Tost translate Portuguese
1,093 parallel translation
Tost makinesi sen de!
Sucata!
Biraz daha tost kırıntısı ister misin, Kelly?
Mais migalhas, Kel?
Data bir tost makinesi.
O Data é uma torradeira. Que se apresente ao Com.
Peynirli tost yaptım... İster misin?
Ao jantar temos panados.
O tost bile yapamaz ki.
Ela näo sabe fazer uma torrada.
Ve tost.
E tosta.
Sıradan bir tost makinası.
- Torradeira vulgar de casa.
Eski insan yiyen tost makinası numarası. - Yakala onu! - Hayır!
A da torradeira que come gente.
Bir tost makinasını dans ettirdik.
Com ele, fez dançar uma torradeira.
Tost makinasından çok daha büyük.
É bastante maior que a torradeira.
Tost yaparsın.
Serve-o numa torrada.
- Peynir ve tost ekmeği? - Evet, iyi olur.
- Tosta de queijo?
Tost. Sana inanamıyorum, Nicola.
Não acredito, Nicola.
Tost!
Um brinde!
Yaptığın tost bir adamı mezara gönderdi.
Porque estás a brindar ao homem que mandaste para a cova.
Günaydın, L.A. Yanmış tost ve kahve vakti, saat 7 : 30.
Bom dia, L.A.! Hora da torrada queimada e do café! São 7 : 30.
Bay Ackerman garanti istiyorsanız, tost makinesi alın.
Mr. Ackerman se quer uma garantia, compre uma torradeira.
- Düşündüm ki ben... - Jambon, yumurta, tost.
- Presunto, ovos e pão torrado.
Kaşarlı tost mu?
Pão branco?
Bana tost yapar mısın?
Fazes-me uma torrada?
Kendine bir tost yapamaz miydin?
Não podias tê-la feito tu?
Sakıncası yoksa neden tost yapamadığını açıklar mısın?
Podias dizer-me porque não pudeste fazê-la?
Madem ekmeğimiz yok nasıl tost yapmamı bekliyorsun?
Se não temos pão, como esperas que faça uma torrada?
Harika tost, Marge!
Grande tosta Marge!
Tost makinem var, ama benimle aşk yapman için çok alet gerek.
Tenho a torradeira, mas muitos electrodomésticos fazem-te amar-me.
- Lütfen. Kahve ve tost.
Café e uma tosta.
Bu soytarıyı tost yapacağım!
Eu vou torrar este palhaço!
Tost yapmak için mutfağıma gitsem Teninin kokusunu alıyorum.
Quando vou à minha cozinha, fazer uma torrada, cheira-me à tua pele.
Tost makinesine ne olmuş böyle?
O que aconteceu com a torradeira?
Bu bir dedektiften gelen garip bir tost.
É um estranho brinde, vindo de um detetive.
Sadece çay ve tost alacağım.
Quero, apenas, um chá e uma torrada.
- Çay ve tost.
- Chá e torrada!
Tost oldular.
Eles estão tostados.
- Merak etme. Abartılı bir tost makinesiyim.
- Eu sou só uma torradeira glorificada.
Bunlar tost makinesi bile alamazlar.
Nem a porra duma torradeira podem comprar.
- Bir peynirli tost.
Uma sandes de queijo. Duas sandes de queijo.
Ramu, sende iki tane peynirli tost yapıver.
Ramu, faz duas tostas de queijo.
Hata yaparsan, çocukları tost yaparlar.
Se falhares os rapazes estão feitos.
Bu gerçeği kanıtlamaya yeterli delil sunulursa, sizin düşünceniz onları... Onları tost yapmak olur.
Se houver testemunhos que provem os factos, seria capaz de... fritá-los.
- Daha aç mısın? Tost ister misin?
- Querem torradas?
Tost ister misin?
Torrada ou... torrada?
Biraz yumurta alabilir miyim, tost için?
Será que posso comer alguns ovos, torrada?
kızarmış patates, tost, tatlı,
cereais, torradas, panquecas,
Bu sabah salam, yumurta ve tost ekmeğinden Homer ve Bart için gülen yüz şekli yaptım.
Estás a ver, hoje eu fiz para o Bart e para o Homer Umas torradas, ovos e bacon parecerem uma cara sorridente.
Homer`ın burnunu tost makinasına kaptırdığını günü düşünüyordum da.
Estava só a pensar naquele dia... em que o Homer ficou com o nariz preso na torradeira.
Bebek beni öldürmeye çalışıyor, ve tost makinesi bana gülüyor.
O boneco anda a tentar matar-me e a torradeira tem-se rido de mim!
Şimdi tost oldular.
Agora estão tostados.
farketmezdi çünkü her halükarda tost yapılırdı.
Mãe.
Şu tost makinalarına bakın.
- Olhem tantas torradeiras.
2 peynirli tost.
Depressa.
- Tost.
Torrada.