Tosh translate Portuguese
83 parallel translation
- Sen gel, Tosh.
Entre.
- Hoş geldin, Tosh.
- É casado?
- Başüstüne, efendim!
Dá-lhes Tosh!
- Tosh, neden ateş ettiniz?
Tosh. Porquê tanta gritaria?
Sandy? İşte senin savaş alanın. Sen ve Tosh, dört adam alıp pusuya yatın.
Sandy, vai com o Tosh e 4 homens e cria uma cortina de fogo.
Uçakta bulunan her şeyi atmamız gerekiyor. Buna, yaşlı Jock da dahil. Sen ilgilen, Tosh.
Temos que nos livrar de tudo a bordo incluindo o velho Jock.
- Tosh, dün akşam için üzgünüm.
- Peço desculpa por ontem à noite.
Tosh... affedersin.
Tosh... desculpa.
- Tosh, telefonu...
- Tosh, posso usar...
Tosh'un biriyle seviştiğini zannettim.
Pensei que a Tosh estava a fazer amor.
Tosh'un mani-depresif olduğunu biliyor muydun?
Sabias que a Tosh era maníaco-depressiva?
Tosh hakkında konuşmak istemiyorum.
Não quero que fales sobre a Tosh.
Belki Tosh kendini öldürmüştür.
Talvez a Tosh se tenha suicidado.
Siz V'tosh ka'tur'sunuz.
Vocês são v'tosh ka'tur.
- Kesinlikle, Tosh.
- Sem dúvida, Tosh.
Dinle, Tosh.
Ouve o que te digo, Tosh.
Nasılsın Tosh?
Tudo bem, Tosh?
Tamam! Tosh, kalibrasyonu yarın sabaha bitir.
Tosh, acaba essa calibração amanhã de manhã.
Ne kadar süredir buradadır, Tosh?
- Há quanto tempo estão aqui, Tosh?
Sen haklısın Tosh, özür dilerim.
Tens razão, Tosh, desculpa.
Biliyor musun, Tosh?
Sabes que mais, Tosh?
- Selam, Tosh.
Olá, Tosh.
"İki kere ile kalırsa iyi." " Tosh neye bakıyor?
Sendo apenas duas vezes, está tudo bem. Para onde está a Tosh a olhar?
- İyi misin, Tosh?
Estás bem, Tosh?
"Ama bu anlamsız konuşma için teşekkür ederim, Tosh."
Mas obrigado por esta apresentação inútil, Tosh.
- Hey, Tosh.
Olá, Tosh.
Yani gizlice suçla savaşıyorsun, öyle mi, Tosh?
Então, combates o crime em segredo, é isso, Tosh?
- Peki, dinle, bu iyi bir kurtarmaydı, Tosh.
Bem, foi bem feito, Tosh.
Bilmem ki onunla konuşma fırsatını nasıl elde ettin, Tosh.
Não sei como soubeste em primeira mão, Tosh.
"Tırtıklı bir bıçak." "Tosh'un boynunu parçalayacak."
Vai cortar a garganta da Tosh.
Bu doğru değil, Tosh, dinleme.
Não é verdade, Tosh. Não a oiças.
- Benim söylediğim de bu, Tosh.
- É isso que estou a dizer, Tosh.
- Tosh, Daha bulmadın mı?
Tosh, já o encontraste?
Tosh, resim tanımlama programını düzeltir misin? Sokak kameralarıyla, kızın yolunu geriye doğru izlemek için?
Tosh, podes voltar a formatar o programa de reconhecimento de imagem para seguir a sua viagem ao contrário pela rede das câmaras da rua?
Onu kaybettim Tosh, onu kaybettim.
Perdi-o, Tosh, perdi-o.
Tosh, kameraları gözle. Bernie kaçmaya kalkışmasın.
Tosh, fica atenta ao circuito de videovigilância, para o caso do Bernie tentar fugir.
Tosh haklı.
A Tosh tem razão.
Tosh!
Tosh!
Dikkatli olun, sıcaklar. İstemediğinden emin misin, Tosh?
Cuidado, estão quentes.
Kesinlikle eminim.
De certeza que não queres nada, Tosh? Absoluta.
- Tosh, sen devam et.
Tosh, é a tua vez.
- Tosh, rüyanda görürsün.
- Tosh, nos teus sonhos.
Tosh... boşver.
Tosh, esquece isso.
Atından in aşağı, Tosh!
Desce do alto do teu cavalo, Tosh!
Tosh, sinyali izliyebiliyor musun?
Tosh, consegues apanhar um sinal de rastreamento?
Tosh, Ianto, sinyali takip edip SUV'u bulun.
Tosh, Ianto... sigam o sinal, encontrem o SUV.
O senin, Tosh!
Abriga-te!
- Tosh, benimle gel.
Tosh, vamos.
Emredersiniz, efendim.
Encarrega-te disso, Tosh.
Tosh galiba haklıydı.
O Tosh tinha razão, porém.
- Tosh ve Ianto bu kadar süredir ne yapıyorlar?
Por que demoram tanto a Tosh e o Ianto?