English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Trenle

Trenle translate Portuguese

727 parallel translation
Kız kardeşin bir sonraki trenle gelecek.
"A sua pequena irmã chegará no próximo comboio."
- Son trenle gidiyorum.
No último comboio.
Sadece bu leoparı teslim etmek, ilk trenle şehre dönmek ve son 24 saatin hiç yaşanmamış olduğunu farz etmek istiyorum.
Só quero entregar este leopardo, voltar para casa, e esquecer as últimas 24 horas.
Kendi treniniz yerine bu trenle gidebilirsiniz.
É melhor ir neste comboio em vez de no seu.
- Yarın sabah trenle dönüyorsunuz, değil mi?
Vai apanhar o comboio amanhã? Sim.
Başımız belada hayatım, bütün trenle savaşamayız. Bize müttefik lazım.
Não podemos enfrentar o comboio inteiro, precisamos de aliados.
Sessiz bir yere. Trenle gidilmeyecek bir yere.
Algum sítio sossegado, onde não haja comboios.
Trenle buraya geldim.
Apresso-me de comboio.
- Trenle mi?
- No comboio?
Oraya gemiyle, ya da trenle gidilmez.
Não se chega até lá de barco ou de comboio.
Bugün 4 : 00'te yataklı trenle Albany'ye gidiyoruz.
Saímos esta tarde às quatro, vamos para Albany.
Bugün trenle gidiyor, yarın evleniyor musunuz?
Logicamente em vagão cama, e não se casam até à manhã.
Üç dakika sonra inerim. Bir sonraki trenle gideriz.
Voltarei dentro de três minutos e tomaremos o primeiro comboio.
- Haberi yazıp sonraki trenle... Unut bunu. Haydi.
Bom... poderia ficar a escrever o artigo e sair amanhã de manhã, não teria importância.
Yarın trenle Continent'a gidiyoruz.
Partimos amanhã para o continente de comboio.
O zaman ilk trenle gitmenizi öneririm.
Nesse caso, sugiro que apanhe o próximo comboio.
Evet. İlk trenle acilen Washington'a gitmem gerekti.
Tive de me apresentar em Washington, quase perdi o comboio.
Bismarck'a kadar trenle ondan sonra at arabasıyla.
Vai-se de comboio até Bismarck... ... e depois por carruagem.
Cattaras'a trenle gitmek mi daha iyi, yoksa sabaha mı daha iyi?
È melhor ir de comboio até Cattaras, ou serà preferível de manhä?
Trenle direkt Cattaras'a gitmek mi daha iyi, yoksa gece yarısı özel trenini mi bekleyelim?
È melhor apanhar um comboio e ir até Cattaras ou apanhar o da meia-noite?
- Trenle Cattaras'a git dedim.
- Apanhe o comboio para Cattaras.
Oradan da trenle, arabayla ya da yaya olarak Afrika kıyılarından, Fas'in Casablanca şehrine.
Lá, de comboio, de carro, ou a pé pela costa africana até Casablanca no Marrocos francês.
Sevgili Graham, o trenle ya da başka bir trenle gidersen Batum'a varmadan ölmüş olursun.
Minha querida, tomar esse trem ou de outra, E você vai estar morto antes de chegar em Batumi.
Trenle gideceğinizi sanıyordum bay Graham?
Eu pensei que você pegar o trem?
Bizi trenle güneye götürüyorlardı.
Trouxeram-me no comboio até ao sul.
Bu gece gidiyor, trenle.
Sai esta noite no trem.
Trenle beraber sen de çık.
Vá assim que o trem partir.
Gelemezdi... çünkü babam trenle son yolculuğuna çıkıyordu.
certeza! Sabia o trem que meu pai pegaria.
- Evet. Hangi trenle gittiniz?
Que combóio apanhou?
Buraya ne trenle gelmek zorundayız, ne de otelde kalmak.
Não temos de vir cá de comboio, nem ficar num hotel.
- Bu geceki son trenle.
No último combóio da noite.
Yapacak işleri var. Bu gece trenle ilgileniyor.
Tem uns assuntos esta noite... com um comboio.
Hayır Maurice, yarın sabah ilk trenle ayrılmak durumundayım.
Não, Maurice, parto no primeiro comboio da manhã.
... trenle buradan 10 gün sürmez.
Claro. A menos de 10 dias daqui de comboio.
Dağlardan, çiftliklerden gemiyle, trenle, atla, yaya.
Dos montes, quintas de barco ou comboio, de cavalo e a pé.
- Önce Roma'ya gideceğiz oradan trenle Mesina'ya. Mesina'da bir tekne bizi Stromboli'ye götürecek.
Vou apanhar em Roma e chego a Messina e, então, tratamos de ir para Stromboli.
- Ben de aynı trenle ayrılıyorum.
- Vou partir no mesmo comboio que você.
Pazartesi sabahı ilk trenle geri dönmek zorundayım.
Tenho de me ir embora... no primeiro comboio na segunda de manhã.
Sonra Friedrichshafen'a trenle gideceğiz.
Apanhamos um comboio para Friedrichshafen.
Baba, öğleden sonraki trenle ben de gidiyorum.
Pai, vou-me embora no comboio da tarde.
Buraya hoş ve rahat bir trenle geldiğinizi görerek bunu anlıyabiliyorum ama gördüğünüz gibi ben öyle gelmedim.
Vendo que chegou aqui num bonito e confortável comboio, se vê, porque não entende isso. Mas eu não vim assim.
Buharlı trenle geldim.
Vim no comboio rápido.
- Dedim ki, buharlı trenle...
- Cheguei no...
Elbette, ilk trenle döndüm.
Claro, apanhei o primeiro comboio de volta.
Şimdi adamın dediği gibi o trenle şehir dışına binmekten hoşlanmıyorsun.
Porque não fazes o que ele disse? Mete-te no comboio e sai da cidade.
Trenle tabii ki.
De comboio, era assim.
Sabah ki erken trenle.
No primeiro combóio da manhã.
Tilbury'de indim, buraya trenle geldim.
Desembarquei em Tilbrich e apanhei o comboio.
10 numaralı trenle gideceksin.
- Você partirá no número 10.
Bundan Schartz-Metterklume Yöntemini sizin kadar sorumsuz sayarım, Matmazel Hope. Lütfen burayı ilk trenle terk edin.
Tippie, não, não!
- Trenle göndeririz.
- E mandamo-lo de comboio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]