlerim sizi bilgilendirmenin ve bu teklif için onayınızı almanın uygun olacağını düşündü.
Antes de mandar a lista a Turim quisemos informá-lo pessoalmente para saber se concorda com a ideia.
Torino'da Sicilyalılarla bizzat tanıştım uyumak dışında her şeyi yapar gibiydiler.
Em Turim conheci uns sicilianos que me pareceram tudo menos a dormir.
Napoli, Roma, Venedik... Torino'yu unutma.
Nápoles, Roma, Veneza...
Evlendiğimizden beri çıktığımız ilk tatil.
E não se esqueça de Torino. São nossas primeiras férias desde que casamos.
Torino'ya gittim. Sonra, Po nehrini izledim, ve ilk defa, .. bir ay kadar kaldığım Venedik'e geldim.
Fui para Turim, e seguindo o curso do rio Pó, cheguei pela primeira vez a Veneza, onde fiquei cerca de um mês.
İtalyan Radyofonik Kurumu EİAR sunar. Roma, Napoli, Bari, Milano, Torino,
Esta é a Entidade Italiana Edições Radiofónicas, EIRA... com emissoras em Roma, Nápoles, Bari
Torino'da doğdum ama Nantes'da okudum.
Nasci em Turim, mas estudei em Nantes.
Kutsal emanetlere gelince, Torino'dan kefenlerimiz, Kana'daki nikahtan şarabımız, Haç'tan kıymıklarımız ve de İsa Peygamberin zamanında marangozhanesinde yaptığı tüm eşyalar mevcut.
Passando às relíquias, temos sudários de Turim, vinho do casamento em Cana, estilhaços da Cruz... e a tralha toda que Jesus fez nos seus dias de carpintaria.
Biraz gideceksin... Tekerlekleri olmayan bir Torino göreceksin.
Continue por meio quarteirão até ver um Torino sem rodas.
O Torino'nun içinde kuzenim Jackie var.
Lá dentro está o meu primo Jackie.
Torino'da, karatmal zamanlarından.
Continuemos com o programa.
Torino Gran Düşesi Sophia var Prens'le asla evlendiremeyiz.
Bem, há a grande duquesa Sophia de Turim nunca conseguiremos que se case com ele.
Torino.
Tonino!
Yarın Torino'da bir konferans vereceğim.
Vou dar uma palestra em Turim amanhã.
Daha önce de aradım. Yarın arabayla Torino'ya gidiyorum.
"Amanhã vou viajar" "de carro para Turim."
Torino'ya kadar yol açık. Kara yakalanmamak için erken çıkın.
"Até Turim, o tempo vai esta bom." "Se sair cedo poderá evitar a neve."
Hırsız benim Torino Kefeni plaj havlularımı almış.
O ladrão levou as minhas toalhas de praia do Sudário de Turim.
Bu sana bakan bir Gran Torino.
Isto é um Grand Torino aqui a olhar para ti!
Sonra Torino'ya taşındı. Balık tutmayı ondan öğrendim.
Ele mudou-se para Turim.
Ya Torino Kefeni?
E quanto ao sudário de Turim?
Babam Torino'da başkomiserdi.
O meu pai era chefe da polícia.
Oldu, Torino'ya 20 günde varırız.
Levávamos vinte dias só a chegar a Turim!
Torino'da misafirin olabilir miyim? Delisin sen, seni tanımıyorum bile.
Se eu fosse para Turim, davas-me guarida?
Prensip meselesi. Babam Torino'ya neden geldi?
Eu contento-me com um dia, o princípio é que conta.
Bir fikrim var, bir sponsor arıyorum. Aslında, senin için sorun olmazsa.. Bir süre Torino'da kalıp bu sponsoru aramak istiyorum.
tive uma ideia que precisa de financiadores, portanto se não te importas fico em Turim até dar com algum.
Torino polisi Torino'da, Corso Bernardino Telesio'daki.. .. Kızıl Tugay örgütevine sık sık giden.. .. ikisi kadın beş kişinin kimliklerini açıkladı.
Agentes da DlGOS revelaram hoje a identidade de cinco pessoas, três homens e duas mulheres, frequentadores do abrigo das Brigadas Vermelhas descoberto há dez dias em Turim.
Hayır Torino'da kalmaya devam ettim.
- Não, fiquei em Turim, tinha lá uma amigo.
Siz söyleyince aklıma geldi parkta çok kötü boyanmış bir Torino var.
É engraçado, agora que o mencionou está um'Torino'no parque com um mau trabalho de pintura.
Torinosu olan adam, O'Ryan, üst katta oturuyordu.
Conhecia-o, o tipo do Torino... O'Ryan, que vivia lá em cima?
Bu bir Ford Grand Torino tamam mı!
Isto é um Ford Gran Torino, ok?
Belki, Torinoya geldiğinde..
Talvez quando vieres a Torino.
- Torino'da mı evleneceksiniz?
- Vais fazer-lo aqui em Turín?
Torino'dan tanıdığın çok mu?
Não, uma amiga.
Torino : "Aslan Kral" - 12.700 kişi.
O Rei Leão - 29.500. Turin :
10 yaşından beri piyano çalıyorum. - Şimdi Torino'da matematik öğrencisiyim.
Comecei a tocar piano aos dez.
- Torino'da okuyalım. - Neden? - Torino mu?
E estudarmos todos em Turim?
- Berto, Torino'ya gidelim!
- Numa palavra, é.
- Torino mu?
- E tu, Carlo?
TORİNO, 1974 İLKBAHARI
Turim, Primavera de 1974
.. Torino'ya onu görmeye gelmiyorsun?
" e nos viesses visitar?
Torino, İtalya'da.
Torino é na Itália.