Trio translate Portuguese
381 parallel translation
Sanki bir koro söylüyordu.
Parecia um trio.
Brownie, haydi üçlü yapalım.
Brownie, façamos um trio. - Sim.
Sahte bir isimle, Greenwich Village'da bir üçlü için çalıştığını bile duyduk.
Até ouvimos que estava a trabalhar sob nome falso... com um trio, em Greenwich Village.
Vadinin ucundaki köyde, üçlü "Üçlü Deliler" olarak biliniyordu, ama bir düşmanlık yoktu.
Na aldeia, ao fundo do vale, o trio era conhecido por "Os três loucos", mas à parte isso, eram bem vistos.
Louie triodan daha çok ses istiyorum.
Louie, preciso de mais voz do trio.
Çok geçmeden düet bir trio olur
E o dueto logo Se converteu num trio
Sonra "dehşet üçlü" yeniden bir araya gelecek.
E o "trio terrível" estará novamente junto.
Üçlüye istirahat verin.
Dê ao trio um intervalo de 5 minutos.
Onun saygıdeğerliği olmasa, hala mutlu ve evli bir... üçlü olurduk.
Sem a respeitabilidade dele, ainda seríamos um... trio feliz.
Üçlü, kaybettin.
Trio perde.
Bayanlar ve baylar, üç kantocu.
E agora convosco, Trio "Pisa".
Tamam, bu muhteşem üçlüyü bozmak istiyorsan.
Está bem, já que queres desfazer este trio encantador.
- Biz ikiz değil, üçlüyüz.
- Não somos gêmeos. Somos um trio.
- Bazılarınız hatırlar, eskiden bir üçlünün üyesiydim.
- Eu estava acostumado a ser parte de um trio.
Üçlüyü bitirmek için berbat bir yol.
É uma maneira dos raios de acabar com o trio.
Bu gece yerine dublör kullanmak zorunda kaldık.
Tivemos de a substituir. O trio...
Louise, Reed ve O'Neill'in üçlü bir ilişki yaşadığı söyleniyordu.
Se dizia que ela, Reed e O'Neill... formavam um trio amoroso.
Yarı finalde İngiltere'nin ünlü orta saha üçlüsü Bertham, Locke ve Hobbes'u bozguna uğratan Almanya tek golle yenildi.
Mas Confúcio apita para o final, acabou! A Alemanha, que trucidou o famoso trio de meio campo inglês composto por Bentham, Locke e Hobbes na meia final, foi batida por um golo sem resposta!
- Şuraya baksana. Bir çift papaz.
Olhem-me isto, trio de oitos.
Evet, bu grup- - Allegro Vivace Dans Üçlüsü.
Sim, este é meu grupo- - o Alegro Vivace Dance Trio.
Gösterimde bir üçlü var ve bu serseri aylardır bunu çalmak istiyor.
Tenho um trio novo e eles há meses que me o tentam roubar.
Bir farkla. Biz 3 kova kumuz.
Não, só um trio desorganizado.
- Plaklardan söz açıImışken önerdiğin Mozart trio'yu aldım.
Falando de discos, comprei aquele trio do Mozart que recomendaste.
Floş, sizin orada 3'lüleri geçiyor değil mi? Kahrolası paramı ver.
É melhor que um trio, não?
Bana birlikte çalacağım bir üçlü buldular.
Encontraram um trio com quem posso tocar.
Yemek hizmetinde bulunmak isteyen üçlü seyyar İtalyan aşçılardı.
Era um trio de aventureiros chefs italianos que por acaso estavam na área a oferecerem os seus serviços.
O gece çiftlerin randevusu olacağı yerde üç kişilik bir grup olmuştuk.
Naquela noite, éramos um trio em vez de dois casais.
Kingston Trio'yu biliyorum.
- Lembro-me do Trio Kingston.
Aynı karttan üçlü...
Um "straight" bate um trio?
Şöyle bir üçlüye ne dersin, ha?
Presumo que não queiras fazer um trio?
Birlikte geldiğiniz üçlü oldukça ateşliydi.
Chegou com um trio muito interessante.
O yağda pişmiş kremalı kek üçlüsü kararlılığım karşısında eridi gitti.
Aquele trio de twinkies deslumbrou-me por completo.
Bilgisayar, Picard Mozart Üçlü, Program 1'i çalıştır.
Computador, ative o trio de Picard Mozart. Programa 1.
Picard Mozart Üçlü, Program 1.
Trio de Picard Mozart. Programa 1.
Piyano için Si Bemol Majör Trio.
Trio para Piano si-bemol.
Yakışıklı Homer Simpon ve Artı 3'e ne dersiniz?
Que tal Elegante Homer Simpson e o sei Trio?
Büyükelçi Trio'yla ben 7. asansörde kaldık, neler oluyor?
A Embaixadora Troi e eu estamos presos no elevador sete. Que se passa?
Chopin'in Trio'sunu Sol minörde çalacağız.
Interpretaremos um trio do Chopin.
Üç izinsiz yolcu!
É um trio de invasores!
Çok uzun zamandır üçlü takılıyorduk.
Já chega de ser um trio fantasmal.
- Kingston Trio'ya ne dersin, Gene?
Que tal o Kingston Trio, Gene?
Üç kişi olalım mı?
Vamos formar um trio.
Kasada lastik eldiven izleri var, adli tıp da 3 kişi olduklarını düşünüyor.
Temos nódoas de luvas de borracha na máquina registadora e os peritos forenses... apontam fortemente para um trio de atiradores. Temos uma pista valiosa.
Başkanın bürosunda üçlü "
Trio do Gabinete Oval. "
Batıya doğru hareket eden bir uçakta bir tane S-7 var.
Temos um trio S-7 em transporte, dirige-se para oeste.
Üç as.
Trio de ases.
Çıkar kağıtları Danny.
Um belo trio e um par de espadas! Pega nas cartas, Dannyzinho.
- Post Trio'daki yemeğinizi iptal etti.
Cancelou o vosso almoço no Postrio.
Keşke yanımızda senin için şarkı söyIeyecek gitarIı bir üçIü oIsaydı :
É uma pena não ter à mão um trio de guitarristas para te cantarem...
Felsefi olarak bir üçlünün anayasal haklarını savunmakta zorlanıyorum.
Eu não me sinto bem a defender os direitos de um "trio".
Üçlü yaparız.
Um trio.