Trauma translate Portuguese
2,227 parallel translation
8 travma bölümü ve üç tane de ameliyathane var,... ve eğer aranızdan birini seçmem gerekseydi,... bir travma cerrahından daha çok,... bir ekip liderine ihtiyacım olurdu.
Tenho 8 secções de trauma e apenas três S.O. e se tiver de escolher, preciso mais de um Chefe de Equipa de Trauma centrado e confiante do que de uma talentosa cirurgiã de trauma.
Kan basıncı 18,5'a 12.
- Secção de Trauma 2.
Ameliyathane hemen hazırlasın, Simon onu travma bölümünde beklesin.
Secção 1! Leve-a à S. O.. Vamos preparar imediatamente e peça para o Simon vir à secção de Trauma.
- Ben iyiyim. - Onu kontrol alın.
Vamos levá-lo para a secção de trauma.
Ben travma cerrahıyım.
Sou uma cirurgiã de trauma.
Üzerindeyim.
- Secção Trauma 4. - Estou a caminho.
Tamam, personelin hazır olmasını çağrı bırakacağım, cerrahları ara, ve travma revirlerini ve ameliyathaneleri hazırlayın.
Vou chamar a equipa de turno, chama os cirurgiões, prepara as secções de trauma e as S.O..
Kafa travman olduğunu sanıyordum.
- Não tiveste um trauma de crânio?
Çizilmiş travma paneli istiyorum. 100 mik fentanil verin.
Quero um painel de trauma desenhado, 100mcg de Fentanil.
Kandehar'daki travma bölümü ameliyathanesini tercih ederim.
Acho que vou ficar com as operações de trauma em Kandahar.
Pekâlâ. Ekip liderliği tecrüben var, değil mi?
- Tens experiência em trauma?
Travma 1.
Trauma 1.
- O yüzden travma cerrahısın ya. - Evet.
- És uma cirurgiã de trauma.
- Travma ekip lideri, 1 numara. - Tamam.
Líder da equipa de trauma, secção 1
- Durumu nedir?
Trauma da secção 1.
Hadi, gidelim.
- Não, Dr. Vamos. Trauma secção 4.
Pekâlâ, 2 numaralı travma odası. 2!
Está bem. Trauma, secção 2.
2 numaraya götürün.
Levem-no ao compartimento de trauma 2.
Hayatının bir döneminde,.. ... dayanılmaz bir duygusal travma yaşadı.
Algum momento na sua vida, ela enfrentou um grande trauma emocional.
Sadece kaynamış bir köprücük kemiği.
Alguma outra lesão ou sinais de trauma?
Bir travma atlattı.
Ela sofreu um trauma.
Adam beyin travması geçiriyor.
Ele está em trauma.
Başından geçen travma ve trajediye karşı çok hassas yaklaşıyorum.
Sou muito sensível ao trauma e à tragédia que viveu.
Ağır kafa travması.
Trauma grave na cabeça.
Birazcık kimyasal ürün ekleyerek yüksek nabzı, göğüs travmasıyla birleştirdik.
Juntamos a subida do ritmo cardíaco ao trauma no peito e aplicamos um toque à ciência...
Kanser, septisemi, travma, karaciğer hastalığı hemorajik ateş, her şey olabilir.
Pode ser cancro, sepsia, trauma, doença hepática, febre hemorrágica...
Hangi kişisel travmayı suistimal -
Que trauma pessoal explora?
Pardon-hangi sanatsal amaçla araştırıyorsun?
Desculpe. Em que trauma procura o potencial artístico?
Toksik panel temizdi travma belirtisi de yok.
O exame toxicológico deu negativo e não há sinais de trauma.
Kafada görünür bir yara izi yok.
Nenhum trauma visível na cabeça.
Diyorum ki travmanın da bir sonucu var.
Estou a dizer que do trauma algo surge.
Ense köküne aldığı keskin cisim darbesi.
Trauma perfurante na base do crânio.
- Sen bırakabilirsin, biz hallederiz.
Trauma 1. Deixe-a. Vamos tratá-la.
Kişi kör ya da kötürüm olabilir, psikolojik bir travma sonrası bir şey hissedemez hâle gelebilirmiş.
Os pacientes ficam cegos, paralisados ou incapazes de sentir depois de experienciarem um trauma psicológico.
Bu kitlesel nesil tükenmesinin travması geçtikten sonra, gezegen iyileşme sürecinde.
Após o trauma da extinção em massa, o planeta está a sarar.
Kısa süreli hafıza kaybı travmalarda kendini koruma amaçlı tepkidir.
Perda de memória de curto prazo é protecção a um trauma.
Belki de bu travmanın hatıralarına erişebilirsin ve bu da bizi biyolojik annemize götürür.
Talvez consigas aceder à recordação desse trauma e isso nos leve à nossa mãe biológica.
Hazır olduğunda travma 2'deki hastayı 7'ya kaydırın.
Move o trauma 2 para a cama 7, assim que estiver disponível.
Travma odasına çağrı yapın.
Deem o alerta! Sala de trauma.
Yakın zamandaki bir travma bunu tetikledi.
Um trauma recente deve ter iniciado isso.
Çocukluk travması geçirdiği için geçmişini inkar etmesi çok normal.
Com tamanho trauma na infância, não é estranho que ela tenha escolhido negar o seu passado, e se continuar a ameaçá-la,
Tamamen normale döndürmüyor ama biraz da olsa yardım ediyor.
Não voltam ao normal, mas fazem superar o trauma.
Travmaya sekonder ARDS öncelikli hipotezimiz.
SERA seguida de trauma é nossa principal hipótese.
Ben ona biraz alçak gönüllü olmayı öğretmeye çalışıyorum oysa büyük bir travma sırasında ameliyathaneyi yönetiyor.
Tento ensinar-lhe humildade e ela está a comandar a SO com um trauma enorme.
- Ölüm sebebi? Aldığı darbenin dışında bir travma belirtisi yok.
- Além do desmembramento, nenhum outro sinal evidente de trauma.
Tıravma durumu geciktiriyor, bunu seninde bildiğini biliyorum dostum.
O trauma tende a ficar contigo, como bem sabes, meu amigo.
Bu tür travmalardan sonra bazı hastalar hislerini diğer hastalarla paylaşırlar.
- Afeiçoado como? Após um trauma assim... alguns doentes passam os sentimentos para outra pessoa.
- Çok doğru.
- Instruído pelo Chefe de Trauma.
- Bir travma ekip liderimiz eksik.
- Estamos sem líder de trauma.
Travma 3!
Trauma 3!
Bak, burada kalamam.
Cirurgião de trauma, BO 1.