Tripp translate Portuguese
792 parallel translation
Alice Tripp gibi bir şey yazıyor.
Alice Tripp ou coisa assim.
Alice Tripp cinayeti hakkında bir şey bilmiyor musun?
Você não sabe nada do assassinato de Alice Tripp?
İddiaya göre George Eastman taammüden, kötü niyetle, acımasızca ve hileyle cinayeti işleyip, sonra Alice Tripp'in cesedini adaletten gizlemeye kalkışmıştır.
Alega que o mesmo George Eastman... voluntáriamente e com maldade e crueldade e falsidade, assassinou, depois procurou esconder da Justiça do mundo, o corpo de Alice Tripp.
Boğularak ölmeden önce bayan Tripp'e şiddet uygulanmış mı?
Doutor, você deduz que foi cometida violencia... sobre Miss Tripp antes da morte por afogamento?
O gece, Brides Gölü'ndeki evde düzenlenen partiden Alice Tripp ile garda buluşmak için ayrıldığında geride bir şey bıraktığını hatırlıyor musun?
Eastman, naquela noite quando você deixou o jantar, na casa no Lago Bride... para se encontrar com Alice Tripp na estação dos autocarros... lembra-se de ter deixado alguma coisa atrás de si?
Göle gittiğinizde pansiyondan çok uzakta park etme nedeni olarak Alice Tripp'e ne söyledin?
Quando guiou até Loon Lake, que razão deu você a Alice Tripp... para estacionar tão longe da hospedaria?
- Wally Tripp.
Wally Tripp.
- Biz, Tripp kız kardeşleriz.
- Somos as irmãs Tripp.
Onlar sadece Isabel Tripp'in beynindeler, başka yerde değil.
Estão apenas na mente de Isabel Tripp, mon ami.
Isabel Tripp'in doğru söylediğini düşünmüyorsunuz ya?
Não me diga que pensa que a Isabel Tripp pode ter razão.
- Isabel Tripp'in uydurduğu bir kuruntu!
De devaneios da mente de Isabel Tripp!
Tripp kız kardeşlerin dediğine göre birazını içmiş.
E como disseram as irmãs Tripp, Emily ingeriu uma dose.
- Bence onlar için harika bir fırsat. Tripp kız kardeşler, sevmedikleri kimse onu suçlayacaklar.
- Vai ser uma oportunidade de ouro para as irmãs Tripp acusarem aqueles de quem não gostam.
Julia veya Isabel Tripp'in senin öteki dünyaya geçmende rolü var mı?
A Julia ou a Isabel Tripp tiveram alguma coisa a ver com a sua transição?
Tripp kız kardeşleri unutuyorsun.
Não esqueçamos as irmãs Tripp.
Ya Isabel Tripp'in bilinçaltıysa?
Imagine que foi o subconsciente de Isabel Tripp.
Tripp'ler akşam 8'de gittiler ama başka arayan soran olmadı.
As Tripp saíram depois das oito, mas ninguém telefonou.
- Tripp kız kardeşlere.
Para casa das irmãs Tripp.
Ve sonra direk vardıkları sonuç Kenny Tripp'in pezevenk olduğu.
Depois, concluem automaticamente que Kenny Tripp é um chulo.
"Futbol bahsi için para ödüyordu." Kenny Tripp'in söylediği bu.
"Estava a pagar-me uma aposta." É o que diz Kenny Tripp.
- Tripp davasında.
! - Ao Tripp.
Şaşırmış görün. - Kenny Tripp davasında 3213, para karşılığı fuhuş işi yürütmek suçundan davalıyı suçlu bulduk.
"No caso Estado vs. Kenny Tripp, acusado de 3213, de fornecer serviços de prostituição por pagamento, consideramos o réu... culpado."
- Kenny Tripp davasında, davalıyı suçlu bulduk.
No caso do Estado vs. Kenny Tripp, consideramos o arguido culpado.
Paltoları misafir odasına götürmeme yardım eder misiniz Profesör Tripp?
Ajude-me a levar os casacos para o quarto de hóspedes, Professor Tripp.
Siz diğer öğretmenlerime benzemiyorsunuz Profesör Tripp.
O senhor é diferente dos meus outros professores.
Hoşçakalın Profesör Tripp.
- Adeus, Professor Tripp.
Tripp'in beni götürdüğü bir yer var.
O Tripp leva-me sempre a um sítio na colina.
Özür dilerim Profesör Tripp.
Desculpe, Professor Tripp.
Ama köpek çıldırmıştı.
Não, o cão estava louco, Professor Tripp!
Profesör Tripp.
Professor Tripp.
Nasıl istersen Profesör Tripp.
Tenho de ser eu a abri-la. Professor Tripp!
Hey Tripp, bagaj!
Ó meu! A mala do carro, Tripp!
Profesör Tripp.
Professor Tripp!
Profesör Tripp, Errol Flynn hakkındakiler doğru mu?
Diga-me, Professor Tripp, tudo o que se diz sobre o Errol Flynn é verdade?
Burada ne yapıyoruz Profesör Tripp?
O que estamos nós aqui a fazer ao certo, Professor Tripp?
Kendinize iyi bakın. Beni getirdiğin için teşekkürler.
- Fique bem, Professor Tripp.
Grady Tripp'in burada oturup oturmadığını ve 1966 model bir Ford Galaxy 500 kullanıp kullanmadığını sordu.
Queria saber se um tal Grady Tripp morava aqui e conduzia um Ford Galaxie 500 verde-musgo de 1966.
Profesör Tripp? Dün gece buraya nasıl geldim?
Professor Tripp, como é que eu aqui vim parar ontem à noite?
Profesör Tripp?
- Professor Tripp?
Çok iyi vakit geçiriyorum Profesör Tripp.
Estou a divertir-me à grande, Professor Tripp.
Profesör Tripp. Grady.
- Professor Tripp.
Ben sadece onu dışarıda öylece bıraktığıma inanamıyorum. Tripp! Nereye?
É incrível como o deixei assim à mostra!
Her şeyi berbat ettin değil mi?
Meu Deus, Tripp, deste cabo de tudo, não foi?
Yine bunu giysem olur mu Profesör Tripp?
Importa-se que eu volte a vestir isto, Professor Tripp?
Tripp, neden ona yüklenmeyi bırakmıyorsun?
Tripp, dá uma oportunidade ao puto.
İyi misiniz Profesör Tripp?
- O professor está bem?
Sarhoş musun Profesör Tripp?
Está a beber, Professor Tripp?
Tripp!
- Tripp!
Seni görmek güzel Tripp.
- Folgo em ver-te.
Eliniz kanıyor Profesör.
- Está a sangrar, Professor Tripp.
Teşekkürler Profesör Tripp!
Obrigado, Professor Tripp.